2.BÖLÜM

55 7 8
                                    

Gözlerimi hafif araladığımda kolumda ki ağrıyla birlikte hastane odasında olduğumu anlamam çok uzun sürmedi . En son olanları hatırladığım da bir an öldüm mü acaba diye düşünmedim değil... sonra odadan gelen Mert in sesiyle dikkatimi ona verdim.

"Cahit abi , ben bir şeyi anlayamadım Akif Abi bizi nasıl buldu da , oğlunu gönderdi. "

"Inan onu ben de anlamadım Mert , oraya gittiğimizi kimse bilmiyordu , bizi nasıl buldu hâlâ çözebilmiş değilim."

Babamın düşünceli gelen sesiyle dikkatimi konuşmaya verdim 'Akif  abi , oğlu 'demek ki gelip beni kurtaran Akif  abi kimse onun oğluydu ... beynimin yandığını fark ederek düşünememeye karar verdim kimse kim? Sonuç olarak yaşıyordum. Düşüncelerimden ayrılarak kafamı hafif kaldırıp onlara baktım, uyandığımı görünce ikisi de hemen yanıma geldi.

"Güzel kızım iyi misin? Ağrın falan var mı?"

"Canın bir şey istiyor mu güzellik? "

"Iyiyim babacım , yok canım bir şey istemiyor Mert sağol "

O sıra da içeri giren hemşire ile hepimiz dikkatimizi ona verdik.
Serumumun bittiğini gören hemşire,

"Hastamız da uyandığına göre evine götürebilirsiniz, iyi günler "

Diyerek odadan çıktı. Oda da biraz bakındıktan sonra babam anlamış olacak ki.

"Anneni arar aramaz yola çıktı kızım, uçağı birazdan iner, yarım saate burada olur "

Diyerek gülümseyen babama ben de aynı şekilde karşılık verdim ve

"E ne bekliyoruz hadi eve gidelim o zaman , Selma Sultan beni ev de görsün " diyerek ayağa kalkmaya çalıştım. Ama malesef acı bir inlemeyle geri oturmam bir oldu.

"Kızım biraz dikkat etsene öyle aniden kalkılır mı? "

Söylenerek yanıma gelen babam soluma , Mert sağıma girdikten sonra yürümeye başladık tam odadan çıkacakken aniden kapının açılmasıyla içeri telaş içinde annemin dalması bir oldu. Bizi ayakta görünce yanımıza gelerek ,

"Kızım , güzelim iyi misin ? Nasılsın? Ağrın falan var mı? Babana seni emanet edince böyle oluyor işte malesef , üzgünüm "

Babama bakarak söylediği sözlerden sonra annem rahatlamış olacak ki , rotayı bana çevirdi,

"Kızım ya sana ne demeli , biraz dikkat etsene , seni ne zaman tek bıraksam hasta oluyorsun. Bundan sonra seni yanım da götüreceğim zaten baksana böyle olmuyor"

Babam anneme gülerek baktıktan sonra,

"Bitti mi azarlaman hatun, artık eve gitsek diyorum ayakta kaldık böyle, artık Mert i de evde azarlarsın."

Diyerek yürümeye başladı. Annem arkamız dan söylene söylene bizi takip ederken biz önde gülüyorduk.

Eve geldiğimiz de yardımcımız Hacer ablanın salona benim koltuğuma yatak hazırladığını fark edince baya mutlu olmuştum. Aslında önemli bir şeyim yoktu ama gel bizimkilere bunu anlat. Mert bana bakarak,

"Bana bak o koltuk benim biliyorsun. Sadece hastasın diye acıdım o kadar iyileşince koltuğumu rahat bırak "

Diyerek bana kötü kötü bakmaya çalıştı. Bakabildi mi orası tartışılır.

"Nereden senin koltuğun oluyormuş burası benim koltuğum , sadece bana ait , asıl sen uzak dur "

Diyerek ona baktım Hacer abla elinde tepsiyle içeri girerek

"Yine mi koltuk savaşı yapıyorsunuz siz , hadi şu meyve sularını içinde bi içiniz soğusun belki bu savaşa bir son verirsiniz."

Hacer ablanın sehpaya koyduğu meyve suyunu alarak Hacer abla çıkmadan

"Bitmez Hacer abla bitmez bu savaş bitmez, ne zaman ki bu eve yeni bir üçlü koltuk alınır , o zaman bu savaş biter"

İçeri giren annem ve babam bize bakarak gülümsedi ben de onlara gülümseyerek, Mert e beceremediğim kötü bakışımı attım.
Telefonumun çalmasıyla odada ki herkes telefonuma bakmaya başladı , elime alınca Elisa'nın aradığını görünce bir mutluluk geldi , sevinçle telefonumu açtım.

"Efendim canım "

Elisa direk söze girerek

"Kanka sen kaç gündür nerelerdesin yaaa , öldüm meraktan aklıma neler gelmedi ki, eve geliyorum Hacer abla burada yok diyor sadece başka bir şey demiyor "

"Bi sakin ol kanka yaaa burdayım işte bir şeyim de yok gayet iyiyim , merak etme "

"Bak bizimkilerin de selamı var , bugün buluştuk sana ulaşsaydık sana da diyecektik ama ulaşamadık "

Bizim grup benimle beraber 5 kişi . Elisa, Helin , Buğra , Toprak ve ben.3 senedir aynı okuldayız ve bu sene son senemiz, hep aynı sınıfta devam ettiğimizden dolayı belki de bu kadar samimiyiz bilemiyorum, ama şimdiye kadar kavga ettiğimizi hiç hatırlamıyorum. Yani kendi içimiz de yoksa okulda bilinen ve sayılan bir grubuz...

"Neyse artık başka zaman ben de gelirim, tatil yeni başladı nasıl olsa"

"Aynen canımın içi, neyse ben kapatıyorum hadi görüşürüz "

"Görüşürüz canım, sen de selam söyle oradakilere , öpüyorum hepinizi. "

Telefonu kapatinca bana dönük 3 çift gözle karşılaştım. Tamam da bunlar niye bana sinirli bakıyor ve annemin eli neden belinde? N'oluyor...

2. Bölüm de geldi iyi okumalar diliyorum. Lütfen yorumlarınızı eksik etmeyin😊😊

İNTİKAM UĞRUNAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin