"Nişanlım..." ardından kahkahacının sırtına çıkıp ona sarıldı. Yok artık.. Gerçekten bunlar şimdi nişanlı mıydı? Koloni'nin gülümseyen yüzü birden soldu ve ciddileşti.
"Onlar... Geliyor..." dedi sessizce. Kim geliyordu? Kahkahacı kaşları birden çatıldı. Koloni de kaşlarını çatıp kahkahacının sırtından indi.
"Heryerdeler... Dikkatli olmalısın!" dedi uyararak. Ah! Bu kez kimdi? Konuşmalarını bölüp araya girdim.
"Kimler geliyor!?"
"... Seni ve Haruka'yı buradan götürmemiz lazım... Hem de hemen." dedi sadece.
"Sen ne saçmalıyorsun? Burası benim evim! A-abime ne olacak? Ve neden gidiyoruz? Ne oluyor?"
"Daha sonra açıklarım, bir kaç gün içinde burası boşaltılacaktır zaten. Sen abini merak etme. Ojo-sama?" dedi kafasını Koloni'ye döndürerek.
"Bilmiyorum, bir şeyler ilgilerini çekmiş olmalı..." diye cevapladı. Kahkahacı bizi sınıfa soktu ve kendisi de sırasına geçip rol yapmaya başladı.
Haruka yan sıradan kağıt attı. Elime alıp okudum.
Olanları Yoru-kun'dan öğrenelim!
Yazıyordu kağıtta. Vampirler hakkında bilgiye gerçekten ihtiyacımız vardı. Her şeyi öğrenmeliydik. Cevap yazmak için elime bir kağıt parçası aldım.
Bence de...
Diye yazdığım kağıdı Haruka'ya uzattım. Okuduktan sonra bana dönüp olumlu anlamda başını salladı.
***
Akşam abim eve gelmediğindem evden çıkmam kolay olmuştu. Haruka'yı da yanıma alarak yine o şato benzeri binaya geldik. Girdiğimiz de Yoru-san yine aynı pozisyonda dışarıyı seyrediyordu.
"Geleceğinizi biliyordum."
"Gerçekten mi?" dedim.
"Hayır, içeri girerken gördüm sizi..." Ah!
"Yoru-kun? Kimler geliyor? Neden gitmemiz gerekli?" Haruka bir adım öne çıktı ve cevap vermesini bekledi.
"Onlar geliyor: Vampirlerin ezeli düşmanı. Bir şey onları buraya çağırıyor. Her sokakta neredeyse varlar."
"Avcılar?" dedim.
"Hayır.... Onlar.." tam diyecekti ki alt kattan gürültü sesleri geldi.
"Kahretsin, geldiler... Saklanın." Aceleyle bizi bi masanın altına sakladı ve aşağı indi.
Bir kaç gürültüden sonra Yoru'nun sesi duyuldu ve kapı açıldı.
"Kızlar çıkabilirsiniz." masanın altından çıktık. Yoru-san nefes nefese kalmıştı. Birden sırıttı ve bir eliyle benim diğer eliyle de Haruka'nın elini tutup çekiştirmeye başladı.
"N-nereye?" diyebilmiştim.
"Buradan uzaklara..."
Haruka ile ben birbirimize bakakalmıştık.
"Ah! Talihsiz arkadaşım! Bu daha başlangıç." dedi sırıtarak Haruka. İstemeden ben de sırıttım ve kahkaha atmaya başladık.
Yoru bizi evlerimize getirip hazırlanmamızı sağladı. Evime son kez baktığımda abime daha haber vermediğim aklıma geldi. Elime telefonu aldığımda Yoru-san durdurdu ve haberi olduğunu söyledi. Evden çıktığımızda sokakta hatta binalarda kimsecikler yoktu, polisler dışında. Etrafı gezerken bizi farkettiler ve uzaktan uyarıda bulundu.
"Hey! Burayı boşaltın bu bir emirdir." tamam şimdi 'bu ne biçim bir uyarı?' diyeceksiniz biliyorum. Emir emirdir.
Önümüzde beliren siyah bir arabaya binip havaalanına doğru gitmeye başladık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ara Sokak
Teen FictionTek yol burasıydı. Keşke Naruto gibi sıçrayarak binalardan binalara atlayabilseydim ama ara sokakta yürümekten başka çarem yoktu. Eve ulaşmam lazımdı. Adımları atmaya başladım. Yolu yarılamıştım. Ayaklarım gerilmekten acıyordu. Omzumda bir el hisse...