Elektronların Kontrolcüsü

Okuldaki Herkese Rezil Olmak

Penelope, voleybol antrenmanından çıkmıştı. Smaç çalışmalarında genelde iyiydi ama o gün daha da iyiydi. Mrs.Moroyte nin gözüne girmeyi başarmıştı nihayet.
   Salondam çıktıktan sonra Lisa'yı aradı.
"Neredesin?"

"Kafeteryanin ilerisindeki armut koltuklarda seni bekliyorum Pen."

"Geliyorum Lisa! "
Derken bir anda Jack'i gördü. Jack ona tuhaf bir şekilde baktı. "Salak mı bu?"
Diye içinden geçirirken istemeden de olsa yüzünü eksitti. Jack de ona tuhaf tuhaf bakınca baya pişman oldu.

  Tam kafeteryaya varirken koridorda ona aptalca hayran hayran bakan bir çocuk gördü. Sanki onu daha önce de görmüştü; evet evet bu Tim'di. Sivilceli gözlüklü ezik gibi görülen kısa Tim. Beyaz teninin üzerindeki sivilceler koloni halinde yüzüne yayılmıştı. Zaten o hep böyle bakıyordu ama herkese mi yoksa...... devamını getirmek bile istemiyordu.

   Az ileride Lisa ile karşılaştılar. Lisa armut koltuğa oturmuş "Hayallere Bürünmüş Aşk"kitabını okuyordu.
 
"N'aber Lisa?"
 
"İyidir senden?"

"İyiyim. Şimdi antrenmandan çıktım. Bugün nihayetinde Mrs.Moroyte'nin gözüne girebildim gibi görünüyor. "

"Sevindim. Ha bu arada bomba gibi haberlerim var. Ama biri iyi biri kötü"

"Söyle o zaman kötüyü."

"Maalesef ki okula bir haber yayılmış"

"Ne haberi kızım? "

"Şeyy-hani Tim var ya..."
  
"Eee?!"

"Kızma ama..."

"Lafı geveleyip durma Lisa."

"O senden mi hoşlanıyormuş neymiş.
Evy ve Taylor da onu zorlamışlar ve öğrenmişler. Kate de öğrenince tabii bütün okula yaymış sorunlu."

"Off! ! Kahretsin ne yapacağım şimdi ben Lisa? Aptal Tim! Aptal Tim! Başka kız mı yok okulda ya?!"

"Bazen önümden geçerken bunu konuşanlar oluyor onların koca popolarina tekmeyi basasim geliyor"

Penelope ve Lisa armut koltuklarda otururken önlerinden iki kız geçti. Penelope konustuklarini az çok duyabilmisti."Hani 10 - E deki Penelope var ya hani Elektrikci Prenses diyorlar. Tim ile bunlar-"
Penelope anında kalkıp arkalarindan ittiriverdi.

"Manyak mısınız kızım siz?! Başkaları hakkında ileri geri konuşacağınıza o küçücük kuş beyninizi azcık yararlı şeylere çalıştırın-gerçi yararlı islere beyni nasıl yetecekse-!"

Kızlar arkalarına bakmadan kostular.

"İyi yaptın"dedi Lisa.

Sınıfa çıkarlarken koridorda bir ses duydular.
"Aa ! Bak bak! Bizim elektrikci sevgili de yaparmış.." bu Kate di . O kadar ukalaydi ki konuşması. Lisa merdivendeyken Penelope koridorun
diğer ucuna geçmişti bile. Şimdi koridorun bir ucunda Penelope diğer ucunda Kate vardı. Diğer öğrenciler de kavga çıkacağını bilerek sürü halinde sınıf kapılarında koridorun duvarlarında onların kavga etmelerimi bekliyorlardi.

Penelope burnundan hızlı ve sert şekilde nefes alıyordu.
  
"Tamam ya ağlama. Yoksa annen gibi aciz baban gibi beceriksiz misin?"

Penelope iyice sinirlenmisti. Her an patlayabilecek bir el bombasına benziyordu.

