Nihayet akşam yemeği zamanıydı.Hermione devasa kapının yanında dikilirken,elini ayağını nereye koyacağını bilemiyordu.Onu daha önceden gören kişiler dışında ilgi çekmiyordu ama yinede heyecanlıydı.Sonuçta birazdan herkes ona odaklanacaktı.
Masalarda yemekler belirmeden önce,Dumbeldore kürsüye çıktı.Bir süre her biri Hermione'yi şaşırtan gelişmelerden bahsettikten sonra, Hermione'nin sırası gelmişti.
Dumbeldore gerekli açıklamayı yaptıktan sonra onu çağırdı."Hermione Granger."
Elleri resmen titreyerek masaların arasından yürüdü ve sandalyeye oturdu.En son böyle bir durumda kaldığında birinci sınıftaydı ve ayakları yere değmiyordu ama şuan gayet rahattı.
Adını görmediği ve gözüne aşina gelmeyen bir adam,kafasına Seçmen şapkayı yerleştirdi.En azından biraz daha sakinleşmiş olan Hermione eski deri onun gözünün önüne yerleşirken,ne yapmak istediğini çok iyi biliyordu.
"Çok zeki, gerçekten zeki...Sana Ravenclaw uygun olmaz mı?Ah hayır hayır.Sende daha fazlası var.Cesaretlisin,hemde çok.Belki Gryffindor?Evet kesinlikle Gryffindor'a aitsin."
Gryffindor masasındakiler nefesini tutmuş olacakları izlerken,diğerleri ilgisini kaybetmişti bile.
Ama son anda,
"Demek öyle..."dedi seçmen şapka.
Hermione bütün bilinciyle Ravenclaw'a gitmek istediğini düşünüyordu.Harry'den öğrendiği kadarıyla,Seçmen şapka tercihlere önem verirdi.Bunu kendi için avantaj olarak kullanmalıydı.Kesinlikle,gelecekte tanıdığı insanlarla bağlantı kurmamalıydı.
"Nasıl istersen."dedi Seçmen şapka.Hermione bir an bunu sesli söylediği için endişelendi.Artık herkes onun Ravenclaw'u Gryffindor'a tercih ettiğini biliyordu.Belki de bu yüzden,şapka 'Ravenclaw!' diye haykırınca masadan gerçekten şiddetli bir alkış koptu.Onlar zaferle sırıtırken, Gryffindor'dakiler ise sinirlenmişlerdi.
Yanakları kıpkırmızı bir şekilde sandalyeden atladı ve hayatında ilk defa, geçmişte ve gelecekte, Ravenclaw masasına oturdu.
Hemen hemen herkes,aralarına katılan bu kız ile ilgileniyordu.Hermione hepsine nazikçe cevap veriyordu ama bu ilginin kısa süreceğini de biliyordu.Bu onun için iyiydi.Yani bulunduğu durum için iyiydi.Normalde olsa,buna kırılırdı.
"Yani İlvermony'den mi geldin?"
"Aramıza hoşgeldin!"
"Pişman olmayacaksın!"
Hepsi birbirinden zeki insanlar etrafını çevirmişti.Belki de uzun zaman sonra kendisi gibi birileriyle konuşmak iyi gelmişti.
...
Ortak salon, yatakhane,insanlar... Her şey o kadar farklıydı ki, günün sonunda kendini yatakta bulunca çok yorgun hissediyordu Hermione.
İçinde kaybolduğu zaman,ona uzun bir süre daha rahat vermeyecekti.Duygusal,belki fiziksel...bu yılda tıkılı kaldığı her salise her saniye,daha da yorulacaktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zaman Oyunları °Sirmione
FanficHermione, Harry ve Ron ile gittiği bakanlıkta, Bellatrix Lestange tarafından Sirius Black'e gönderilen büyünün önüne atlar. Ancak ölüm laneti boynundaki zaman döndürücüye gelmiştir. Büyülü dünyanın da ötesinde olan bu icat, onu yirmi yıl önceki Hog...