e.p 6 🌙

221 28 7
                                    

Sabah olduğunda Jack hala uyuyordu Finn sabah saat 5 gibi uyanmıştı bile jackin karşısında oturmuş onu izliyordu merdivenlerden ses gelince kafasını o tarafa çevirdi gelen sophiaydı finni fark edince gülümsedi ve yanına yürüdü "günaydın erkenci finnie" sophia finnin yanına koltuğa oturdu ve omzundaki battaniyeye sarıldı "günaydın" diye karşılık verdi Finn gülümseyememişti.. çünkü içi parçalanıyordu "dünki albüm yüzünden morelim bozuk,değil mi?" Dedi Sophia,Finn hala uyuyan jacke bakarken iç çekti "evet.." Sophia elini finnin omzuna koyup ovaladı "sıkma canını eminim her şey çok güzel olacak Finn" Finn tekrar iç çekti "sağol ama..sanmıyorum soph.." sophianın da yüzü düşmüştü ki jaeden küçük adımlarla sessizce yanlarına yaklaştı ve fısıldadı "günaydın.." jaeden gülümsüyordu ama finni o şekilde görünce o da üzüldü 3ü bir jacki uyandırmamak için mutfakta konuşmaya başladı jaeden finne bakıp "ya o da senden hoşlanıyorsa?" Diye sorunca Finn ona 'bi siktir git' bakışı atıp elleriyle oynamaya devam etti jaeden omuz silkti "ne bilim..çok yakınsınız sana aşkım bebeğim öperim de falan diyip duru-" Finn kızdığı için sözünü kesti "onları dediği kadar arkadaş olduğumuzu da sürekli söylüyor sağolsun" Sophia finnin üzüldüğünü görünce jaeye dönüp "üstelemeyelim jaeden.." diyince jae kafasıyla onaylar onlar o şekilde uzun süre oturmaya devam ederler diğerleri de gelip onların sıkıntısına destek olmak için yanlarına oturmuşlardı Jack dışında herkes uyanmış mutfakta sıkıntılı şekilde oturuyordu hiç konuşmuyorlardı

Jack bir süre sonra uyanabilince koltukta doğrulup uzaktan mutfakta oturanlara bakar kendi kendine 'ne oldu bunların haline ne böyle?' diye sorular sormaya başlayınca elinde yastıkla mutfağın kapısında belirir "neyiniz var sizin?" Diye sorar ve kapıya yaslanır sessizce, Finn ona bakar "yok bir şey" herkes jacke bakıyordur Sophia sessizliği bozup "ş-şey konu finnin babası" bir anda bunu söyleyince finne sophiaya bakar Sophia tedirgince 'üzgünümm' dercesine bakar aslında Finn babasını hiçbir zaman umursamamıştır hatta onu babası olarak bile saymıyordur Jack finnin yanındaki sandalyeye oturup ona bakar "sen babanı hiç bir zaman umursamazdın Finn? Neyin var" Jack böyle diyince Finn tedirginleşir "h-hiç sadece sanırım ilk defa yalnız hissettim.." diye yalan söyler Jack finnin yalan söylediğini fark etsede ilk defa kendinden (finnin jackden) bir şey sakladığını hissettiği için üstelemez "peki o zaman.." demekle yetinir Finn jacke bakar "peki¿ Tamam peki" der ve sandalyeden kalkıp lavaboya gider Jack diğerlerine döner "finnin nesi var?" Herkes ona öyle bir bakar ki Jack "Finn benim için çok değerli neden hiçbirimiz bana söylemek istemiyor?" Diye söylenir wyatt jacke imalı bir şekilde "belki de onu yeterince iyi tanımıyorsundur ha?" Diyince ortalık karışmaya başlar Sophia wyatte kaşlarını çatar "Wyatt! Söz vermiştin kes şunu!" Jack kızmaya başlar ayağa kalkıp ellerini masaya koyar "BİRİ BANA NE OLDUĞUNU ANLATABİLİR Mİ!" diye bağırır herkes ilk başta boş boş baksada teker teker mutfaktan çıkıp finnin yanına giderler Finn lavaboda sessizce ağlıyordur Sophia lavabonun kapısına yavaşça vurur "Finn..?" Finn ses vermez dizlerini kendine çekmiş yerde oturuyordur "Finn iyi misin.." Finn yine cevaplamaz "peki..Finn lütfen saçma sapan bir şey yapma olur mu? Hepimiz seni seviyoruz" Sophia diğerlerinin yanına döner..

Thousand miles♾Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin