küçüklükten beri tanışan,büyüyünce beraber yaşamaya başlayan 6 arkadaş, fakirdir ve çok zor günler geçirir, benzinlikte çalışan ali eve birşeyler getirmeye calirken gördüğü her motor ile fotoğraf çekinen barış parasızlıktan sıkılır, yaprak ise çözü...
batunun dediklerini anlamamışlardı, gökhan batu'nun üstüne yürüdü
"lan sen akıllanmadın mı? yediğin dayak yetmedi mi"?demişti gökhan, batu ise sadece güldü,"ya sen niye gülüyor sun"! diye bağırdı yaprak, batu yaprağa yaklaştı yanağını okşadı barış yaprağı geri çekti "ona elini sürersen! " barış çok sinirliydi, batu yine güldü naparsın? döver misin"?bakışlarını yapraga çevirdi "yaprak bizim bebegimizi taşıyor "yaprak'ın gözleri doldu"söylesene yaprak" yaprak gözlerini yere dikti gökhan şoka girdi "ne? bebek senden değil mi barış "! diye bağırdı "değil abi" dedi barış, gökhan sinirlendi, o sira , barış batuya yaklaştı "bana bak lan, burdan gidiyor sun! yoksa yarım kalan işimi bitiririm" batu yine güldü "gidiyorum, ama unutmayın o bebek benim! doğunca alacağım sizden"! diyip gitmişti batu, yaprak kendini tutamadı yere çöküp ağlamaya başladı o kadar çok ağlıyordu ki, barış yere oturup yaprağı kucağına çekip sarıldı, gökhan üzülmüştü, batunun peşinden gitti, "dur lan kansız " batu durdu gökhan batuya yumruk attı "o kızı ağlatırsan seni yerin dibine gömerim"! diyip gitti gökhan batu sinirden gülüyordu.
...yaprak barışa sıkıca sarılmıştı yerde oturuyorlardı "barış bebeğini alıcam dedi" barış gözündeki yaşı sildi "korkma alamaz, ben vermem bebeğini "yaprak ağlayarak kafasını barışın boynuna koydu"barış almasın vermeyelim"barış kafasını salladı "vermicez, biz büyütücez bebeğimizi"
...ev...
sinan makarna yaparken, oğuz masada oturuyordu"lan bizim yegenimiz olacak "dedi oğuz sevinçle sinan da güldü "şimdi o bebek bize amca mı diyecek dayı mı "?diye sordu sinan, oğuz düşündü "amca desin" dedi, "aynen" sinan birden duruldu gözleri derine indi"ne hale geldik lan, tam zengin olduk dedik eski hayata geçiş yaptık, kardeşimizin hamile olduğu ortaya çıktı ?"oğuz da derin nefes verdi "kaderimiz be babuş, mecbur yaşayacağız " sinan oguz'a baktı "dua kader değiştirir miş "oğuz anlamadı "dua mı edelim "? sinan kafasını salladı "hep dua ediyorum ALLAH yardım etsin diye, bu hayatta tek değiliz ALLAH var yanımızda o bize yardım eder "
...kapı çalınca oğuz kapıya koştu içeri barış ve gökhan girdi oğuz'un gözleri yaprak'ı aradı "yaprak nerde"? barış içeri girdi gökhan konuştu "bahçede oturuyor, ağlıyor " oğuz "un gözleri büyüdü "niye"? gökhan 'ın yüzü düştü "batu bebeği alacak mış doğduktan sonra" oğuz anlamadı "nasıl ne hakla"? gökhan sinirden zor konuşuyordu "bebek barıştan değilmiş kardeşim o şerefsiz batudan mış " "diyip içeri girdi oğuz çok üzüldü 'amca olacaktık biz"dedi kendi kendine, montunu alıp bahçeye çıktı yaprak barışın yaptığı salincakta oturuyordu, diğer salincaga da oğuz oturdu "yaprak iyi misin "yaprak gözlerini karşıya dikmişti "batıyoruz oğuz, yükümüz ağır, "oğuz kafasını salladı, "yaprak bebeği vermez bizimkiler korkma gerekirse ben onların kafasını koparırım" yaprak gülümsedi oğuz a baktı "sende mi öğrendin bebeğin batudan olduğunu "? oğuz kafasını salladı....
akşam....
