Revire gidelim SeokJin.
Gerek yok.
Hadi ama!
Üşütmüşsün besbelli!
Gerçekten gerek yok.
Ateşin var.
Yanımda kıvrım kıvrım kıvranmana izin veremem.
Tamam o zaman.
---
SeokJin'i belinden kavradığı gibi revire kadar götürdü TaeHyung. SeokJin tam da tahmin ettiği gibi üşütmüştü. Bir insan nasıl şemsiye almadan evden çıkardı ki?
Beyaz yataklardan birine yatırdı SeokJin'i ve hemşirenin bakımının ardından bir ders saati boyunca burada dinlenmesi gerektiği söylendi.
TaeHyung; yattığı yerde soğuk terler döken SeokJin'e bakındı. Karnını tutuyordu.
"Bir dakika." Dedi ondan izin almak istermiş gibi, yavaş yavaş. Onun dudağını okumuş olan SeokJin karnındaki ellerini çekti ve o sırada gömleğinin düğmeleri TaeHyung tarafından çözüldü.
"B-bu da ne?!"
TaeHyung siyah renkte görüyor olsa dahi aslı mor olan bu yaralar gerçekten de çok kötü görünüyordu. TaeHyung'ın bedeniyle temas eden ellerini ittirdi SeokJin ve gözyaşlarını silmeye başladı bir yandan.
"Bunu sana kim yapıyor?!" Diye bağırdığı zaman TaeHyung; korktu SeokJin. Bu sefer onun dudağını okuyamamış ve neden ona kızgın olduğunu anlayamamıştı.
Vurma bana.
Aynı o zamanki gibiydi.
SeokJin neden olduğunu bilemiyordu ama bağırıyordu TaeHyung. Adeta ateş püskürtüyor ve SeokJin kollarıyla sanki TaeHyung kendisine vuracakmış gibi yüzüne kalkan yapıyordu.
Onun o halini gören TaeHyung sakinleşti ve onun ellerini tutarak, çekti yüzünden.
Tir tir titreyen beden, aynı zamanda da ağrısından dolayı kıpkırmızı olmuştu.
"Birileri seni dövüyor mu?" Dedi TaeHyung, yavaş yavaş. Dudağını okudu SeokJin ve başını başka yöne çevirdi.
Yine gerçeği sakladı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Siyah ve Beyaz ♤taejin
Fiksi PenggemarBiri duyamıyordu, diğeriyse renkleri göremiyordu. Biri ona kulak, diğeriyse onun karanlık dünyasına renk oldu.