TaeHyung şemsiyeyi tutmakla meşgul olduğundan olsa gerek mesaj çekemiyordu SeokJin'e ve ortamda sadece su birikintilerine basılınca çıkan 'şap şap' sesleri hakimiyet kuruyordu.
Siyah saçlı oğlana çevirdi başını hafifçe TaeHyung. Ona bakınmak istedi ve tahmin etmediği bir durumla karşı karşıya kalınca, bakışlarını hemen yere indirdi.
O sırada SeokJin'de ona bakınmaktaydı çünkü.
Biraz aptalca bir imaj çizdiğini düşünerek suratına her zamanki gülümseyişini takındı ve SeokJin'e geri döndürdü bakışlarını.
O gülümseyişle karşı karşıya kalmak SeokJin için bugüne kadar yaşadıklarının en zoruydu.
Bu dünyaya ait olmadığını, doğmaması gerektiğini düşünerek geçirdiği yıllarını çöpe attırıyordu çünkü o gülümseyiş SeokJin'e.
O gülümseyişi kıskanıyor ve kendisi de gülümsemek, ne kadar zor olursa olsun dimdik ayakta kalmak istiyordu.
Her geçen gün daha çok direnmek, daha çok direnmek ve daha çok direndikten sonra gülümseyebilmek.
Ağladığını yeni farketmişti SeokJin başı bu düşüncelerle epey bir meşgul iken.
Duraksadı ve kendisine bakınan gözlere karşı, sildi gözyaşlarını.
TaeHyung'ta durmuştu, sadece onu seyrediyordu.
Neden ağladığını sormak istedi.
Şemsiyeyi çekti başlarından ve yere bırakarak; her ne kadar saçları artık ıslanıyor olsa da parmaklarını cebindeki telefona uzattı.
Neden ağladın?
Sadece düşünüyordum.
Belki fazla kurcalıyorum diye sinirleneceksin ama
Ne düşündüğünü söyler misin bana?
Lütfen?
Sana teşekkür etmek istedim
Bana mı?
Hiçbir şey yapmamış olmama rağmen?
Ben her geçen gün yaşama olan bağlılığımı yitiriyordum.
Neden yaşadığımı,
Hala daha bunca zorluğa neden dayandığımı,
Annemin neden benden nefret ettiğini..
Bunları düşüne düşüne atlıyordum günlerimi
Ve yaşamanın bunca acı çekmeye değer bir şey olup olmadığını sorguluyordum.
Senle tanışınca her şey değişti.
Sen gülümsüyordun.
Hep gülümsüyordun.
Bir amaç uğruna mı yoksa başka bir sebepten ötürü olup olmadığını bilmesem de mutlu oldum sana baktıkça.
Teşekkür ederim gülümsediğin için TaeHyung.
Teşekkür ederim yanımda kalmaya devam ettiğin için.
Teşekkür ederim iyi olup olmadığımı sorduğun için.
Ve teşekkür ederim arkadaşım olduğun için.
T
üm bu mesajların sonunda telefonunu cebine sıkıştırdı ve çekinir hareketlerle karşısındaki sarışına bakındı SeokJin.
TaeHyung hala daha elindeki telefonunun ekranına bakınmaktaydı.
Dudağını ısırdığını farketti sonra onun SeokJin.
Sinirlendiğini sandı ve bir an için korktu ama o sarışın kollarını 'sanki kaçacakmış gibi' sıkı sıkı siyah saçlara sahip bedene sardığında duraksadı.
Ve belki ilk defa gülümsedi SeokJin.
Ve belki ilk defa TaeHyung'ı da kendi için ağlarken gördü SeokJin.
SeokJin de onu hiç bırakmamayı istedi.
Belki bencilce ama onun hiç yanından gitmemesini bile istedi,
Gökyüzü de onlar için ağlamaktayken.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Siyah ve Beyaz ♤taejin
Fiksi PenggemarBiri duyamıyordu, diğeriyse renkleri göremiyordu. Biri ona kulak, diğeriyse onun karanlık dünyasına renk oldu.