"Sakın aileme laf edeyim deme yoksa-

"Yoksa nolur? Öğretmene mi şikayet edersin? Ha naparsin!?"

Bir anda bir kırılma sesi geldi. Penelope ellerini yumruk şeklinde sıkıyordu. Bir anda Penelope tarafından sırayla Kate doğru bütün ışıklar patladı. Kate in üzerindeki son ampul patladı ve bir anda Penelope kontrol edermişçesine gözleriyle ampulden elektriği Kate yöneltti. Kate
ani bir sarsilmayla yere devrildi. Herkes nefesini tutmustu. Herkes Penelope'ye bakıyordu.

Merdivenlerden bir kaç kişi geldi bunlar; Mr Thomson Mrs Larson ve Mrs. Temhooldu. Temhool ona diğerlerinden farklı bakıyordu.

  "Ne oluyor burada?"dedi bağırarak Mr Thomson. Penelope ağlıyordu Lisa gidip ona sarıldı. Penelope Lisanin kollarına saklaniyordu. " Mrs Evans hemen benimle geliyorsunuz!" Thomson bunları söylerken Temhool da ona bişey demeye calissada dinlemiyordu.
    "Ne oldu yukarıda Mrs Evans?!"
 
"Efendim ben de bilmiyorum istemeyerek oldu aslında ben-"

"Müdürüm onunla ben ilgilenecegim. Lütfen rahat bırakın ben cezasını veririm. " dedi Mrs Temhool kapıyı açtı içeri girdi.

"Peki Mrs Temhool. En ağır şekilde cezalandırın!"

"Benimle geliyorsun Penelope. "
Penelope'ye kolundan tutarak arabasına indirdi. Neden böyle bir şey yapıyordu bilmiyordu.

"Mrs Temhool n'apiyorsunuz efendim? Nereye gidiyoruz.?"

"Artık soylemenin vakti geldi."

Cafe Montánanin önünde durdular. Mrs Temhool Penelope'yi içeri çağırdı. İki espresso soyledikten sonra konuşmaya başladı.

"Penelope beni tuhaf bulduğunu biliyorum. Evet tuhaf davranıyorum çünkü....ben bir Novsbon'um. Yani bazı güçlere sahibim senin gibi."

"Şaka mı ediyorsunuz?"

"Hayır sende de bu güçleri farkettim. Artık sende  na geleceksin."

"Ama ben-"

"Sasirdiginin farkındayım ama Novsbon olan herkes buraya gelmek zorunda.Hele senin gibi bir Novsbon. Genellikle süper güçlere sahip olduğunu kimse belli etmez. Mesela sizin okukdakileri çok zor anladım birkaç kişi daha var okuldan. Sen kendini çabuk belli ettin. Sen Altın Novsbon'lardansin. Yani nadirsin. Senin soyadın neydi?"

"Evans efendim."

"Aa! Bak bende nerden tanıdık geliyorsun diyordum."

"Anlayamadım efendim? "

"Merak etme akşam ogrenirsin. Şimdi yarına annenle birlikte bavulunu hazırla. Yarın birkaç kişi ile SGA ya geleceksin. "

"Peki ama anneme ne diyeceğim? "

"Merak etme ben halledecegim."

Akşam eve gelince annesi ve babası onu salona çağırdı. Bir sessizlik oldu ve babası söze başladı.

"Penelope tatlım. Demek bugün ogrenmissin."

"Neyi?"

"Bir Novsbon olduğunu tabii ki."dedi Mary.

"Hey siz nerden biliyordunuz?"

"Çünkü bizlerde birer Novsbonuz. Hemde tecrübeliyiz. Uzun zaman önce o akademi de tanıştık zaten."

"Anne neden bana soylemediniz?"

"Çünkü eğer sende bir Novsbon Olmasaydın bizi ucube zannedebilirdin."

" Temhool bana bavulumu hazirlamami söyledi. "

"Hallederiz tatlım. "

Arkadaşlar sizce SGa ya başka kimler gidecek yorumlarınızı ve tahminlerinizi bekliyorum.