2.Bölüm

673 32 27
                                    

Sabah uyandığımda Yusuf'un omzunda yatıyordum. Onu rahatsız etmemek için yavaşça kalktım. Yiyecek bir şeyler hazırladım. Yusuf'u uyandırmaya tekrar salona geldim.
"Yusuf hadi uyan, kahvaltı yapalım"
Uyanmamakta ısrarlıydı. "Ya Hayat biraz daha uyumak istiyorum sonra yerim ben sen git ye karnına bi şeyler girsin hadi" Bunu demesi üzerine çok sinirlenip, ama sinirlendiğimi çaktırmayıp "Tamam Yusuf ben yemeye gidiyorum." diyip mutfağa gidip bir bardak su aldım ve içeri tekrar gittim. Bir de ne göreyim, uyku sersemliğinden koltuktan düşmüş. Bu haline yaklaşık 1 2 dakika güldükten sonra sehpaya elimdeki bardağı bıraktım. Kalkması için kolundan tuttum ama nafile. Hala uyanmıyor öküz.
"Yusuf ben Ege'ye gidiyorum"

"he? tamam bay- NE NOLUYO LAN NE EGE'Sİ!"

"Şişşt! Sakin ol yok Ege falan. Uyanmıyordun napayım?"

"İnsan gibi uyandırabilirdin mesela."

"Allah Allah paşam, denemediğimi mi sanıyorsun sen!"

"Tamam Hayatcığım sakin ol. Hadi sen sofraya otur ben elimi yüzümü yıkayıp geliyorum."

"Orda da uyuklama sakın."

Lavaboya doğru yürürken arkasından söylenmeyi de ihmal etmedi

"Uyku mu bıraktın be vicdansız?"

Dediklerini takmadan bardaklara çay doldurdum. Doldururken Yusuf gelip baş köşeye oturdu. Ve yemeye başladı.

"Yuh Yusuf sakin ol önünden alan yok."

"Ya şu Yahyalar yüzünden adam gibi kahvaltı yapamıyorum ki evde. Dolapta sırf avakado tarzı şeyler var."

"Tüh ya, sabahları gel ben sana hazırlarım kahvaltı."

"Sen nasıl bi kralsın Hayat Başkan beee"

Bir şey demeyip gülümsedim, bende yemeye başladım.

🍀🍀🍀🍀

Masayı toparlayıp içeri geçtim, Yusuf oturmuş sabah magazinlerini izliyordu.

"Ya bıktım şu saçma sapan asılsız haberlerden, bu ne anasını satayım ya?"

Onu sinirli görünce direk kumandadan televizyonu kapattım. Yanına oturdum
"Yusuf dışarı çıkalım mı ?"

"Çıkalım. Da nereye gidelim?"

"Bizimkileri de alalım, Sütlü Kahve'ye gidelim olur mu?"

"Tamam. Ben Berkcanları arıyorum sen Şeydaları ara"

Başımı tamam anlamında salladım, telefonumu alıp Şeydayı aradım.

"Şeydoşum naber?"

"İyiyim kuzum senden?"

"Bende iyi de şey dicektim- ay Yusuf napıyosun lan bi dur"

" Yusuf mu yanında?"

"Ya evet. Manyak cips yicem diye kaseleri deviriyodu az kalsın"

"ya ahahah, neyse sen ne diyecektin?"

"Sütlü Kahveye gidelim dicektim hep beraber gelir misiniz?"

"Ben Selin'e söylerim geliriz tamam."

"O zaman öğlen 3 te Sütlü Kahvede olun"

"Tamam Hayat'ım görüşürüz"

"Bayy"

Telefonu kapattıktan sonra mutfak tezgahına oturmuş cips yiyen Yusuf'a döndüm.

"Yusuf deli misin ödümü koparttın be"

"Ya napayım sevmiyorum şu ev işlerini valla alamadım kaseyi nerdeyse hepsi devriliyodu"

"Neyse tamam. Berkcanları aradın mı ?"

"Evet aradım, Yahya, Resul, Berkcan, Tuna ve İbo."

"Recep?"

"Uyuyacakmış o. Dün gece gece antrenman yaptı bahçede psikopat."

"Ya alemsiniz he. Her neyse hadi ben giyiniyim çıkalım anca gideriz saat 1"

"Hayat bak çok mantıklı bir şey dicem daha 2 saatimiz var. 2 saatte mi gidicez  5 adımlık
yere?"

"Ya anca gideriz derken ben Avm'ye uğrayacağım. Ve sende benimle geleceksin."

"Emredersiniz Hayat Hanım."

"Ya dalga geçme be"

"Tamam hadi çıkalım."

Başımla onu onayladıktan sonra odama gidip bunları giydim;


Daha sonra biraz parfüm sıkıp çıktım.
Beni salonda bekleyen Yusuf'a dönüp
"Hadi çıkalım Yağmur Adam"

"Ya aşk olsun Hayat deminden beri giyiniyorsun diye bekliyorum diyinmeden çıkmışsın hadi git giyin bekliyorum" dedi sakin bir tavırla. Göz devirip
"Ya yusuf saçmalama hadi gidelim."

"Saçmalama Hayat git daha uzun bir şey giy bu ne böyle? Sen bunlara ne kadar para verdin? Bunları toz bezi falan yapalım baksana küçücük bir şey bu"

"Of Yusuf of ya" diyip daha fazla ısrar etmeden odama gidip pantolon giydim ama üstümdekini değiştirmedim.

"Oldu mu Yusuf bey başka bir arzunuz var mı ?"

"Bu da olmamış ama neyse diğerinden iyi.
hadi çıkalım"

"Çok şükürr"

Asansöre binip aşağı indik arabaya binip en yakın alışveriş merkezine girdik.

"Yusuf ben H&M'e giriyorum gelecek misin?"

"H&M mi bayılırım. Ama erkek reyonuna" Diyip o meşhur kahkasından attı.

"hadi ya bende kadın reyonuna bayılıyorsun sanmıştım.Sağ ol beni aydınlattığın için"

"Çok konuşma kız, hadi yürü"

🍀🍀🍀🍀🍀

"Yusuf sen al kartımı öde bunları, ben lavaboya gidip gelicem mağazanın önünde bekle beni."

"Tamamdır prenses."

Lavaboya gidip ellerimi yıkayıp çıktım.
Tekrar mağazanın önüne geldiğimde gördüğüm şeyle donakalmam bir oldu.

Eheheh çok kötü yerde kestim biliyorum
şu anda kimse okumuyor hikayeyi ama ben yine de heyecan olsun dşyenburda kestim çünkü çok malım :) hadi tşk bb.






Hayat'ın Yusuf'uHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin