"Baba... Neredeyim ben?"
Hala babasını soruyor... Çaresiz halleri hoşuma gitse de onu düşünmeden katilinin eline bırakacak bir adama güven duyuyor... Belki de güven değildir? Belki ondan başka kimsesi yoktur!? 'Sus lan pezeveng! Biraz daha kıza acırsan istediğini alamayacaksın!' Tamam lan tamam, sustum. Ben sadece istediğimi alacağım ve düşünmeyeceğim bu kadar basit.
Evett... sonunda ayıldı Açelyacık...
"Ya babam nerede? Allah cezanı versin Ulaş! Ne yapacağız şimdi?"
İşte bunu sormaması lazımdı. ;)
"Madem benim fikrimi sordun... Yaklaşık 1 hafta sonra dini nikâhımız kıyılacak. Tabii bu 1 hafta içinde bu evdesin... Dini nikâhımız kıyıldıktan 2 gün sonra içinde sosyetelerinde olacağı büyük bir düğün olacak. Hazırlıklara şimdiden başlandı. İşte, o sırada da tamamen bana ait bir sürtük olacaksın."
Bu salak kız yine bayılacak! Of nalet olsun bu kız çok dayanamaz ki? Hiç eğlencem kalmayacak of! 'Salak herif! Sen nasıl kıyacaksın kıza. Onu düşündün mü hiç?' '*mına bile koyacağız... Değil mi Yağızcığım?'
Nalet iç sesler susun artık! Kız konuşuyor duyamıyorum!
"Ya sen nasıl bir insan çıktın? Sen iyi bir insandın hani ? Sadece çapkın falansın sanıyodum ben... Of nalet olsun ne yapacağım ben burda?"
"Oğlum kızımla beni yanlız bırakır mısın?"
Babam nacizane kayınpederim ile konuşmuş sanırım. Hemen benimsedi kızcağızı. (piç gülüşü.)
"Tamam babacığım, eşimle konuş istediğin kadar... Artık yeni bir babası var sonuçta..."
Arkamda mosmor olmuş bir sürtük bırakarak kapıya doğru ilerledim ve kapıyı sertçe kendime çekip kapadım.
Açelya'dan...
"Buyrun efendim. Bir sorun mu var?"
Sorun vardı tabii. Hemde yakışıklı ve kocaman bir sorun.
"Kızım senle konuşmamız gerekiyor... Malum Ulaş ile olan birlikteliğiniz ne kadar doğru olmasa da olan oldu artık. Konuştuğumuz gibi Ulaş ile evleneceksiniz ve babam bizim şirketimize ortak olacak. Peh! Yalana bak! Benim sıradan bir yazılım mühendisi olan babam koskoca Aş-Lu Bilişim Teknolojilerinin ortağı mi olacak! Sakla da seneye de gülerim ben bu espiriyi!
"Kızım doğru duydun. Baban ortak olacak ve baban sıradan bir mühendis değil. Onun içinde bir cevher var. Bunu hissediyorum. Anlarsın umarım. Ama buna alışmam gerekecek ve sana Ulaşın hastalıklarından bahsetmem gerekecek."
Ne hastalığı? Bir saniye... Ben sesli mi düşündüm?
"Evet, kızım, sesli düşündün. Neyse konumuza geri donelim. Ulaş'ın hasta olduğunu az çok tahmin etmişsindir sanıyorum. Psikolojik sorunları var. Eskiden çok daha kötüydü. Sanrılar görüp duruyordu ve etrafa saldırıyordu. Ama şu son 2 senede çok değişti. Daha sakin oldu desem yeridir. Psikoloğu artık Sabri görmediğini ama çifte kişilik bozukluğu olduğunu söyledi. Yani sinirlenince başka birine dönüşüyor. O yüzden oğlumu ne olursa olsun sinirlendirme. Zaten oğluma iyi geleceğini inanıyorum. Umarım seni üzmez. Unutma kızım. Onu sinirlendirme."
Evet, kısa bir bölüm oldu ama elimden ancak bu kadarı geliyor :/ Biraz ucuz bir kurgu oldu aslında. Şuan yeni bir kitap yazma girişiminde bulunmaktayım. İnşallah :))
10 bölüm olunca da yayınlamaya başlayacağım. Hadi bana eyww! Görüşürükkk
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yanlış Anlaşılma 🤦🏻♂️ #Wattys2019
General Fiction"Bu yanlış anlaşılma burada son bulmayacak... Seninle herkesin yanlış anladığı şeyi yapacağım..."