yemek yiyorlardi ali yapraga bakıp duruyordu yaprak yüzlerine bakmıyordu "ali lütfen bakma öyle çok utanıyorum "ali gözlerini baska yere çevirdi, "bebeği alacak mı batu"? diye sordu ali, barış catali bıraktı "babası olduğu için alabilir ama"- yaprak hızla ağlayarak masadan kalktı montunu alıp evden çıktı barış peşinden koştu, kolunu tuttu"yaprak gitme"dedi, yaprak ağlayarak barışa sarıldı "barış çok yorgunum lütfen bırak beni "barış yaprakdan ayrıldı, gözlerine baktı "bak bebeği vermem dedim güvenmiyor musun bana"? yaprak gözünü sildi "saçmalama en çok güvendiğim kişisin barış "barış yaprak'ın elini tuttu "evlenelim, "yaprak şaşırdı, gözünün kenarından yaş aktı, barış sadece yaprak'ın gözlerine bakıyordu, "ama"? dedi yaprak, barış anlamış gibi bir surat yerleştirdi yüzüne "biliyorum zengin birisi ile evlenmek isterdin ben zengin değilim evet ama"yaprak barışın ağzını kapattı "batu ile parası için sevgili olmadım aşık oldum sandım, aşkı bilmediğimi söylediniz, bildiğimi söyledim, bilmiyor muşum, ağzımın payını çok da güzel aldım biliyor musun, asla sizden başka kimseye güvenim kalmadı barış "barış gülümsedi, yapraga sarıldı "evleniyor muyuz"? diye sordu "evlenirsek bebeği almaz dimi " barış kafasını salladı "alamaz"yaprak sevinçle barışın boynuna sarıldı, canım kankam benim"! barış şaşırdı "yanlız evliyoruz kanka demesen"? yaprak güldü "tamam ya ağız alışkanlığı "barış capkinca güldü "hmm "diyip yaprağı belinden tutup kendine çekti, bakıştılar bir süre. ...
sabah....
"hadi kalkın kahvaltı hazıır" diye bağırdı yaprak çete geldi masaya oturdu"kader barış nerde"? diye sordu yaprak"kanka barış hasta olmuş yaa" ali sordu"ne nasıl"! yaprak barışın odasına gitti kader güldü oğuz kadere baktı "sen ne işler çeviriyor sun pislik işleri mi"? kader ve oğuz güldü gökhan uykusuzluk tan kafasını düşürdü tabağın içine."lan uyansana"diye bağırdı ali.
barış oda.......
yaprak kapıyı açıp içeri girmişti, şaşkınlıkla gülümsedi, gözleri dolmuştu yavaş adımlar ile gidip masadan bebek patigini aldı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
aarkasından barış gelmişti yaprak ona döndü"barış bunlar, sen mi yaptın "? diye sordu "kaderle beraber yaptık " yaprak gözlerini gezdirdi odada,, "kız odası yapmış sın? erkek olursa "? barış'in yüzü düştü "şey, ben kız olursa diye düşünmüştüm "yaprak güldü barışın yanağını sıktı "kız mı istiyor sun sen "? barış ensesini kaşıdı"yani, şey aslında ben eve bir kız daha gelir diye düşündüm yaptım, hem kız babası da güzel olurdu" yaprak'ın yüzü düştü, barış yapraga baktı "noldu "? yaprak barışın ellerini tuttu"senden olmayan bebeği sahiplenmen duygulandırdı beni, sağol. "barış iki elinide yaprak'ın omuzlarına koydu"illa benden olması şart değil,biz beraber büyütecegiz, "yaprak hafif gülümsedi "keşke senden olsaydı bu bebek"barış sevinçle gülümsedi "istermiydin cidden benden olmasını "yaprak kafasını salladı "isterdim "
...
kafe...
oğuz sipariş alıp duruyordu, o sıra polisler geldi, kader hemen polislerin yanına geldi "buyrun"? polis kağıt çıkardı "burdan çıkmanız gerektiğini söylemiştim "polis işaret verince eşyalarını almaya başladılar "abi durun valla billa ihtiyacımız var bu dükkana " polis kaderi itince oğuz tuttu ve kaderi kenara çekti "abicim bakın biraz zaman verin" batu geldi peşinden "ne zamanı lan? çıkın hemen hadi"! kader batuya saldırdı "öldürürüm seni adi herif! ne istiyorsun bizden nee '!batu kaderi itti "dur be carlama! ,
birazdan....kader ve oguzu dışarı atmışlardı eşyaları da götürmüş ler di,yaprak ve barış geliyordu oğuz ve kaderi dışarda otururken görünce koştular hemen 'noldu "? diye sordular "batu dükkanı aldı elimizden yaprak"demişti kader ağlarken, yaprak barışa baktı 'ben sardim bu belayı başınıza "? barış yapraka sarıldı "senin suçun yok".
2 saat sonra...
barış ve yaprak çarşıda yürüyorlar "barış dükkanda gitti napacagiz "? barış dudaklarını büzdü "valla ağlayacagim artık "demişti barış, yaprak durdu barışın dudaklarını düzeltti "yapma dudaklarını şöyle düzelecek herşey inanıyorum ben" barış dudaklarını yine büzdü yaprak sinirlendi gülerek "ya yapma dedim" yaprak eliyle barışın dudaklarını düzetmeye çalışıyordu barış birden yaprak'ın dudaklarına yapıştı,
...barış yaprak'ın kollarını tutuyordu öperken, yaprak ise ellerini barışın yanaklarina koydu, o sıra yaprak''ın şapkası uçtu, ikiside görmedi, yaşlı bir amca getirdi şapkayı "-çocuklar"ikiside ayrıldı hızla "şapka uçmuş " yaprak utançla şapkayı aldı, güldü, barış utançtan adamın yüzüne bakmadı, adam gidince ikiside güldü ve birbirlerine sarılarak eve gittiler
