34. Bölüm - Final

1.4K 123 65
                                    

Biliyorum finale hazır değilsiniz. Ben de hiç değilim. Daha fazla yazmak isterdim ama ilhamım uzun zamandır benimle değil. Bu yüzden bitirmenin saçmalamaktan daha iyi olacağını düşündüm. Final bölümü olduğu için bol bol yorum bırakın. Tabiki yeni bir kurgu hakkında çalışıyorum. Onun taslağını çıkarmam ne kadar sürer bilmiyorum ama o zamana kadar oneshot book ile idare edin hahahah Ki övünmek gibi olmasın da orada efsane şeyler yazıyorum. Neyse uzatmadan son kez söylüyorum ki keyifli okumalar.

O akşam Jongin ve Chanyeol misafirleri için birlikte mutfağa girmişlerdi. Jongin mükemmel bir aşçı değildi ama Chanyeol'un ona basit şeyleri yapabiliyordu. Sebzeleri kesmek ve bir şeyleri karıştırmak gibi.

Zilin sesi çaldığında nerdyse yemek yamayı bitirmişlerdi. Çok zamanları olmadığı için oldukça hızlı bir çalışmanın sonunda normalden sıcak günün de yardımıyla ikisi terlemiş, ıslak saçları alınlarına yapışmıştı. Bir süre sonra sıcaklayan ikili gömleklerini çıkarmış ve kapıyı da bundan tamamen farkında olmadan açmışlardı.

Hun ve Baek karşılarında ikisinin belden üstü tamamen çıplak ve terden parlayan tenleryle görünce donakalmıştı. Jongin ve Chanyeol hala durumdan farkında olmadan onlara neden böyle baktıklarını anlamaya çalışırken gergin bir orman ortaya çıkmıştı. Kai ve Yeol'un yüzünden hoşgeldiniz gülümsemesi yavaşça solarken ilk konuşan Kai olmuştu. "İçeri gelsenize"

Bu Sehun'nun dalıp gittiği görüntüye ne zamandır baktığını düşünmesine sebep olmuştu. Yanakları ufaktan kızarırken üzerine giydiği kot ceketi hızla çıkardı.

"Bu şekilde kapıya mı çıkılır ya!"

Sehun ceketini Jongin'nin üzerine ataren onu içeri doğru ittirdi. Sehun Jongin'i içri doğru sürüklerken gömleklerini çıkarmış olduklarını hatırlayan Yeol, yanakları kızaran taraf olmuştu. Nedense bu gülümseme Baekhyun'u eğlendirmiş olacak ki yüzünde keyifli bir gülümseme yayıldı. Tek kaşını kaldırarak Chanyeol'a imalı bir bakış attıktan sonra yerini bildiği salona doğru ilerledi.

Sehun daha önce gelmediği evin salonunda tek başına otururken Baekhyun keyifle yanına oturdu.

"Esmer bomba nerde?"

"Ne zamandan ber esmer bomba oldu?"

"O hep öyleydi. Sen sonradan fark ettin."

"Banyoya gitti." Sehun arkadaşının yüünde yayılan gülümsemeye kaşlarını çatarak baktı.

"Chanyeol da" diye yanıtladı onu 32 dişiyle gülerken.

"Çıkar ağzındaki baklayı Baek. Neden pişmiş kelle gibi gülüyorsun?"

"Biz gelmeden önce ne yapıyorlardı sence"

"Yemek?"

"Hadi ama Hun. İkisinin de üstü çıplaktı ve deli gibi terlemişlerdi. Ayrıca kapıyı açmaları da zaman aldı."

"Yok artık düşündüğümü düşünmüyorsun herhalde."

"Neden olmasın sen beni reddetmeseydin biz de yapıyor olabilidik." Sehun yüzünü buruşturarak Baekhyun'a baktığında arkadaşının hala sırıttığını görmüştü. Kafasını eğip iki yana sallaken Baekhyun'nun akıllanmayacağını düşündü. Bir gün düzenli bir ilişkisi olsa da Baekhyun, Baekhyun'du.

"Ahh, çok sexy değil mi? Acaba hangisi semeydi."

"Her şeyin boyutla alakalı olduğunu sanmıyorum. Yeol biraz daha yumuşak kalıyor." Sehun farkında olmadan Baekhyun'a cevap verdiğinde sesli düşündüğü için içinden kendine küfretti.

Asklepios // SekaiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin