Durduğum yerde sesin nereden, hangi yönden geldiğini anlamaya çalıştım. Tam arkamı döneceğim sırada bir kez daha çığlık sesi duymamla arka tarafa doğru koştum.
Bir kaç kez etrafıma göz attıktan sonra adım seslerini takip etmeye çalıştım. Biraz daha ilerledikten sonra tam elime sert bir şey almak için eğildiğim sırada bir bildirim sesi geldi. Kahretsin!
Telefonumu sessize almayı unutmuştum. Görünmemek için hemen yandaki duvar aralığına girdim. Buradan onları görebiliyordum önlerinde elleri ve ağızları bantlanmış oturan iki kız vardı. Şimdi bir şeyler yapıp adamların dikkatini dağıtmam gerekiyordu. Ama nasıl? Etrafıma bakmaya başladım. 10 adım ilerimde demir bir çubuk vardı. Sessizce ilerleyerek elime aldım ve tekrar aynı yerime geçtim.
Şimdi de ipleri kesmek için kesici bir şeyler bulmam gerekiyordu. Yerde parçalanmış içki şişeleri vardı. Hemen elime bir tane cam parçası alıp yaklaşık 3 metre ilerideki adamlara doğru yürümeye başladım.
Kızlarla göz göze geldiğim sırada onlara elimle susun işareti verdim ve demiri iki adamın kafasına savurarak yere düşürmeye çalıştım. Yere düştükleri sırada hemen bir kızın ellerine bağlı olan ipi kestim, adamlar ayılmaya başlıyorlardı.
Hemen elini çözdüğüm kızın arkadaşının ipini kesmesi için cam parçasını ona verdim ama o ilk önce birini arayacağını söyledi. Onu onayladıktan sonra adamların yanına geçtim.
Ayağımla kafalarına vurduğum sırada iniltilerle beraber erkek sesleri duyuldu. Ben onların adamları sansam da üç tane erkek koşarak kızların yanına gelip sarıldılar. Tabi biri hariç. Bu çocuk... bu çocuk mezarlıkta gördüğüm çocuk muydu? Sanırım oydu. Emin olmak için biraz daha yaklaştığım sırada iki kişinin boynuma sarılmasıyla ürperdim. Böyle şeylerden pek hoşlanan biri değildim.
Kızlar ayrıldıklarında onları inceleme fırsatı bulabilmiştim. Ama buna pek izin vermeden konuşmaya başladılar.
Tam karşılık vereceğim sırada bir erkek sesi ile irkildim. Sesin kimden geldiğini anlamak için arkamı döndüğümde iki adım arkamda olan, daha adını bile bilmediğim sadece ilk defa mezarlıkta gördüm o çocukla dip dibe geldim.
Kızlara tekrardan sesini biraz yükselterek;
"Sizin bu saatte dışarıda ne işiniz var!" Dediğinde iki adım geriledim. Kızlardan biri açıklama yapmak için ağzını açacağı sırada burada daha fazla durmanın saçma olacağını düşündüm.
Tam arkamı dönecektim ki birinin elini boğazına atması ile olduğum yerde kaldım...
Düşüncelerinizi yorumda belirtirseniz sevinirim.
Dikkat edeceğim.😍
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIK GECE
Mystery / ThrillerHer insan böyle yaşamak zorundamıydı hayatı. Belki mutlu belki mutsuz yinede her insanın yaşama hakkı vardı değil mi?Umarım öyle olurdu.Kimse gibi oda hayatını kötü bir şekilde bitirmek istemiyordu. Umarım girdiği o karanlıktan çabucak kurtulurdu.
