Kanae Nerde?

20 3 0
                                    


-BURADAN SONRA MANGA  HİKARİNİN AĞZINDAN YAZILMIŞTIR-

Biraz sonra yandaki duvar yıkılmaya başladı ardından diğeri ve yıkılmalar birbirini takip etti.Kanae'ye baktım endişeli ve korkmuş olmasını bekliyordum.Ama o... çok özgüvenli duruyordu bu da içimi rahatlatmıştı.Durum böyle olsada bu koca labirentte 15 ve 16 yaşında iki çocuktuk ve ayrılmamız kötü sonuçlanabilirdi.Düşündüm.Öyleyse...
bu labirentteki tek amacım Kanae'yi korumak olmalıydı!Hızlı bir şekilde rakiplerimi yenip onu bulmalıydım.Böylece takım halinde hareket edebilirdik.
Elimize sopalar geldi.Gözümü açıp kapamamla kendimi labirentin başka bir tarafında buldum.Bu yoksa...
Işınlanma olabilir miydi?Bu gerçekten mümkün mü?!Bunu düşünecek zaman yoktu,bir silahtan kurşun atıldığını duydum.Sanırım bu başlayın demekti.
Koşmaya başladım, yandaki posterler büyük bir hızla yenilenmeye başladı.AP'ler artıyordu!Çok hızlı koşmuyordum yoksa enerjim biterdi.Bu sayede kasaptan kaçan dana gibi koşmuş ve enerjisi kalmamış birini eleyebilirdim.Bir sağa bir sola bir sağa yine sağa ve çıkmaz geri dön sağ sol.Karşıma hiç kimse çıkmayacağını düşünmeye başladım.Sonunda karşıma biri çıktı.Benim yaşlarımda bir erkekti, gücü tükenmişe benziyordu.Fırsat bu fırsattı!Düşünmesen koştum ve saldırdım.Sopalarımız çarpıştı.Yorgun olduğundan mı bilinmez güclerimiz neredeyse eşitti.Sopalarımızın titreyerek havada kaldığı bir kaç saniyeden sonra geriye doğru bir hamle yaptım.Hızlı ve dikkatli hamleler yapmaya başladım.Düşündüğüm gibi yavaştı.İncelerken bir şey daha fark ettim,sopasını rastgele düzensiz bir şekilde umursamadan savuruyordu.Sopa uzun olduğundan saldırırken elinizi biraz sivri yerine yakın tutarsanız ve sopa hafif çapraz olursa saldırma ve savunmada kullanılabilirdi,yani eğer karnınıza saplayacaksa sopayı karnınızın önüne gelecek şekilde çevirip kurtulabilirdiniz.Denemeye değer bir fikirdi.Onun sopasından kaçtım ve sopanın sivri yeriyle onu biraz kışkırtarak bana vurmasını sağlamaya çalıştım.Düşündüğüm gibi sivri yerden sıyrılıp bana saldırmaya çalıştı.O sırada sopamı çapraz bir şekilde eğerek kendimi korumuştum.Sopama vurmuştu ve itmeye çalışıyordu.O sadece koldan itmeye odaklanmıştı bu demek oluyorki bacaklarına hiç güç vermiyor.Tüm gücümle diz kapaklarına sert bir tekme attım.Yere yığılmıştı.Hemen  koştum ve sopayı kalbine sapladım.Bir kaç dakika sonra sanki bir yere ışınlanmış gibi kayboldu!...Acaba  onu öldürmüş müydüm?Ya da ölme işi yalan mıydı?Bunu sonda görücektik.Benim Kanae'ye olan endişem artıyordu.İlerlemeye devam ettim bulduğum bu taktik sayesinde epey kişiyi yendim.Endişem sayesinde kollarım ve bacaklarım durmaksızın çalışıyordu.Bazılarının AP'si fazla olduğundan şuanki AP'm posterdeydi ve 1200'dü.Işıklar fazlalaşmaya başlamıştı,hemen bende bir silah almalıydım.Son bir kişi yenip alacaktım.Koşmaya başladım,biraz zaman geçince karşıma biri çıkmıştı ama bir silahı vardı,bir kılıç!Anlaşılan silahımı sonra alma planım suya düşmüştü,normal bir kılıç gibi gözüksede tehlikeli bir şey olduğuna emindim.Rakibim bana doğru koşarken elimi havaya kaldırıp Gel! Diye bağırdım.Rakibimin gözleri ışık yüzünden kamaşmıştı,ben de bir süre o ışığa bakamadım.Elime düşmüştü.Elime baktım elimde bembeyaz bir mermerden yapılmış üçgen ama kenarları biraz yuvarlak olan bir şey düştü,bir tane de değildi iki taneydi,anlaşılan ikili kullanmalıydım.Kısa bir duraksamanın ardından kendine geldi yine koşmaya başlamıştı.Bu silah ta ne?Hemen bir şey yapmazsam...Öldürüleceğim.

Savaş LabirentiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin