... Bu esnada düşünecek çok zamanı olmuş ve, hayatını, kariyerini dans etrafında şekillendirmeye karar vermiş.
"Bunu babama açarken hiç gerilmemiştim. Babam da beni hayal kırıklığına uğratmadı. Ona dans okumak istediğimi, sahne sanatlarında kariyer yapmak istediğimi söylediğimde, 'insan sevdiği bölümü okumalı, sevdiği işi yapmalı' dedi ve sevindi. Üniversite tercih zamanı geldiğinde babamla beraber yaptık tüm tercihlerimi. Hepsi sahne sanatları oldu. Akşamları yattığımda gözlerimi kapatıyor, kendimi sahnelerde binlerce insanın önünde dans ederken hayal ediyordum... Bazen babamı uyutmuyor, ona sürekli hayallerimi anlatıyordum. Babam da sabırla dinliyor, yorum yapıyordu. Sırf ben ilgiliyim diye doğum günlerimde hep dansla ilgili kitaplar, elbiseler falan aldı. Hatta hiç unutmam, bir defasında birkaç arkadaşıyla sohbet ederken arkadaşlarından birisi kızlarını işte konservatuara, tiyatroya ne bileyim dansa, sinemaya gönderenleri eleştirip onlara laf edince babam adama saldırmış zor ayırmışlar. O derece yani."
Çayından da bir yudum aldıkdan sonra lavobaya gideceni söyledi.
O sıra da babasının aynı zamanda N.'ye annelik yapdığını da anladım. Babası kızının her zaman arkasındaydı. Ona gereksiz nasihatlar vermek yerine onun devamlı yanında olmuştu. Sahi en son babamla ne zaman arkadaşca ona hobilerimden bahsetmişdim? Devamlı en iyi yerlere gelmemden bahsediyorlardı. Benim ne istediğim umurlarındamıydı? Onlar için önemli olan iyi bir doktor olmamdı, iyi bir maaş kazanmam... Peki ya mutlu olmam? Durumumuz ne çok iyidi nede çok kötü. Fakat aldıkları herşeyden menfaate bağlayarak mutlu olmamı böyle sağlıyorlardı. Yada onlar böyle mutlu olduğumu düşünüyordu. Herşeyi geçtim N.'nin baba-kız ilişkisine hayranlık duymuşdum. Ve sanırım kıskanmıştım. Baba, "Bir şey olmayacak" der ve kızını düşmeyeceğine inandırır. Dengede durmak, tırmanmak, koşmak, zıplamak gibi cesaret gerektiren hareketler bu sayede çocuk oyuncağına dönüşür. Baba güven duygusu aşılayarak "Başarabilirsin. Başaramazsan bile ben arkandayım, seni tutarım" der. Ama benim babam hiç bi zaman böle arkamda olmamıştı ki. Devamlı 'kendin yap, yapamassan tekrar yap, eğer yapamassan ... olur'derdi. Devamlı yapamadığım zaman beni ezerdi. Yani açıkcası arkamda durabilcek kimsem yokdu. Ben bunları düşünürken, N bir adet daha kahve söleyip, konuşmasına devam etmesinin sorun olup olmayacağını sordu. Açıkcası merak ediyordum, dans'ın peşinden gidip gitmediğini. Ve söze devam etmesini istedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DANSIN RİTMİ
KurzgeschichtenHer şey aslında Tumblr’dan N'nin bana birkaç hafta önce yazdığı “Ankara’ya geldim ben de, uygunsan sana çay ısmarlayabilirim.” mesajıyla başladı. Birkaç haftadır onun anlattığı şeyler uykularımı kaçırıyor, beni sürekli yazmaya itiyordu.