ASLINDA BU KİTABIN OKUNDUĞUNU VEYA OKUNACAĞINI SANMIYORUM AMA YİNEDE YAZICAM SADECE EYLENMEK VE ZEVK ALMAK İÇİN YAZICAM
Kitabımın kapağını kapatıp çalışma masamdan kalktım. Ipad'imi şarz aletinden çıkartıp yatağa koydum masamdaki nutelayı alıp yatağıma kuruldum. Eğer zihnimi dolu tutarsam bugün olan şeyleri düşünme fırsatım olmaz. Arda'nın mesajına cevap vermedim böyle bir olayda ne diyeceğimi hiç ama hiç bilmiyordum. I pad'den how i met your mother ı açıp izlemeye başladım saat 11'e gelince banyoma ilerledim kapıyı kapatıp kilitleyerek telefonumdan hareketli bir müzik açtım. Yarım saat rahatlatıcı sıcak suyun altında kalıp temizlendim. Dişimi fırçalıyıp saçlarımı taradım pijamalarımı giyip saçımı hafifçe kurutarak ördüm sonra yaptığım örgüyü fön makinasının altında tuttum böylece daha doğal kıvırcık saçlarım oluyor. Yatağıma girip gözlerimi kapatım bir kaç dakika sonra rüyalar aleminde bütün dertlerimden kurtuldum
________________________________
Koridorun karşısındaki kapıyı soğuk ellerimle kavradım. Kapının ardında sakallı , takım elbiseli adam yüzünde kırık bir gülümsemeyle içeri geçmemi söyledi.
Adımlarımın yumuşak halıda çıkardığı ince ses içimi gıdıkladı.
"Ceren bir sorun mu var?"
"Hayır sadece kendimi kötü hissediyorum izin kağıdı alabilirmiyim?"
"Tabii kızım aileni arıyım mı" kafamı salayıp titreyen vücudumu yavaşca sandalyeye bırakdım. Müdürümüz sarı kağıdı verip ayağa kalktı
"Baban dış kapıda seni bekliyor, bu kağıdı güvenlikciye gösterirsen yardımcı olur " kafamı minnetle slayıp çantamı sırtına taktım ve adımlarımı kızlar tuvaletine sürüdüm. İçeride orta okuldan olduğunu sandığım iki kız kısık sesle konuşuyorlardı telefonumu çıkartıp Arda'ya sonra tartışıcağımızla ilgili birşeyler yazıp attım. Gözlerimi aynadaki yansımama çevirmemle çığlığı basmam bir oldu sabah çıkan sivilcelerimi kapattığım kapatıcı akıp gitmiş yüzümün bir sürü yerinde kızarıklıklar vardı dudaklarım çatlamış ve şişmişti göz altlarım şişip morarmıştı , tenim sapsarıydı
Yandaki kızlar çığlığımdan irkmiş bir şekilde bana dik dik bakıyorlardı onlara meşhur 'ne bakıyonnnn ' bakışımı atarak Dilara'yı aradım
"NEREDESIN izin aldın mı " Dilaranın tiz sesi ile irkilip cevap verdim
"Evet. Babam alıcak Arda ile ne yapıcam hiç bilmiyorum!"
"Bence kabul et çok yakışırsınız" telefonum kulağımdayken tuvaletten çıkıp merdivenlere yöneldim. okulumuz 4 katlıydı en üst katta biz liseliler ve kendi kantinimiz (pek kullanmıyoruz ) ve kulüpler bizim altımızda orta okullular, toplantı salonu, yemekhane onun altında orta okulluların bir kısmı ve bütün laboratuarlar en altta ise müdür ve müdür muavinleri birde ilk okullular.
"Evet belki olabilir sonra konuşuruz." Telefonumu kapatıp okul binasından çıktım dışarısında öldürücü bir soğuk vardı İzmir olsa bile Aralık ayında bu kadar soğuk olması normal. Soğuk günleri severim kapalı karanlık ama yağmursuz soğuk günler beni hep garip hissettirmiştir.
Güvenlikçiye kağıttı gösterip babamı beklemeye başladım. Çok geçmeden babam gelmişti arabanın kolunu kavrarken arkadan gelen kalın sesle arkamı döndüm Arda şirin gözlerle bana bakıyordu elimle 1 saniye işareti yapıp babama ; "arkadaşımla bir şey konuşucaz izin verir misin " dedim yüzünde sıcak bir gülümsemeyle "tabi ama fazla durma üşürsün" kafamı sallayıp Arda'nın yanına gittim. Yüzünde anlam veremediğim bir ifade vardı derin bakışları gözlerime siper edilmiş gibiydi kulaklarıma gelen hüzün dolu çatallı sesi hoşuma gitmişti
"Ceren benimle çıkmanın hiçbir olanağı yokmu?" Ellerimi Arda'nın boynuna koyup;
"Benimle çıkmak istediğine eminmisin yani ben sürekli yalan söylerim "
"Eminim"
"Çok inatcıyım"
"Eminim"
"Kıskançın önde gideniyim "
"Çirkinim"
"Hayır kesinlikle değilsin" hızla başını sallayıp yalvaran gözlerle bana baktı "Ceren benimle çıkarmısın?"
"Evet"

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Umudumun parçası
HumorBu hikayeyi okudukça ne olursa olsun umudunuzu ve hayelerinizi kaybetmemenin önemini anlıyacaksınız