Harry önlüğünü çıkarıp, çantasını alıp ceketini giyerek Louis'nin yanına gitmeden önce lavabodaki aynada kendine son kez baktı. Harry neşeyle yansımasında kendine gülümsedi ve ardından banyodan çıkarak kendisini kafenin kapısının hemen önünde bekleyen Louis'nin yanına gitti. İşte şimdi kalbi heyecanla pır pır atmaya başlamıştı. Ne yapacaklardı ki? "Selam."
"Merhaba." Louis sonunda onun yanına gelmesiyle beraber gülümsedi. "Peki, aşırı aşırı ve aşırı boktan tavırlarımdan sonra benimle çıkmayı kabul ettiğin için oldukça şanslıyım. Ve bu şansı seni etkilemeye çalışarak zorlamayı düşünüyorum."
İkisi beraber kafeden çıklarında Harry sırıtarak "Peki bu etkilemeyle ne yapmayı planlıyorsun?" diye sordu, aynı anda kafenin kapısını kilitliyordu. Hava soğuktu o akşam.
"Bilemiyorum, yaratıcılığımı kullanmam gerekecek," deyip ellerini eşofmanının ceplerine soktu Louis. "Yarın sabahçı mısın?"
"Hayır yarın çalışmıyorum," diye cevapladı Harry kapının iyice kilitlendiğine emin olduktan sonra anahtarı cebine atarken. "İki çalışanda da kafenin anahtarı var, Bayan Tate genelde kafede olmadığı için ikimize de kendi anahtarımızı vermeyi seçti, böylece sıkıntı çıkmıyor." Sonra ikisi beraber kaldırımda yürümeye başladılar.
"Peki, çok klişe olsaydım bana kızar mıydın?" Louis sordu. "Açıkçası, sana çıkma teklifi etmek o anda aklıma geldi. Ben sadece özür dileyip daha sonra nasıl da aptal olduğum konusunda sessizce kötü hissetmeyi planlıyordum. Ama... Şey... Öyle olmadı."
"Olmaması daha iyi değil mi?" Harry konuştu. "Böylece ikimiz de mutlu olduk."
"Benimle çıkıyor olduğun için mutlu oldun mu gerçekten?" Bunu sorarken Louis'nin güzel suratından saf şaşkınlık okunuyordu. Sokak lambalarının altında 'Miss You' şarkısının klibini anımsatan bir görünüme sahipti.
"Eh, evet... Sanırım 'kötü çocuklardan' hoşlanıyorum." İkisi bu cümleye güldüler. Kaldırımda ilerledikçe yanlarndan geçip giden insanların sayısı da artıyordu. Harry ikisinin onlara bir çift gibi göründüklerini düşündü. Acaba akıllarından ne geçiyordu? Çifti tatlı buluyorlar miydi? Yoksa çiftten ziyade iki arkadaş gibiler miydi?
"Mazeret uydurmak istemiyorum." Bir dakika kadar sonra Louis bambaşka bir konu açarak konuşmaya başladı. "Davranışlarım için yani. Ama... Bir süre önce berbat bir ilişkiden çıktım. Sadece kullanıldığımı öğrendiğim bir ilişkiden. Ve öylesine aptalca tavırlara girdim ki... Senin de öyle biri olacağını falan sandım. Senden hoşlanacağımı anlamıştım, kendimden uzaklaştırmak istedim. Biliyorum, çok salakça ama öyle oldu ve şimdi istesem de değiştiremem."
"Hey." Harry bu sözlerden sonra gelen cesaretle Louis'nin elini kavradı. İkisi de bu temasla kalplerinin göğüs kafeslerinde hızlanışını hissettiler. "Seni anlıyorum. Şey, adını söyledikten sonra seni internette aratınca ünlü olduğunu gördüm ve hakkında çok şey okudum. Yani, hayatında olanlara dair çok az da olsa ve medyanın yalanlarıyla çarpıtılmış olsa da biraz fikrim var. Ve gerçekten, sorun değil. İyi biri olduğuna inanıyorum."
Louis kendini tutamadan uzanıp Harry'nin yanağını öptü. İkisi de küçük çocuklar gibi utangaç hissediyor ancak aynı zamanda içten içe mutluluktan ölüyorlardı. "İnancınızı boşa çıkarmak istemem beyefendi," dedi Louis. "O hâlde, sinemaya gidelim mi? Belki sonra sahilde yürüyüş yapabiliriz."
"Harika." Harry hayatının aşkına kocaman, sıcacık bir gülümsemeyle baktı.
-Son-
eveeet yine bir hikayenin sonu gşakgiwkg hikaye zaten çıtırlık, böyle reklam arası okunmalık kısa ama sevimli bir hikayeydi :") uyarladığım için memnunum, umarım siz de beğenmişsinizdir.
başka ficlerde görüşmek üzere,
spectre
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Customer // Larry Stylinson
Fanfic|shot story| Harry'nin gerçekten çok huysuz bir müşterisi var. ××× Fic bana ait değildir. @iwanttobeurana adlı yazarın Customer adlı ficine aittir. Ben sadece Larry'ye uyarlıyorum. 6 Temmuz 2019 - 11 Temmuz 2019