Adamın kafasına sapladığım bıçağı hızla çıkardım. Hoodie'ye baktığımda beni seyrediyordu.
"Ne var?"
"Ne kadar güzel öldürdüğüne bakıyorum."
"Teşekkür ederim?"
"Rica ederim."
Yavaşça yanıma geldi, neredeyse aynı boyda olduğumuz için gülümsedim.
"Senden santimlerle uzunum."
"Ağlatma beni!"
Güldüm ve öldürdüğüm pisliğin kafasına ayağım ile ezdim. Hoodie'ye döndüğümde bana bira şişesi uzatıyordu.
"Al."
Aldım ve maskemi kafama çekip diktim şişeyi. Kafamı aşağı indirdiğimde Hoodie hala pozisyon değiştirmeden bana bakıyordu.
"Ya çok tuhafsın ya da ben tuhafsadım."
"Ne varmış halimde?"
"Ne biliyim, tuhafsın işte."
"Sen sanki çok normalsin."
"Doğru.''
Dedim ve tekrar şişeyi kafama diktim. Düşünüyorum da, eğer normal biri olsaydık şu an bir işte çalışıyor olurduk ve yine hayatımızdan nefret ederdik. Ve belki de asla tanışmazdık... Bu şekilde, onunla birlikte hayat çok daha eğlenceli.
"4"
Hızla ağaca 2 el ateş etti. Bu hareketlerini anında çözüp hızla hazırlandım. Yukarıdan bir el düştü. Hızla geri çekilip bıçağımı çevirdim ve silahımı elime alıp eğildim. 4 dediğine göre 4 metre yukarıda bir gözcü var demek. Bıçağı çevirirken hızla kalkıp yukarı fırlattım bıçağı.
Aşağı kediye benzeyen bir insan düştü. Neden mi kedi? 4 ayağı üzerine düştü ve elleri ile ayakları siyah. Ayrıca onlar pençe sanırsam? Ve bir de kuyruk. Tanrı korusun, böyle olmak istemezdim.
"Lanet olsun!"
Evet bu bir kedi. Hızla kaçmaya yeltendiğinde bir tuzak onu yukarı çekti. Hoodie'ye döndüğümde bana baktı ve asık suratını parmaklarıyla yukarı çekip gülümsetti. Güldüm ve hızla silahımı çıkartıp kafesteki kediye ateş ettim. Sadece bacağına ateş ettim. Konuşucaklarımız var.
"Onun orda olduğunu nerden biliyordun Hoodie?"
"Sadece biliyordum."
"Evet O beni tuttu!"
Kediye döndüm.
"A bu konuşuyormuş..."
Kediye ilerlerken Hoodie'ye baktım biraz endişeli duruyordu.
"T-Tabii konuşuyorum!"
"Yani Hoodie seni tuttu?"
"Evet! Evet o tuttu! Bana istediğim kadar resim defteri vericeğini söyledi! Seni çizmeyi istedi!"
"Yani iyi resim çiziyorsun?"
"Evet!"
Yani beni çizmesini istedi? Ama niye? Her zaman yanındayım zaten? Hoodie'ye döndüm.
"Hoodie? Oğlum bu ne? Zaten hep yanındayım?"
Kafasını eğip parmaklarıyla oynamaya başladı.
"Hoodie?"
"B-ben sadece..."
Hızla silahını çıkartıp ateş etti. Kafamı aşağı eğmek zorunda kaldım. Arkamı döndüğümde kedinin kafasını vurmuştu. Aşağı kedinin çantası düştü, çantayı hızla alıp içine baktım. Çizimlere göz gezdirmeye başladım...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dear 'Friend'
Fiksi PenggemarMasky ve Hoodie shiplemesidir. Hem istek hem de böyle kitabın olmaması üzerine çıkartılmıştır.