Fotoğraftaki kişi ARTHUR WİTLER.
KEYİFLİ OKUMALAR DİLEĞİYLE TABİ OKUYAN VARSA :)
VE MÜMKÜNSE MÜZİK İLE BİRLİKTE OKUYUN
TEŞEKKÜRLER :)
Ah evet misafirlerimiz...
meşhur misafirlerimiz isteksiz bir biçimde yanlarına gittim . annem babam ve hizmetçiler sıraya dizilmişlerdi . bende onların yanındaki yerimi aldım . kısaca ayaklarımızı bükerek selam verdik hepimiz . annem abartılı bir şekilde kırmızı kadifemsi bir elbise giymişti . saçlarını bukle bukle yapmıştı bune böyle diye baktım resmen gerçekten abartmıştı. tekrar evleniyormuş gibi bir izlenimi vardı. Bayan royal brown gerçekten zarif bir bayandı , sarımsı saçları ışıldı katmıştı yüzüne ortalama boyu ve mükemmel fiziğiyle , kitapların baş karakterlerine benziyordu. gözleri kahverengimsi bir tondaydı. Bay edward brown a çevirdim başımı ve ''Ulu Tanrım'' dedim içimden , yüzünün bir yanı yanıktı . istemiyerekte olsa yüzümün şekli değişmişti. yüzümün şeklinin değişmesine lanet okudum. böyle tür olaylara bu gözle bakmayı asla istemezdim hele ki edward browna , ümid ediyorum ki görmemiştir yüzümün şeklini . annemin anlatmasıyla brown ailesi köklü bir aileden geliyordu , edward brown simus kalesinin önemli kişilerindendi hatta baya önemli . bunu üstüne basarak söylemişti. fakat yüzünün yanıklığından bahsetmemişti. garip .
fakat oğulları yoktu yanlarında.
ah royal yine güzelliğini gözler önüne seriyorsun .
suskunluğumuzu tabikide annem bozmuştu .
teşekkür ederim ana , kibarlığın beni gülümsetiyor. dedi bayan brown ufak bir tebessüm ederek
ah bu kadın gerçekten işini biliyordu . konuşmasında bile ayrı bir cezbedicilik vardı.
lütfen içeri buyurun bay ve bayan brown lütfen ...
Bayan ana kibar bir şekilde brown ailesini içeri davet etti fakat eksik bir brown ailesine sahiptik . Brown ailesinin tek oğlu olan Evan Brown yoktu .
bay ve bayan brown içeri geçtiler, arkalarından Fionada geçti . büyük oturma odasına oturdular kadınlar , bayan brown yanında altı tane hizmetçi getirmişti . iki hizmetçisini odasını hazırlatması için göndermişti . diğer ikisinide mutfağa yardım etmesi için . odada sadece biz vardık , annem ben ve bayan brown . diğer iki hizmetçisi kapıda bekliyordu.
annem ile bayan brown konuşmaya başladılar ben sadece oturmuş onları dinliyorum . ilk defa bundan keyif almıştım . gerçek anlamda bayan brown beni büyülüyordu .
evet , ana yatırımlarımızı genelde yün kumuşa karşın yapıyoruz , elimizde olan ile değil halkın istekleri doğrultusunda ilerliyoruz . Wilhon kalesinden geliyor kumaşlar . bizde işliyoruz .
gerçekten yoğunsundur royal . çok çalışıyorsun galiba.
tabikide hayır ana , ben asla çalışmam. ben sadece söylerim . fikirlerimi söylerim onlar uygular Simus kalesinde işler böyledir.
güçlü bir kadın . herkese yön veren mükemmel bir kadın . tapılası .
Fiona heyecanlanmıştı . ilk defa birisini bu kadar içten bakıyordu. ilk defa birisi gibi olmak istiyordu . Royal Brown gibi olmak istiyordu. Fakat onu beğendiğini dile getirmiyordu . bu tür sözleri sevebilecek kadına benzemiyordu.
