~22~

46 10 23
                                    

Çalan telefonumu masadan aldım ve gözlerimin altlarında biriken gözyaşlarımı silip telefonu açtım.

"Efendim."

"Neredesin?"

"Evdeyim."

"Geliyorum hazırlan."

"Gelme Min Ho.Biraz işim var ben geleceğim."

"Tamam.Görüşürüz."cevap vermeden telofunu kapattım ve öfkeyle koltuğa fırlattım.

Küçük bir çığlık attım ve dizlerimin üzerine çöktüm.

"Aptal Min Ho!Beni bu hale sen getirdin ve yine hayatımı mahvettin!"ağlamam yenilenmişti.

Mutfağa girdim ve kahve makinasına kahve koydum.

"Sorunumu aşıyordum ama yine karşıma çıktın!Şerefsiz."

Kendi kendime söylenirken kapı çaldı.Koştum ve kapıyı açmadan aynaya baktım.

Yüzüm kıpkırmızıydı.

Toplu olan saçımı açtım ve biraz olsun yüzümü kapatmaya çalıştım.

Kapıyı açtım ve yüzümü daha çok kapatarak Yoongi'ye bakmaya çalıştım.

Valizimi kapıdan içeri bıraktı ve bir şey demeden çıktı.

Onı kaybediyordum.2 senedir bir sürü kişiyle görüşmüştüm.Hiç kimseye güvenmemiştim ve korkarak yaklaşmıştım.

Fakat Yoongi'nin enerjisi öyle değildi.

Farklı bir şeyler vardı.

Bana Min Ho'nun hissettirdiğinden daha farklı şeyler hissettiriyordu.

Ve şimdi o bana tek bir kelime bile söylemiyordu.

Her şey canımı sıkıyordu.

Min Ho

Yoongi

Şef

Kolumdaki lanet izi kaybolmayacak kesik...

Neden bu kadar şanssızım ki?

Kapının önünde boş boş durduğumu fark edince odama gittim ve dolabımı açtım.

İçinden siyah kot ve bej bir kazak çıkarttım.

Ayağıma çoraplarımı giyip kapıya gittim ve azınlıktan montumu alıp üzerime geçirdim.

Kapının kenarına girdiğimde attığım çantamı aldım ve beyaz spor ayakkabılarımı giyip çıktım.

.

.

Min Ho'nun evine gelmiştim.

Bu eve en son geldiğimde beni aldatırken onu bulduğum için kendimi şuan huzursuz hissediyordum.

Kapıyı çaldım ve veklemeye başladım.

PHILAPHOBIA|MYGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin