canadianboi:
ne demiş şair
'seven sevdiğine nude atsın'
haechanie:
??
■
bölümler biraz küfür, ucundan kekoluk ve ergenlik ama aynı zamanda bol sevgi, minnoşluk, hoş sesler ve tatlı şarkılar içerecektir.
klişe cümlecikler, olaylar görebilirsiniz çünk...
Donghyuck merdivenleri hızlı hızlı çıkıp odanın kapısını çalmadan içeri girdi.
"Bir sorun mu var? Ne oldu? İyi misin?"
"Değilim." Dudaklarını büzmüş, sandalyesinden kalkarak yavaş adımlarla karşısındakine doğru yürüyordu. Kollarını koşmuş olmanın verdiği etkiyle hızlı soluk alıp veren bedenin beline doladı ve çenesini omzuna yasladı.
"M-Mark, sorun ne?"
"Seni özledim."
Derin bir nefes verdi. Acele etmesinin nedeni bu muydu yani?
"Beni korkuttun aptal! Ciddi bir şey oldu sandım."
Kolları hâlâ sevdiği çocuğun belini kavrarken başını kaldırıp göz teması kurdu. "Bu ciddi bir durum Donghyuck. Mesajdan mesaja olmuyor böyle. Ruhsuz musun? Hiç mi özlemedin beni?"
"Öyle demek istemedim yaa. Özür dilerim. Sadece ne bileyim, 'hemen gel' falan deyince korktum." Kollarını sevgilisinin boynuna sardı, başını boynuna gömdü. Bir süre sarıldıktan sonra ritim içinde, sarılmaya devam eder şekilde sallanmaya başladılar.
"Mark, ne yapıyoruz biz?"
"Bilmem, umrumda da değil. Hoşuma gitti. Çünkü hâlâ sana sarılıyorum."
Donghyuck o an farkına varmıştı. Odaya geldiğinden beri sarılıyorlardı. Birden geri çekildi. Yanmaya başlayan yanaklarının kızardığını biliyordu ve saklamak adına elleriyle yanaklarını örtüp başını eğdi.
"Hey, ne oldu? İyi misin?"
"B-ben, gideyim. Müşteri gelmiştir şimdi. Bana ihtiyaç vardır."
Mark, Hyuck'un yüzünü daha net görebilmek için hafifçe eğildi.
"Donghyuck-ah, sen utandın mı? Ciddi misin?" Mark kendini tutamayarak kahkaha attı. "Ahh, şirinsin."
"Saçmalama. Müşteri diyorum Mark. Gülmesene ya, gidiyorum ben."
Arkasını dönüp gitmeye yeltenmişti ki kolunu tutan bir el onu engelledi. Ardından o el tarafından çekildi ve Mark'ın bedenine çarptı. Çarpmanın etkisiyle dudakları bir anlık birbirine değmiş ve ayrılmıştı. Şimdi yüzleri arasında milimler vardı.
Gözleri sevdiği çocuğun dudaklarındayken fısıldadı, "Seni seviyorum Lee Donghyuck." Bir elini kollarındaki bedenin yanağına koydu ve dudaklarını dudaklarına bastırdı.
■
first kiss yaptım, mutluyum
aşklarım, böceklerim yeni kitap yayımladım profilimden bakarsanız sevinirim biraz daha ciddi ve minnoş olacak küfür ve kekoluk kullanmayı düşünmüyorum diyeyim yani gdjbsjsnskn konusu klişe ama güzelleştireceğime aşırı inanıyorum çünkü biraz mektup, biraz aşk, biraz şiir içeriyor benim işlerim diyebilirim biiraz
bugün Donghyuck reisin doğum günü yavrum oğluşum benim nice sağlıklı, mutlu, başarılı yıllara seni çokkk ama çok seviyorum kendine iyi bak eşek bir de Mark ve abi/kardeş(lerine) de dikkat et ♡
BENİ ÖLDÜRÜYORSUNUZ ŞEREFSİZLER
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
