Zor Hayat
Bölüm 150
Ali: Neymiş o İhtimal?
Doktor: Bir Doktor var. Ama bu Ülkede yaşamıyor. O gelip bu Ameliyatı yapabilir
Gönül: Eee ne duruyorsunuz! Getirin Doktoru!
Doktor: Bu Ameliyat için çok hemde çok Para lazım
Damla: N-Ne kadar?
Doktor: 500 Bin
Güney: Oha!
Eylül: Bir dakika! Ne kadar dediniz
Doktor: 500 Bin
Eylül bir an fenalık geçirir
Savaş Eylül'ü tutar
Savaş: Eylül!
Hemşire sedye getirir ve Eylül'ü oturtup odaya alırlar. Eylülü muayene ederler
Ali: Ya 500 Bin nedir? Bu kadar Parayı nerden bulacağız
Savaş: Bende anca 5 Bin var
Güney: Bende de o kadar var
Ali: Yok bu böyle olmaz
Gönül: Benim maaşım bile bu kadar değil Ya
Doktor çıkar
Ali: Karım nasıl?
Doktor: İyi merak etmeyin. Bir anlık sadece bir fenalık geçirdi. Şimdi uyuyor
Savaş: Çok şükür
Doktor gider
Güney: Parayı nasıl bulacağız?
Ali: Bilmiyorum Kardeşim
Gönül: Ne olursa olsun ben Burağı bu şekilde bırakamam
Damla: Bizde onu öyle bırakamayız tabi
Ali: Ben bir Eylülün yanına gideyim der gider
Eylül yavaşça kendine gelir
Eylül: Ali...
Ali: İyi misin canımın içi
Eylül: Değilim. Parayı nasıl bulacağız?
Ali: Bilmiyorum ama güven bana. Ben bulacağım Parayı
Eylül: Ya bulamazsan?
Ali: Güven bana
Bir kaç Yıl geçer aradan
Burak hâlâ uyanamamıştı çünkü Para hâlâ bulunmamıştı...
Burağın yanında Gönül vardır
Gönül: Burak... Bak ben burdayım... Affet bizi... Biz hâlâ Parayı bulamadık. Ama İnan bana bulacağız... Biliyorum duyuyorsun beni... Biliyor musun? Bulut kocaman bir Adam oldu... İyi bir delikanlı oldu senin gibi... Bir görebilsen...
Damla: Anne... Bu Ev Buraksız ne kadar boş değil mi?
Eylül: Öyle... der yüzünü asar
Bulut: Abim uyanacak! Bunun için ne gerekiyorsa yapacağım! Der dışarı çıkar
Eylül: Bulut! Nereye!
Bulut bir Arkadaşını arar ve Arkadaşıyla buluşur
Bulut: Samet!
Samet: Bulut noldu? Beni neden çağırdın
Bulut: Bana acil bir silah bulman gerekiyor Kardeşim
Samet: Ne diyorsun sen Kardeşim? Ne silahı? Saçmalama! Neye bulaştın Oğlum sen?
Bulut: Ya sadece korkutmak için taşıyacam yanımda! Merak etme
Samet: Of iyi de buna çok para lazım
Bulut: Bende yok ki. Sende var mı?
Samet: Bende de yok
Bulut: Tamam. Gerekiyorsa Oyuncak Tabanca alırım yanıma der ve bir mağazaya girip Oyuncak silah alır
Samet: Bu silahla ne yapacaksın Bulut?
Bulut: Benim Abimi kurtarmam lazım! Bu yüzden Para çalacağım bankadan
Samet: Tamam Bende geliyorum o zaman seninle
Bulut: Hayır! Başına bela alma! Der ve gider
Samet: Bulut!!
Bulut yüzüne maske takıp bir bankaya girer
Bulut: Tüm Paraları doldur bana! Çabuk der silahı tutarak
Bankacı paraları doldurur
Yaşlı Teyze: Benimkini doldurma! Lütfen
Bankacı: Teyze kusura bakma! Bu bizi yoksa öldürür
Bulut Parayı alıp koşar
Yaşlı Teyze: Tutun onu! Paramı çaldı!!
Songül Eylülün yanındadır
Songül: Kardeşim iyi misin?
Eylül: Nasıl olayım Songül ben? Bir şu parayı bulamadık!
Songül: İnan bana bu Parayı bulacağız. Biliyorsun. Bir yandan Güney çalışıyor Gece kadar. Bir yandan Ali. Bir yandan da Savaş
Eylül: Biliyorum. Ama baksana Yıllar geçti hâlâ Yok
Songül: Bu sefer olacak ama!
Bulut maskesini çıkarıp parayı bir binaya saklar sonra Eve gelir
Eylül: Bulut? Sen nerdeydin?
Bulut: D-Dışardaydım Anne
Songül: Neyse ben artık kalkayım
Bulut: Teyze kalsaydın ya
Songül: Yok yok. Denizle Güneş bekliyor zaten beni
Eylül: Peki. Dikkat et kendine
Songül: Sende der ve gider
Eylül: Ben Yemek getireyim de yiyelim
Bulut: Tamam Anne der ve oturur sonra Hırsızlık yaptığını düşünür
Bulut: Keşke yapmasaydım! Keşke! Ama geç der içinden
Eylül Yemekleri getirir ve Yemek yerler. Damla da Televizyonu açar. Karşılarına Haber çıkar
Yaşlı Teyze: O Paralar benim değildi. O çalınan Paralar benim değildi. Onlar benim Çoçuklarımındı. Onlar ölmeden toplamıştı. Bir ev alacaklardı. Torunlarım için bir ev alacaktım ama Hırsız çaldı Paramızı.
Bulut: Kapat şunu Abla!
Damla: Ne var ya?
Bulut: Kapat dedim!
Damla televizyonu kapatır ve Bulut ayağa kalkıp gider
Eylül: Buluta neler oluyor böyle Ya?
Damla: Belki sen çok yüz veriyorsun Anne buna? Birşey yaparsa hemen affediyorsun
Eylül: Ya öyle değil. Galiba bir dert var başında
Ali,Savaş ve Güney bir Kafede buluşurlar
Ali: Nasıl gidiyor Beyler?
Güney: Hiç iyi değil. Ama Burak için parayı bulmaya çalışıyoruz
Savaş: Bende 150 Bin var
Güney: Ben fazla toplayamadım. Bende 100 Bin var
Ali: Çok şükür parayı buluyoruz artık. Bende de 150 Bin var. Toplam 400 Bin var
Savaş: Oh be
Güney: Allah'ın İzniyle bu 100 Bin de bulup Burağı uyandıracağız
Ali: İnşAllah
Bulut Parayı sakladığı binaya gider ve Parayı alıp yavaş yavaş cebine koyar. Birden arkasından biri gelir
X: Bulut?
Bulut utanç bir şekilde arkasına bakar
Son
Vote ve Yorum bırakmayı unutmayın
Bulutun yaptığına ne diyorsunuz?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zor Hayat
FanfictionKendim yazdığım bir Hikaye. İnşAllah beğenirsiniz. Kim bilebilirdi ki Hayatın bu kadar acımasız olduğunu?