Bölüm 1

44 3 2
                                    


       Ağlayarak çıkmıştı hastaneden, ne yapacağını bilmeden koşuyordu.Böyle bir şey mümkün müydü, gerçekten ölmüş müydü babası ?Annesini kaybedeli iki hafta olmamıştı daha.

Ne yapacaktı şimdi annesinin kokusu ,babasının kolları olmadan? Her şey bu kadar üst üste gelmek zorunda mıydı?

   Sahi ne demişti babası son nefesini vermeden önce 'Sakın hiçbir şeyi imzalama!' Aklı karmakarışıktı.Cebinden gelen tanıdık melodiyle duraksadı, arayan teyzesiydi, telefonu yavaşça kulağına götürdü. 'Neredesin güzelim arkandan Erim ile koştuk ama yetişemedik, ne olur yapma böyle seni de kaybetmeyelim güzel evladım.' Duyduğu şefkat dolu sözlerle etrafına bakınırken ağzında çıkan tek kelime 'Bilmiyorum.' oldu.Teyzesi 'Konum at.' diyerek telefonu kapattığında ona söylenileni yaptı.

Yarım saat sonra onu bulan kuzeni Erim ile evine gelmişti.Salona girdiğinde teyzesinin önünde duran kocaman valizleri gördü.'Bundan sonra bizimle kal en azından kendini toplayana kadar Işıl, lütfen...' kuzeninin yoldayken ona verdiği sakinleştiricinin etkisiyle mayışmış hissediyordu, teyzesinin söyledikleri de mantıklı gelmişti 'Tamam.' diyebildi  sadece.




  6 aydır teyzesinin evindeydi, buradayken günden güne zayıflamıştı ve teyzesinin ısrarlarıyla rehabilitasyona gidiyordu, bu evdeyken uyuşmuş hissediyordu sanki kendinde değildi.

 Bugünkü seansına gecikmişti ,aslında gitmeyecekti ama teyzesi yapmıştı yapacağını.Yarım saat sonra doktorun odasından çıktığında ne yapacağını bilmiyordu.Doktor teyzesiyle konuşup onun hastanede yatması gerektiğini anlatıyordu ,açık bıraktığı kapıya yaklaştı 'Funda Hanım yeğeninizin hastaneye yatması tedavisi açısından daha uygun olur.' 'Size katılıyorum Doktor Bey zaten evde de ne yemek yiyor ne de konuşuyor burada olması sağlığına iyi gelecektir.'

Ne! teyzesi de mi doktorla aynı fikirdeydi, hemen buradan gitmeliydi.

Koşarak hastanenin kapısından çıktığında sert bir cisme çarparak yere düştü.Peki yer neden bu kadar sıcak ve yumuşaktı? Kafasını kaldırdığında bir çift gri şaşkın göz ile karşılaşmayı beklemiyordu.Utancından başını çocuğun göğsüne sakladığında ondan gelen kıkırtıyı işitti. 'Benim için sorun yok, istediğin kadar saklanabilirsin göğsümde.'  Ne ukala bir çocuktu bu, tam cevap verecekken 'Akın, oğlum!' diyen sese doğru baktı ve  çocuğun üstünden kalktı.Demek adı 'Akın'dı güzel isim diye düşündü.Çocuğun yerden kalkmasına yardım edip 'Çok özür dilerim, yanlışlıkla oldu.' diyerek koşmaya başladı.Tam çıkış kapısına gelmişti ki kuzeni Erim onu yakaladı. 'Nereye gidiyorsun küçük cadı annem seni çağırıyor 'deyip onu zorla hastaneye geri götürdü.



SANA SARILINCAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin