10.bölüm

321 21 7
                                    


Sabah manyak bir kahvaltı kokusu geliyodu sanırsam rüya diye düşünüp uyumaya devam ettim bi anda biri dürttü gözlerimi azda açıp baktım
(Mina)-Heeeeeee yonggggg kuzeninin gulü sen ne zaman geldin
(Hee yong)-ay benim kuzim beni mi özlemiş hadi kahvaltıya gel
(Mina)-ay bide bana kahvaltı mı hazırlarmış eşşeğim benim
(Hee yong)-hadi gel
Saçımı toplayım elimi yüzümü yıkayıp pijamalarımı değiştirip kahvaltıya indim ama bangtanda burdaydı
(Mina)-selam millet nabıyonuz
(Jungkook)-noonam benim uyandın mı sonunda akşam kalkarsın diye bekliyoduk
(Jimin)-aynen hatta iddiaya bile girdik
(Hoseok)-neden erken uyandın ki
(Mina)-bence abartıyosunuz saat kaç ki?
(Namjoon)-2 buçuk
(Mina)-geç kaldım hay kafama
(Hee yong)-nereye
(Mina)-talhayla bululucakdım koreye gelmeden konuştuk çocuk bu gün gelirsin dedi saat verdi benim yaptığımda iş mi yine hadi ben kaçar
Diyip kuzenimin yanağına bir öpücük kondurup göz kırpıp çıktım
TALHA
~Nin yine geç kaldın
                                                                                 MİNA
                           ~5 dakikaya ordayım unutmuşum bu                               gün olduğunu hatta geldim sayılır ama sen yoksun

Bi el omzuma dokununca ürküp hızla arkamı dondüm ayağım masaya takıldı ben talhanın üstünr masada ikimizin üstüne düştü ve sanırsam belim mahf oldu üzerindeki bardaklarda parçalandı onlardan birkaçı üzerimize sıçradı hangi salak kimsenin olmadığı masaya bardak koyarki
Talha-iyi misin Nin
Mina-yani belim ve kollarım harici perfect
Talha-tamam sonra bi eczaneye uğrarız
Mina-Gerek yok iyiyim
Belime dokunmuştu
Mina-ay senin bac-
Talha-hani bişey yoktu
Mina-iyi hadi kazandın
Talha-sana süper bi ev buldum stüdyosu bile var
Mina-Süpersin dostum 😉

                                        ............

Baya vakit geçirmiştik 2 saat boyunca yıllardır görüşmeyince konuşucak ne çok şey birikmiş

???
~Ninim görüşmeyeli nasılsın bi arkadaşınla yan yanayım
                                                                                MİNA   
                                    ~Yine mi sen Dong bin? Yeter artık bırak peşimi hem kim ki senin yanında ki yine tanımadığım insanlarla beni kandırmaya mı çalışacaksın

???
~(Görsel) Bu kişi tanıdık geldi mi?
                                                                                MİNA  
                                       ~O jungkook değil sana inanmıyorum Dong bin bu yalanlardan bıkmadın mı artk peşimi bırak !!!

MİNA
~Namjoon jungkook yanında mı çabuk söyle?
                                                                        NAMJOON
                                      ~Hayır neden soruyorsun bi sorun mu var ?
MİNA
~Bana takıntılı bi manyak var ve O JUNGKOOKU KAÇIRDI
         
???
~Hey Ninciğim geliyor musun yanıma bitanem
                                                                                MİNA
                                                     ~Nerdesin seni pislik
???
~*KONUM* Seni bekliyorum güzellik biraz hızlı ol yooksa arkadaşının canı yanar 😙

MİNA
~*KONUM* buraya polislerle 10 dakika içinde gelmezsen jungkook ve beni öldü bil

                                         ...........
Hiç bilmediğim ve önceden görmediğim bi yerdi koca koca ahıra benzeyen yapıların birbiri ardına 10 -15 tane yapılmış halleriydi karşılıklılardı hepsine teker teker bakmam gerekli sağ taraftakinden girip bağırmaya başladım
Mina-JUNGKOOK NERDESİN SES VER
Biraz daha ilerleyip aynı şeyleri tekrarlıyordum 1 saat geçmişti namjoonlar yoktu jugkookta . Sağ taraftaki ahıra benzeyen yerde değildi sol tarafa girdiğim anda Jungkook dizleri üstünde çökmüştü yere Dong bin iti ise arkasında sandalyeye oturmuş silahını temizliyordu
Dong bin-Jungkook Nin hala gelmedi ne yapalım seni öldürelim mi ?

Diyip histerik bir gülüş atmıştı jungkook ağlamaya başlamıştı ölüm onun içinde korkutucu bi hal almıştı birden telefonumdan çıkan bildirim sesi yankılanmıştı gözlerim kocaman açılmıştı plan bile yapmadan sıçmıştım ne yapıcaktım jungkooka bi zarar gelmesine izin veremezdim

Dong bin -Nin burda olduğunu biliyordum zaten ya gel dostunu kurtar yada ölmesine göz yum sana kalmış ne yapıcaksın aa sanırsam jungkook birşey demek istiyor

Jungkookun azına bağladığı bez parçasını aşşağıya doğru indirdi bir hıçkırık sesi yankılandı

Jungkook-Noona çok korkuyorum lütfen yardım et bu-bu adam bana zarar vericek elinde silah var lütfen yardım et ama bu adamın yanında asla kalma bu adam manyak sana zarar verir polisi ara yardım et

Evet mina ya şimdi ya asla kimseye zarar gelmesine izin veremem zamanında bana yapılan gibi kimseyi arkamda bırakıp zarar görmesine göz yumam saklandığım yerden çıkıp ilerlemeye başladım

Dong bin-Hala gözlerime inanamıyorum burdasın bitanem
Mina-Jungkooku bırak gitsin
Dong bin-hayır olmaz oda bizle gelicek
Mina-Bırak gitsin istediğin benim
Dong bin-tamam

Diyip jungkookun ellerini açmak için eğildi ipi çözdüğü anda sandalyeyi kafasına geçirdim yere düştü jungkooku kolundam tutuğum gibi koşmaya başladım bi yandanda namjoonu arıyordum
Mina-HEY joon beni duyuyor musun polisle beraber misiniz geldiniz mi ?
Namjoon-Geldik siz nerdesiniz ?
Mina-jungkookla beraber kaçıyoruz manyak piskopat dong binden

Dong bin-Nin DURUN ORDA

Bir el ateş sesi duyuldu ama ikimizede bişey olmamıştı hala koşuyorduk kapıya çok az kala bi el daha atel etti bu sefer bacağıma gelmişti jungkook beni belimden son anda yakalamıştı hala koşmaya çalışıyordum kapıyı açtık ve tam o anda bi el daha ateş etti sanırsam yine isabet etmemişti önümüzde bangtan ve polisler vardı jimin bi anda bana sarıldı dong bin silahı jimine doğrulttu hızla dönmemizi sağladım ve kurşun sırtıma girdi son gördüğüm jiminin gözünden 1 damla yaş aktığıydı gerisi bende yalan ve bi karaltı

Yorum ve vote atmayı unutmayın hikaye hakkındaki düşüncelerinizi belli ederseniz çok mutlu olutum iyi günler ballı çöğreklerim🍯🍥🍯🍥
        

Yeni Ailem °BTS°Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin