▼2.Bölüm ▼ /Yeni bir dost Belisama/

316 28 9
                                    

Çığlık atmaya çalışıyordum ama bir türlü sesim çıkmıyordu nereye düştüğümü bilmeden bağırıyordum delirircesine gözlerimden yaşlar geldiğinde sert bir zemine çarptım.
Sırtımdaki acı o kadar keskindiki hareket edemeden kasıldım. Soğuk zemindi veya yaş tek bildiğim acımdan duramadığımdı.
Gözlerim daha fazla bastırılmaya beynimse daha fazla acıya dayanamadan kendini karanlığa bıraktı...
-önceki bölümde-
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

*Biraz sıkıcı devam ettiğini biliyorum 3.bölümde bütün maceraları başlatıyorum 🙏🏻*

Sırtım felaket derecede ağrıyordu sanki tüm kemiklerimin kırıldığına yemin edebilirdim.
Neler yaşamıştım ben öyle?
Ne olmuştu?
Gözlerimi açamasamda kendime gelmiştim.
Kaldırılmış ve bir ağaca yaslandırılmıştım.
Ellerim arkada ağaca bağlıydı . Hava sanki..sanki ıslak ve nemli bir ORMAN gibi kokuyordu!
Ateş çıtırtısı geliyordu kulağıma.
Gözlerimi zorlayıp hafif araladım.
Nefes aldıkça sanki hava daha çok soğuyormuş gibiydi.
Gözümü hafif açtığımda göz kapaklarımın arkasında ateşin sarı ve kızılımsı loş ışığını gördüm. Ben buraya nasıl gelmiştim. Neler oluyordu?
Beynim zonklamaya başlayınca derin bir nefes aldım . Nefes almamla göğüs kafesimin her bir kemiği sanki organlarıma batıyormuş gibi hissetim.
Gözlerimi tekrar açtım. Etrafıma baktım .
kimse yoktu.
Bağlı ellerimi çekiştirdim ama bir türlü açılmıyordu.
Bana ne oluyor? Neden burdayım? Nasıl buraya geldim? Neden ben? Gözlerim dolarken
Pes ederek kafamı arkaya yasladım.
"Kimse var mı?"
Ses yoktu
"Hey?"
Beni buraya her kim bağladıysa bırakıp gitmiş olamazdı değil mi?
"Lütfen.. kimse yok mu?!"
Çaresizle söylediğim cümlenin ardından uzun çalıların ardından hışırı duydum. O neydi bir hayvan? Vahşi bir hayvan?
Yutkundum.
O şey biraz daha yaklaşınca bir insan silüeti olduğunu anladım.
Biraz yaklaşınca kızıl saçlı ve kafasından ışık çıkan bir kadın olduğunu gördüm.

Biraz yaklaşınca kızıl saçlı ve kafasından ışık çıkan bir kadın olduğunu gördüm

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Yüzünde hiçbir kıpırtı yoktu .
Sadece bana bakıyordu, yeşil bir örtü örtünmüştü. Elinde parlayan kılıca baktım.
Napıcaktı onunla? Neden elindeydi?
Konuşmak istedim ama korkudan nefes dahi veremiyordum.
Kadın biraz daha yaklaşarak ateşin yanına geldi yeşil örtüyü kafasından çekti. Anlında parlayanın bir taş olduğunu gördüm.
Bana daha çok yaklaşarak kılıcın sivri ucunu boynuma doğrultu

"Kimsin? Neden burdasın?! KONUŞ!"

Sesi o kadar düz ve nettiki. Az kalsın ağlayabilirdim.
"Be..ben bende bilmiyorum buraya nasıl geldiğimi.."

Kılıcın soğuk sivri ucu tenime deyince irkildim.
"Eğer konuşmazsan birazdan gelicek olan karakurtlara seni yem ederim!"

"Yemin ederim bilmiyorum ben..ben buraya nasıl geldiğimi.. buranın neresi olduğunu.."

Bir an için gözlerime baktı sonra toparlanmaya başladı. Ayaklarımla çırpınmaya başladım.

RheaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin