"Kendimi adıyorum, yoluna.
Adına.
Sana."|| Tanrısal Bakış Açısı ||
Catharine kendini fazlasıyla yorgun hissediyordu. Bunun en büyük etkisi, hem bugünün en dolu günü olması, hem de dün gece düşünmekten uyuyamamasıydı.
Normalde, kendini; James hakkında düşünmemek için aşırı zorluyordu ama bu sefer James üzgündü ve James'i nasıl mutlu edebileceğini, bu işin sonunun nereye gideceğini düşünmüştü.
James'e olan hislerini nasıl durdurabileceğini- ki bunu düşünürken konu bir anda onun güzel gülümsemesine dönüşüyordu ve bir bakıyordu ki gece boyu James ve James'in gülümsemesini düşünmüş oluyordu.- düşünmemişti. Ve doğruyu söylemek gerekirse, hâl böyle olunca bu onun için baya büyük bir gelişmeydi.
Oturduğu koltukta -Hufflepuff ortak salonun mükemmel rahatlıktaki koltuğu- gergince ofladı.
Ne yapacağı hakkında ciddi manada hiçbir fikri yoktu ve bu onu çok geriyordu. Sevdiği çocuk üzgündü ve elinden bir şey gelmiyordu. Gerçi gelse ne yapacaktı, gidip Lily'i zorla James'i sevmesi için zorlayacak mıydı? Ah, hayır. Bu kesinlikle doğru olmazdı.
Gerçi işe yarayacağını bilse belki -belki mi?- yapardı ama içinden bir ses bunun Lily'i James'e daha fazla düşman edeceğini söylüyordu.
Catharine düşünceli bir şekilde dudaklarını kemirmeye başladı ve gözleri şöminede yanan ateşe daldı.
Yanlış hissetmiş olabilirdi tabiki ama o bu zamana kadar, Lily'nin her ne kadar kabullenmek istemese de James'ten hoşlandığını düşünmüştü. Eğer öyle olmasaydı onu şu ana kadar neden şu an olduğu gibi ciddi bir şekilde reddetmemişti ki?
Bilmiyordu.
İlk kez birilerini anlamakta zorluk çekiyordu.
Belki gidip James'le konuşşa az da olsa moralini yerine getirebileceğini düşündü, Catharine. Farkındaydı ki, James'in üstünde ağrı kesici gibi bir etkisi vardı. Bunu ne kadar inkar etmeye çalışsada seviyordu.
Bu düşünceyle, üstüne çeki düzen vermek ve defterlerini bırakmak için, çok fazla tanımadığı üç kızla kaldığı odaya girdi. Aceleyle üstünü değiştirdi ve eşyalarını rastgele bir yere bırakarak ortak salona tekrar indi.
Ortak salondan çıktı ve Gryffindor ortak salonuna doğru gitmeye başladı. Aklı ne kadar James'te olsa da, bu sırada yolda gördüğü bir kaç kişiye de gülümseyerek selam vermeyi ihmal etmedi tabiki.
Gryffindor ortak salonun önüne gelince birinin gelip şifreyi söylemesini bekledi. Beklediği gerçekleşince karşısındaki kızın bir şey demesine fırsat vermeden sevimlice gülümsedi ve koşarak içeri girdi.
Çapulcular'ı her zaman oturdukları yerde görünce adımlarını oraya yönlendirdi ve fazlasıyla neşeli görünen James'in yanına oturdu.
Bir dakika, az önce fazlasıyla neşeli görünen James mi demişti o? Endişeyle James'in yanına oturdu ve elinin anlına götürerek endişeyle mırıldanmaya başladı.
"Ee.. ateşinde yok. Hasta değilsin büyük ihtimalle."
Biraz mırıldandıktan sonra kendince bir açıklama bulmuş olacak ki, diğer çapulcu üyelerine döndü ve sordu.
"Yediği bir şey mi dokundu acaba?"
Sirius, James'e Dünya'da ki en garip varlıkmış gibi bakarken, usulca James'in yanından kalktı ve Catharine'nin yanına oturdu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sen Benim || James Potter Au
Fanfiction"Kendimi adıyorum yoluna, adına, sana." ❈ Herkesin dönem dönem kalbini ona asla açmayacak- en azından aşk anlamında- birilerini sevdiği olmuştur, değil mi? Catharine'de böyle bir dönemde olduğunu umuyor ve zamanla...