Seokjin elindeki bez parçasını az önce muharebenin ortasında vurulan aşık olduğu adamın sol göğsüne tutuyordu. Dolan gözlerini kimsenin görmemesi için büyük bir savaş veriyordu aynı zamanda. Ağlamak zayıflıktı, hele de dünyanın en büyük savaşında ağlamak zayıflığın en büyüğüydü, ayriyetten aptallıktı. Sedyede ki beden titrek bir nefes bıraktı dışarıya sonrasında acıyla inledi. Seokjin onun canını acıttığı düşündü başta sonra da göğsünün üstünde ki kurşun yarası ile göz göze geldi. Onun canını acıtan şeyin varlığı tüylerini diken diken etti. Seokjin sakın bir doktordu, her zaman işini ciddiye alır bu konuda hep hassas davranırdı. Asla duygularını işin içine katmazdı. Bir savaşın içinde ne kadar duygusal olursa o kadar can kaybederdi, bunu biliyordu. Kendi erkek kardeşi kollarında can verirken çok daha iyi anlamıştı bunu.
Sedyeyi çadırın içine bırakan askerlere titreyen elleri ile çıkmalarını işaret etti doktor Seokjin. Hemen kenardaki temiz bezlere, ilaçlara ve iğnelere yöneldi. Yardımcısı Jungkook'a seslendi. Çadırın kapısında asker Taehyung'a sarılıp göz yaşları içindeyken duydu Seokjin'in sesini Jungkook. Acele ile sildi göz yaşlarını. Tekrar sarıldı Taehyung'a. Öptü güzel yanaklarından sonra veda etti ona.
"Dikkatli git seni bir daha kanlar içinde görmeye dayanamaz bu yüreğim." Aceleyle çadırın kapısını açtı ve girdi çadıra.
Seokjin içeri giren Jungkook'a bakıp kaşlarını çattı. Bu çocuğun ağlaması canını sıkıyordu. Onun böyle duygusal olmasının ona zarar vereceğini bildiğindendi yüksek ihtimal.
"Yarayı güzelce temizle kurşunu alacağım kalbine çok yakın bir yerde dikkatli ol ben dışarıdan su alıp geleceğim."
Jungkook başını onaylar biçimde saklarken burnunu da çekmeyi ihmal etmedi.
Seokjin çadırın dışına çıkıp içine tozlu havayı çekti derince, dolan gözlerini saklamadı ve gök yüzünü izledi bir kaç saniye. Zamanının az olduğu aklına gelince hızlıca yan tarafındaki su şişesini alıp tekrar girdi çadıra.
Sedyede yatan aşkına baktı, alnı ter ile kaplıydı. Hızlı hareketlerle ilerledi ve usulca dokundu yaraya. Eline aldığı metali yavaş bir şekilde kurşuna doğru ilerletti. Kalbine çok yakındı kurşun dikkatli olmaya çalışıyordu. Düşüncelerini stabil tutup önünde yatan kişinin her gün doğduğunda baktığı ilk surat, her gece nolur sağ kalsın diye dua ettiğin adam olmadığını düşündü.
Kurşunu metalin ucunda hissettiğinde titrek bir nefes aldı ellerinin titremesine engel olurcasına kıpırdadı yerinde.
Kurşunu yakalayıp çektiğinde askerin ağzından çıkan tıslama onu yerinden sıçrattı. Yerinden hopadığı için sert bir şekilde çekmek zorunda kaldı kurşunu. Sedyede yatan genç asker gözlerini aralayıp bir şeyler söylendi bir süre. Doktor anlayamadı dediklerini. "Sorun yok iyisin, derin nefes al şimdi yaranı dikeceğim asker. Canın acımayacak" Ona teselli vermek istermiş gibi konuştu onunla. Köşede bekleyen Jungkook Seokjin'in bu ses tonuna bir süre inanamadan baktı ona. Çünkü onun hocası olan bu doktor hep sert konuşurdu. Hastalarına teselli vermez sadece "Ölmeyeceksin." Der ve susardı.
Seokjin Jungkook'un bakışlarını hissetmiş gibi döndü yardımcısına. "Temiz ve ince bir kaç kıyafet bulup gelir misin? Bu gece onun için zor geçecek." Jungkook şaşırsa da belli etmeden başını hızlı hızlı salladı ve aceleyle çıktı çadırdan. Çadırın fermuarını çekerken aklından geçen tek bir şey vardı.
"Hyung'un aşık hali bu mu yani?"
Seokjin yarayı dikkatlice dikerken yüzünde hissettiği bakışlar ile kaldırdı kafasını. Sevdiği adam kısık ve kırmızı gözler ile bakıyordu ona.
"Uyumalısın." Dedi ona ve işine geri döndü. Dikişi bitirdiğinde tekrar onu izleyen bakışlara döndürdü bakışlarını. Kaşlarını çattı sonra. "Neye bakıyorsun?" Dedi eski soğuk sesiyle. Seokjin buydu, içindeki bütün o yangını asla dışarıya vuramazdı. Belli edemem diye düşündü kendince, anlarsa o da gider, anlarsa o da ölür o da bırakır beni dedi ve kendi kollarını sardı bedenine.
Asker gözlerini onun pürüzsüz yüzünde gezdirip kuru ve kanlı dudaklarını açtı. "Bu savaş meydanında çiçek gibi görünmen herkese büyük haksızlık." Kalbi bir an durdu sandı Seokjin. Beyin fonksiyonları çalışmayı bıraktı sandı. Nefes alamadı bir süre. Tam ona azar çekmek için konuşacaktı -ki yüksek ihtimal ağzını açtığı an kekeleyecekti- ki içeri bir gürültü ile Jungkook girdi. Elinde ince asker yeşili bir tişört ve eşofman vardı. "Temiz kıyafet bulmak zor oldu geç kaldım kusura bakmayın." Seokjin önemli olmadığını belirtircesine salladı elini.
"Teşekkür ederim Kook, sen çıkabilirsin askeri giydirip yatıracağım. Yeni bir yaralı olursa bana seslen olur mu?" Jungkook Seokjin'i onaylayıp geldiği gibi çıktı çadırdan.
Asker hala gözünü bile kırpmadan izliyordu Seokjin'i. Seokjin yerinde rahatsızca kıpırdandı ama beton gibi duran suratından bir ödün vermeden adımladı askerin yanına.
Onu kollarından narince tutup kaldırdı ve yan taraftaki yatağa yöneltti.
"Sana bu eşofmanı giydirmem gerek ayakta durabilir misin?" Başıyla onayladı onu asker. Seokjin'de ona hafif bir tebessüm verdi ve elini askerin pantolonun kemerine atıp yavaşça çıkardı. Pantolonu aşağı çekerken gözünün önüne veya aklına fesat şeyler gelmemesi gerektiğini söyleyip duruyordu kendine. Sevdiği adam ona tepesinden gözünü bile kırpmadan bakarken bu durum çok zordu. Ama umursamadı ve pantolonu da aşağı çekip eşofmanı askerin bacaklarından geçirdi.
Elindeki tişörtü bir kenara atıp askeri yatağa güzelce yatırdı.
"Ateşin zaten yüksek tişörtü giymesen daha iyi." Seokjin cümlesini bitirdiğinde eğildiği yerden tam doğrulacaktı ki beline sarılan kaslı kollar onu durdurdu. Burun buruna geldi askerle.
Vücudundan kurşun alınmış narkozun etkisinde olan bir beden aslında hiç güçlü değildi. Seokjin istese o tutuştan kurtulabilirdi. Ama istemedi.
Baktı ona bakan gözlere ve anlatmak istediğini hemen anladı. Ona minnetle bakan asker gözlerinden farklıydı onun gözleri.
"Doktor, neredeyse 8 aydır beni izliyor ben sana bakınca beni görmezden geliyorsun, bana dokunup merhamet gösterip, beni görmen için illa kalbime bir kurşun mu yemeliydim güzel çiçeğim?"
Vote verip fikirlerinizi yorumda belirtmeyi unutmayın güzel çiçeklerim 🌺
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.