pacify her | winterwidow + wanda

Five

      "Niye kestirdin ki?" Bucky elini yavaşça Natasha'nın saçlarından uzaklaştırırken bundan nefret etti çünkü saçları tam da olması gerektiği gibi kadife gibiydi. Natasha sorusunu cevaplamamak ile birlikte meydan okurcasına Bucky'nin gözlerine bakmıştı. Kadın, dalgındı. Bucky bunun farkındaydı. Yerinden kalkarken silahı beline koydu. Kendine has yürüyüşüyle başka bir kabine girip gözden kayboldu. Ne yapıyorum böyle, diye düşündü Bucky. Evde onu bekleyen başka biri vardı. Bu düşünce onu kendine getirse bile Natasha kafasını karıştırıyordu. Kadında, çözemediği şeyler vardı ve defalarca kurcalanmış,deneye maruz kalmış beyni onu tanımlayabilmek için deli gibi uğraşıyordu. Sonuç sıfırdı. Rüyalarında ne kadar eski hayatına dair bir şeyler anımsasa bile uyandığında sanki her şeye en başından başlıyordu. Bir şeyler dönüyordu. Natasha kendi silah çekmecesini karıştırmaya koyuldu ve çok geçmeden Bucky onun yanında bitti. Natasha derin bir nefes alıp:

"Aynı görevde olduğumuz için kıçımın dibinde oturmak zorunda değilsin Barnes."

"Biliyorum. Ama kıçın çekici."

Natasha onun çapkınlığına lanet etti.
"Hayatında bir saniye için dürtülerini kontrol edemeyen embesil bir ergen gibi davranmadan duramaz mısın? "

"Hiç latifeden anlamaz mısın sen?" Diye sordu Bucky. Elini duvara yaslamıştı. Gülüşü hiçbir kadının başa çıkabileceği bir şey değildi.

"Silahlarını ödünç alabilir miyim?" Diye sordu masumlukla.

"Belki cehennem donduğunda."

"Haydi ama Nat!" Diye isyan etti Bucky. Natasha çoktan arkasını ona dönmüş pilot kabinine ilerlemeye başlamıştı. Bu Bucky'e muazzam bir manzara verdi.

"Bana sadece arkadaşlarım Nat der." Diyerek sertçe cevapladı Natasha.

"Ve sen arkadaşım değilsin."

Bucky,bu sert tutuma bir tek onunla zayıf flört çabasının neden olduğunu düşündü. Flört etmesinin iki nedeni vardı.

Birincisi; onunla arasını yumuşatmak istiyordu.

İkincisi; kendini onunla flört etmekten alamıyordu.

"Aklında başka bir şey mi var?" Diye sordu Bucky. Sesindeki flörtöz havayı hiçbir kasırga dağıtamaz gibiydi.

"Seni leşlerim arasına eklemekten gurur duyarım." Dedi Natasha.

"Bu aralar çok sayborg öldürmedim. Sen iyi bir ava benziyorsun."

Bu Bucky'i konuşmanın başından beri geri iten tek şey olmuştu. Bucky rüyasında Natasha'yı gördüğü için oldukça suçlu hissediyordu zaten. Wanda'ya bunu yapmak istemiyordu. Ama ilişkileri o kadar hızlı başlamıştı ki, şimdi ilk tanıştıkları zamanı hatırlamakta bile zorlanıyordu. Wanda, ucu görünmeyen bir okyanustu. Ve Bucky bu okyanusta gittikçe boğulduğunu hissediyordu.

"Benim de duygularım var." Diye peşinden bağırdı Bucky.

"Hormonlar duygu değildir."

Natasha dışarıyı izlemek ve Bucky'nin yüzüne bir tane patlatmak opsiyonlarının arasında kalmıştı. Bucky yine yaklaştığında yumruğunu sıkıştırdı. Hiçbir şey ters gitmezse yumruğu birkaç saniye sonra Bucky'nin burnuna tatmin edici bir sesle yapışmış olacaktı.

"Sert kızı oynuyorsun." Dedi Bucky.

"İçindeki kırılganı saklamak için yapıyorsun bunu. Seni tanıyorum."

Natasha donup kaldı.

"Beni hiç tanımıyorsun." Diye fısıldadı Natasha.

"Aynı şeyi yapıyorsun."

"Kapa çeneni."

"Natasha-" Bucky, kendini ciddi anlamda egoist bir göt olarak görmeye başlamıştı.

"Sana o lanet çeneni kapa dedim. Beni hiç tanımıyorsun."

Bucky kadının elindeki emniyeti açık silahı gördüğünde hafifçe geri çekildi.

"Natasha..ben-"

"Tanrı şahidim olsun, buna devam edersen seni vurur ve kaza süsü vermekten hiç kendimi alıkoymam."

"Sen iyi değilsin." Dedi Bucky.

Sonra kendine küfretti. Tam söylenecek şeydi bu.

"Ajan Romanoff?"

Natasha başını çevirdi. Hızlıca bileklerine dolmuş gözlerini sildi. Onun karşısında gardını bu kadar çabuk indiriyor olmak sinirlerini bozmuştu.

"Üsse 2 blok uzaklıktayız. İniş için hazırlanmanızı tavsiye ederim."

Natasha çekmeceyi açıp silahını aldıktan sonra Bucky'e silahı fırlattı. Bucky güçlü reflekslerine rağmen zorlukla yakaladı. Paraşütünü sırtına geçiren Natasha'nın yaptıklarını kendisi de yaptı. Jetin kapısını açmak için sensör el izini tararken ona döndü.

"Arkamdan geleceğini unutma."

"Tabii." Dedi Bucky. "Güzel kıçın bana emanet."

Natasha gülmekten kendini alıkoyamadı. Bunu Bucky görmediği için memnundu.