Bugün annemin ölüm yıldönümüydü. Aynı zamanda doğum günüm. Baya uyumlu (!) gerçekten. Yine günümün kötü geçeceğini anladım. Zaten şaşırmamak gerekirdi. Şu an saat 5'e geliyordu, güneş yeni doğmak üzereydi. Ama ben daha uyku denen şeyi tatmamıştım. Beni hayattan soyutlayan, küçüklüğümden beri her hareketimde bana şiddet uygulayan annemin mezarına gitmeyi düşünmem çok büyük bir hataydı ama belkide babam haklıydı. Gitmemeliydim. Yinede o bir anneydi. Hiçbir şeyi değilde belki bunu hakediyordur. Sonuçta o beni bu hayata getiren kadındı. Daha fazla oyalanmadan giyindim.
Son olarak çantama telefonumu ve cüzdanımı koyup merdivenlerden aşağı inip, spor ayakkabılarımı giyip dışarı çıktım ve mezarlığa doğru yürümeye başladım. Mezarlığa ulaştığımda bir an için geri dönmeyi düşünsemde yüzleşmemin daha iyi olacağına karar verip annemin mezarının önüne geldim.
Mezarı gördükten sonra anladım ki buraya gelmek başlı başına bir hataydı. Gitmek için arkamı döndüğümde ilerde benim yaşlarımda esmer birinin, bir mezarın yanında ağladığını farkettim.
O an ilk defa içimde bir şeylerin koptuğunu hissettim. En son annemin öldüğü gün öyle ağladığımı hatırlıyorum. Ama sonralarda anneme olan nefretim daha ağır bastığı için bir daha ağlamamak üzere kendime söz vermiştim. Bu konuları daha fazla düşünmemeye ve biraz deniz havası almanın iyi geleceğine karar verip mezarlıktan çıktım. Yeni aydınlanmış, kimsenin olmadığı sokakta sahile doğru yürüyordum ta ki bağırış seslerini duyana kadar...
••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••Sonunda yeni bölüm atabildim. Oy verip yorum yapmayı unutmayın.♡
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIK GECE
Mystery / ThrillerHer insan böyle yaşamak zorundamıydı hayatı. Belki mutlu belki mutsuz yinede her insanın yaşama hakkı vardı değil mi?Umarım öyle olurdu.Kimse gibi oda hayatını kötü bir şekilde bitirmek istemiyordu. Umarım girdiği o karanlıktan çabucak kurtulurdu.