İyi misin?
İyiyim.
Yeniden teşekkür ederim.
Önemli değil.
Senin bu kadar zor şartlar altında olduğundan bihaberdim.
Özel hayatına çok burnunu soktum,
Özür dilerim.
Özür dilemenden hoşlanmıyorum,
Dileme özür falan.
Bu arada sana sarılmam çok mu yersiz oldu?
Sadece seni ağlarken görünce..
Belki de izin almam lazımdı.
Gerçekten sorun değil.
Sarılmak hoşuma gitti.
İlk defa biri bana sarıldı ne de olsa.
Ciddi misin sen?
Nasıl yani?
İlk miydi bu?
Sana sarılan ilk kişi ben miyim?
Evet, öyle.
Neden bu kadar çok şaşırdın ki?
Sen kaç kişiyle sarıldın bu zamana dek?
Yani ailem ve akrabalarım dışında benim de sarıldığım ilk kişisin ama..
Cidden mi?
Buna da ben şaşırdım işte.
Oldukça yakışıklısın, şimdiye kadar yüzlerce kız arkadaşın olmuş olmalıydı.
O tür şeylere meraklı biri değilim.
Yüz vermiyorsun demek.
Aynen öyle.
Siyah beyaz bu dünyamda tüm kızlar birbirinin aynısı.
Cevizi kabuğuna göre yargılıyorlar, içindeki lezzeti daha önce hiç tatmamış iken.
Benim farkım neydi ki?
Oldukça sinir bozucu biri olmam lazım aslında.
Ne konuşabiliyor, ne duyabiliyorum.
Sürekli ağlıyor, sır gibi kendim hakkında bahsetmemeye yemin etmiş oluyorum.
Tüm bunlara rağmen sen neden hala daha benimlesin ki?
Bunu ben de bilmiyorum ama nedense bir yanım seni o kadar çok renkli görebilmeyi istiyor ki.
Ben o kazadan sonra renklerden nefret eder olmuştum.
Bu yüzden yaşamaktan nefret ediyordum.
Ama seninle tanışmak beni de değiştirdi.
Neden bilmiyordum ama benden daha kötü bir halde olmana rağmen bu hayata o denli asılıyordun ki.
İki kelimeyle: Etkilemiştin beni.
Seninle olmak beni mutlu ediyordu, bunu biliyordum.
Seni bırakmak istemedim.
Senin farkın buydu işte.
Yeniden ağlamak istemiyorum.
Teşekkür ederim.
Böyle güzel düşüncelerle bana bakıp, yanımda duran ilk kişi olduğun için.
Peki ya nedir bahsettiğin o olay?
Sen başta bahsetmemi istemediğin için anlatmamıştım.
Benim hastalığım doğuştan gelme değil.
Bir kaza sonucu oldu.
Eğer kendini iyi hissetmiyorsan anlatmayabilirsin.
Anlatacağım.
Beş yıl önceydi.
Ailecek lunaparka gitme kararı almıştık.
Babam kardeşim ve bana yeni giysiler almıştı.
Rengarenk olan takım elbisem öyle hoşuma gitmişti ki.
Lunapark yolunda şarkı söyledim, kardeşimi kızdıracak şakalar yaptım ve varıp varmadığımızı defalarca sordum.
En sonunda ne olduğunu anlayamadan bir tırın önümüze çıkmasıyla babam direksiyonu kırmış ve yan taraftaki ağaçlık alana bodoslama dalmıştık.
Kurtulan sadece ben ve kardeşim Jimin'di.
O günden sonra kendimden ve renklerden ister istemez nefret ettim.
Zaten hayatta o kazadan sonra benim için dünyayı siyah ve beyazdan ibaret kıldı.
Ama biliyor musun?
Şu siyah beyaz hayatımda, renkli görebilmeyi dilediğim yegane kişisin sen.
Görüldü
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Siyah ve Beyaz ♤taejin
ФанфикBiri duyamıyordu, diğeriyse renkleri göremiyordu. Biri ona kulak, diğeriyse onun karanlık dünyasına renk oldu.