S:Z-8

94 38 23
                                    

Notu açıp düzgün el yazısıyla yazılmış o yazıyı okuduğumda; yüzüme kocaman bir tebessüm yerleşmiş, gözlerim dolu doluydu. Kalbim de hiç olmadığı kadar sıcaktı.

"Pembe filin hikayesini biliyor musun?

Zamanın birinde kötülüklerin kol gezdiği bir dünyada saçları çiçek kokan bir kız varmış. Bu kızın gittiği her yer çiçek kokusuyla dolup taşarmış. Çiçek kokusunu alan herkesin kalbindeki kötülük yok olup gidermiş.

Kader işte; bir gün saçları çiçek kokan kız çikolatalı bir pasta hazırlarken pastanede; o sırada yoldan geçmekte olan kötü kalpli; acımasız, grilerle kaplı fil, çiçek kokusunu almış. Dünya' daki en güzel kokunun o olduğunu; dünyadaki en güzel saçların o kızda olduğunu düşünmüş.

Bu fil uzun zamandır kalbindeki kötülük yüzünden mutlu olamıyormuş.Bu yüzden rengi diğer fillere göre daha griymiş. Diğer filler onu dışladıklarından o daha da kötü bir fil olmuş.

Çiçek kokusuyla, kalbi kötülüklerden arınırken o sırada çiçek kokan kız dışarıdaki fili farketmiş. Parmak uçlarında; saçlarını sallaya sallaya yürüyerek yanına vardığında fil hemen onu hatırlamış.

Belki bilmiyorsundur.

"Filler insanları da kişisel olarak tanır ve yıllar sonra bile hatırlarlar.*"

Fil o kızın küçükken ona şarkılar söyleyen kız olduğunu hatırladığında sevinçten o güne kadar hiçbir filin yapmadığını yapıp zıplamaya başlamış. O zıpladıkça o sırada -tesadüf bu ya- yanında olan pembe boya kutusu sallandıkça sallanmış. En sonunda bir kutu dolusu boya, filin tüm vücudunu kaplamış.

O günden sonra diğer filler renginin çok güzel olduğunu düşünüp onu aralarına almış. Ona herkes "Pembe Fil" diye seslenir olmuş.

Artık pembe fil her gün o pastanenin önüne gider çiçek kokan kızı izler, çiçek kokusunu içine çekermiş; bir daha o kadar kötü olmamak için.

Belki farkında bile değildi ama saçları çiçek kokan kız, o; yalnız, acımasız, kötü kalpli filin hayatını kurtarmıştı. "

Telefonu elime alıp mesaj kutusunu açtım.

Zühal: Pembe filin hikayesi

Zühal: Şu ana kadar okuduğum en güzel hikaye

Zühal: Teşekkür ederim

BN: Saçları çiçek kokan kadın

BN: Umarım yaşadığın sürece bir daha hasta olmazsın

BN: Ya da olacaksan illa soğuk algınlığına yakalan, öyle hasta ol

BN: Daha dünyada yok olması gereken çok kötülük var

Gözlerimin dolduğunu hissettiğimde gözyaşlarımın akmaması için yukarıya, tavana, baktım.

Zühal: Sen uydurdun değil mi hikayeyi?

BN: Hayır

BN: Gerçek yaşanmış bir hikaye

BN: Yani kısmen

Zühal: Bu arada

Zühal: Geldiğin için de teşekkür ederim.

BN: Zühal

BN: Bana desen ki

BN: Etrafım alevlerle çevrili gel; ben sana okyanus olur gelirim

BN: Artık uçmak istiyorum desen kanatların olurum

BN: Gitmek istiyorum dediğinde o çok gitmek istediğin şehir olurum

BN: Yeter ki sen iste ben hep gelirim sana (görüldü)

•••

Yavaşça odaya giren Akasya, yanımda duran pembe fili görünce şaşırmış olacak ki kaşlarını çatmış bakıyordu.

"O da neyin nesi?"

Pembe fili kollarımın arasına aldığımda kafamı yasladım. Yüzüm Akasya' ya dönüktü.

"Pembe fil."

"Onu görüyorum da. Nereden çıktı?

Kollarını Pembe Fil' e yakından bakmak için uzattığında Pembe Fil' imi ondan uzaklaştrdım.

"Bir arkadaşım getirmiş. Sana sonra anlatırım olur mu?"

Soruların ardı arkası kesilmeyeceği için baştan almıştım önlemimi.

Akasya vermek istemediğimi anladığında kollarını indirdi, samimi bir kahkaha atarak elinde tuttuğu; eşyalarımın olduğu çantayı küçük koltuğun üstüne koydu.

"Olur.", "Ne zaman istersen anlatırsın."

Elimde tuttuğum not kağıdını telefon kabımın arkasına yerleştirdim. Kimsenin okumasını istemiyordum.

"Akasya bir şey soracağım."

"Sor bakalım."

Çantamın içinden pijama takımımı çıkarıyordu.

"Sence.. Benim saçlarım.. Çiçek mi kokuyor?"

Bu bölümü yazmamı sağlayan ilham perilerime ve yazdıktan sonra okuduğumda tüm dikkatiyle beni dinleyen , gerçek bir peri olan ablama teşekkür ediyorum.

Yazarken yumoş yumoş olduğum bir bölümdü ahahjaka🌸🐘

YENİ BİR HİKAYE PAYLAŞTIM ORAYA DA BEKLERİM. ADI ASAP.
PROFİLİMDEN BULABİLİRSİNİZ.

satürn:zühalHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin