▼5.Bölüm ▼/Kara Kurt/

261 19 15
                                    


Ses yoktu.
Elysionu kurtarmak ha?
Başka çarem var mıydı ki.
Hazır mısın Rhea?
7 diyarı kurtarmak için
Yapabilir misin?

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Başka çarem var mıydı? Kaçabilir miydim? Nasıl yapıcaktım?
Tahminen 25 dakikadır ağacın altında ona sesleniyorum.
Ama az önceki konuşkan halinden çıt yok!
Artık vazgeçmem gerektiğine karar verdip taş duvarın oraya yürümeye başladım.

Burada hiç bir canlı görmedim pardon haraket eden.
Evvie nin dedikleri doğru muydu?
Ateşte de görmememiş miydim.
Eve dönmem lazım ama nasıl?
En iyisi ben bunu şaman Akasha ya sorayım.
Teker teker gördüğüm ağaçları takip ederek taş duvarın önüne geldim.

Yine ses yoktu. Bu canlıların derdi ney?
Ses çıkaranı kesiyorlar mı?
Gece iyicene ormana çökmüştü.
"Xylia!"
Periye seslendim burdan nasıl geri gideceğimi bilmiyordum.
Hırlama sesiyle korkudan geri adım attım.
Ne vardı! Kurt mu? O bahsettikleri kara kurtlar mı?
Elimle etrafı yoklanıp sopa aradım dal da olabilir di.
Ay ışığı önümü biraz da olsa aydınlatıyordu.
Elime gelen sopayla ayağa kalktım.
Duvarın köşesine sindim.
Lütfen bir kurtsa buraya gelmesin.
Bir kaç dakika öyle oturdum.
Köpek sesi gibi inleme sesleri geliyordu.
Sanki ağlıyor gibi.
Dayanamadım ayağa kalktım.
Nolucaksa olucaktı artık.
Kafamı duvarın arkasından uzattım.
İnleme sesine doğru bakmaya çalıştım ama karanlıktan hiç bir şey gözükmüyordu.
Duvarın arkasından çıktım.
İnleme sesi hırlama sesine dönüştü şuan onu görebiliyordum.
Yani tam net değil ama net gibi .
Rengini göremiyordum.
Çalıların önünde uzanıyordu karın boşluğuna saplı bir ok vardı.
Ayağa kalkmaya bana karşı meydan okumaya  bile hali yoktu .
Büyük bir cüsesi vardı.
Etrafıma baktım başka kurt yoktu.
Bana hala hırlıyordu ama canı çok acıyordu belli.
Benim canım acıyormuş gibi hissetim.
Eğer onu burda bırakıp gidersem ölürdü.
Ölmek, ölüme terk etmek.
"Ailemin"bana yaptığı..
Elimdeki sopayı yere bıraktım.
Yavaşça yere çömdüm.

"Şşh sadece sana yardım etmek istiyorum.. lütfen izin ver."

Ben yaklaştıkça hırlamaya devam etti.
Hırlaması havlamaya dönüşüyordu.
Yaklaşmıştım Ama o kıpırdayamamıştı bile.
Elimi koklaması için uzattım.
Isırmak için hamle yapmadı.
Sadece kokladı kokladıkça burnunu elime değdirdi.
Gülümsedim.. yavaşça kafasını okşadım, kürkü yumuşacıktı.
T-shortumun alt kısmını çekiştirerek yırtım.
Ve kanayan yerine bastım.
İnlesede hırlamadı.
"XYLİA!!"
Bağırmıştım. Ama ses yoktu gelende..
Su getirmeliyim. Ayağa kalkıp taş duvarın ardına yürüdüm. Arkamdan inlemeye başlamıştı ama sanki daha çok gitme der gibiydi.
"Hemen gelicem söz veriyorum."

Ağaçları takip ederek suya gittim.
Hayat ağacına baktım.
Çok güzel duruyordu.
Suya tekrar bakıp neyle taşıyacağımı düşündüm . Avucumla taşısam dökülür giderdi.
Etrafıma bakındım.
Gözüm büyük yapraklara takıldı.
Tabi ya yaprağa koyarak götürücem.

Ağacın yanına gidip
"Çok üzgünüm ağaç ama bir canı kurtarmam gerek lütfen bana kızma."
Yaprağı koparı içini eğdim. İçine dolan suya baktım. Taşan veya damlayan yoktu. Hızlı adımlarla geri döndüm.
İlerlerken hala inlediğini duyabiliyordum.
Taş duvarın önüne vardığımda beni gördü.
Yanına giderek yaprağı yavaşça önüne uzatım.
Öyle bir susamıştı ki. Ölürse eğer susuzluktan ölürmüş gibi su içti.
Yaprağı köşeye koydum.
Şimdi ne yapmam lazım?
Beni almaya gelen kimse yoktu?
Kurtu taşıyabilir miydim?
Okun ucunu kırmam lazım.
Okun sapını tutum. Acıdığını belli ederek inlemeye başladı.
Denedim
Kırlmadı.
Bir daha denedim.
Kırlmamıştı
Sonumcu  denediğimde kırıldı.
Ucunu köşeye attım.
Taşıyabilir miydim?
%50 , denemem lazımdı
Kollarımı altından geçirdim. Bebek tutma pozisyonunda kaldıracaktım.
Hadi Rhea yaparsın kızım!
1,2,3!
Ayağa yavaşça kalktım .
Ağırdı hem de baya.!
Adım attım, yapardım ya en fazla kolum kopardı.
İlerlemeye başladım.
Dümdüz aşağıya doğru. Umarım doğru yoldan ilerliyorumdur
"XYLİA!"
"AKASHA!"
Ses yoktu.
İlerledim sesi çıkmıyordu ama kurtun gözleri açıktı ve bana bakıyordu.
İlerlemeye devam ettim
Zaman geçtikçe daha çok ağırlaşıyordu.
Derin nefesler almaya çalışıyordum.

RheaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin