Her şey aslında Tumblr'dan N.'in bana birkaç hafta önce yazdığı "Ankara'ya geldim ben de, uygunsan sana çay ısmarlayabilirim." mesajıyla başladı. Birkaç haftadır onun anlattığı şeyler uykularımı kaçırıyor, beni sürekli yazmaya itiyordu.
Çok eğlenceli ve sıcak bir sohbetin ardından, konu ailesine geliyor. O esnada suskunlaşıyor. Ben "anlatmak istemiyorsan sorun değil" diyorum fakat bir yandan anlatmak da istiyor, "Annem" diyor, "Ben 7-8 yaşlarımda iken bir başka adama aşık olmuş. Bekar, genç bir adam. Annem bunun ardından hızla boşanma işlemlerine başlamış ve bizi, yani babamla beni öylece bırakıp gitmiş. Ben onu hayal meyal hatırlıyorum. Güzel bir kadındı. Saçlarımı hep onun gibi bağlardım o böyle saçlarını iki yandan bağlamayı çok severdi. Saçları yasemin kokardı. Eve geldiğimde o kokuyu aldığım anda gülümserdim. Ona dair hatırladığım şeyler aslında bu kadar. Nasıl bir aşk, kızını ve kocasını öylece bırakıp çekip gitmesini sağladı anlamıyorum... Hiçbir zaman da" diyor "anlamayacağım... Bundan ötürü aşka hayatım boyunca hep kötü gözle baktım"
Ondan sonra babasıyla yaşamaya başlamış ve babasıyla çok sıkı arkadaşlık kurmuş. Evin yemeğini o pişiriyor, temizliğini o yapıyormuş. Babasının işten döneceği zamanı heyecanla bekliyormuş. "Babamı" diyor "Peyami Safa'nın karakterlerine benzetirdim o zamanlar. Naif, beyefendi, ciddi duruşundan ötürü. Az konuştuğu, kitap okumadığı, müzik kültürü de Neşet Ertaş'tan ibaret olduğu halde... Ama ona işte muhteşem bir hayranlığım vardı." gülüyor "Her genç kız gibi işte"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DANSIN RİTMİ
Short StoryHer şey aslında Tumblr’dan N'nin bana birkaç hafta önce yazdığı “Ankara’ya geldim ben de, uygunsan sana çay ısmarlayabilirim.” mesajıyla başladı. Birkaç haftadır onun anlattığı şeyler uykularımı kaçırıyor, beni sürekli yazmaya itiyordu.