Bir şeyler düşünmesi lazımdı. Odaya girmeden, revolveri ona teslim etmesi lazımdı.
Gözünün önünden geçen kızıl saçlar aklına bir fikir getirmişti.
Kızı tuttuğu gibi yanına çekti, bir şey demeye kalmadan eliyle ağzını kapattı ve kulağına fısıldayarak yapacaklarını anlatmaya başladı.
🗝️
Hyoon Joo, duyduklarının etkisiyle mutfaktan dolu birkaç bardağı tepsiye doldurduktan sonra gelip Baeseul'un daha demin girdiği odaya girerken, Bomin'se stresten bütün tırnaklarını avucuna geçirmişti.
Kızın odadan tam içeri girdiği esnada tek vücut olmuş iki bedenin altında kalan Baeseul'un, gömleğinin çıkmış olduğunu idrak edebilmişti.
"Biraz daha kalsaydım," diye geçirdi içinden. "Daha neler olacaktı acaba."
"Efendim," dedi kız. "Bayan Kang'ın ikramı. Geçen seferin çok zevkli geçtiğini, tekrarlanmasını istediğini iletmemi istedi."
Baeseul içinden "Yine ne yapıyor bu?" Diye geçirirken mırıldandı yaşlı adam.
"Ah, Kang Sohyeon olmalı." Kihyun doğrulurken Hyoon Joo, koşar adımlarla Baeseul'un yanına ilerledi ve revolveri hızla bacağının altına itti.
"Boş," diye fısıldadı. "Diğeri boş."
Doğrulmuştu.
"İzninizle efendim." diyerek çıktı.
Baeseul, gömleğini çıkaran adamı umursamadı ve bacağının altındaki revolveri sırtına çıkardı, bu esnada "Neler oluyor?" Diye düşünmeden edememişti.
Adamın üstüne atlamasıyla irkildi.
"Bugün çok güzelsin."
Yalandan bir gülümseme attı Baeseul.
"Sadece bugün mü?"
Adamın dudaklarını boynuna götürmesiyle ağzından bir inilti kaçtı.
"Lanet olsun," diye geçirdi.
Huylanıyordu.
Bunun üzerine adam kendini iyice yaslamıştı kıza. Kaçmak resmen imkansızdı. Bir taraftan kafasındaki yastığın altında kalan tabancanın mermi haznesinin boş olduğunu eliyle anlamaya çalışıyordu.
Bu onu cidden zorluyordu.
Kihyun cidden huylandığını anlamıştı ve boynundan ayrılmıyordu. Sonunda pes etmişti.
Bu biraz gürültülü olacaktı.
Saç diplerinden çekiştirdi ve tek eliyle adamın kolundan çekti Baeseul.
Onu altına almıştı.
İşte, adamın suratındaki gülüş vahşileşiyordu.
"Yazık olacak." Diye mırıldandı içeriden sızan yüksek müziğin arasında. Bir elini adamın yanağına götürdü; bir diğer eli de adamın çıplak sırtının altında yer bulmuştu. Revolveri kavradı.
Kaçmaması için iyice sıktı bacaklarını.
"Görüşürüz." Diye fısıldadı kulağına ve tam da bir katile, pardon, bir seri katile yakışır histerik bir kahkaha attı.
Revolveri hızla adamın belinin altından çıkardı ve namluyu göğsünün üzerine dayar dayamaz tetiği çekti. Biraz beklemişti. .
Kimse gelmemişti.
Anlaşılan müzik sesi arasında kaynayıp gitmişti.
Üstünden kalktı.
"Şu kana bak." Yüzünü buruşturarak yatağa baktı. Nefesi daralıyordu yine. "Her yeri batırdı."
Bu sırada kapının önünde bekleyen Bomin, kapıdan içeri girdi.
Gömleğini hızla üzerine geçirdi. Bomin'se yatakta boylu boyunca yatan adamı izliyordu.
Bae, yanına gelmişti.
"Bunun leşi için bile sıraya girerler." Diye söylendi.
"Hadi gidelim." Bomin'in elinden tuttuğu gibi dışarı çıkardı.
"Tanrı aşkına," dedi Bomin.
"Üstünü ne ara çıkardı?"
"Cidden," dedi unutmak istercesine. "Hiçbir şey hatırlamıyorum Bomin. Uzatma, gidelim."
🗝️
Eve döndüklerinde Bae üstünü çıkarıp hemen yatmak istemişti lakin Bomin'in onun ısırık ve morartı dolu boynunu görmesiyle bu isteğinin de onun deyimiyle, 'ebesine atlamışlardı'.
Şimdiyse elinde lanet olası bir buz torbasıyla yatak başlığına dayalı bir vaziyette onu bekliyordu.
Bomin elinde bir krem tüpüyle yatağa onun gibi uzanıp mırıldandı.
"Gecenin sonu böyle bitmemeliydi." Devam etti.
"Şöyle bir partilemeliydik."
"Aptal mısın?" Dercesine baktı Bae. "Düzülmek üzere olan sen değildin tabii." Buz torbasını komodine attı.
"Yatıyorum."
Kafasını çevirdiği vakit Bomin'in yaralı ellerine ilişti gözleri. Yarım ay biçimindeki izler, beyaz avuçlarda kendilerine yer bulmuşlardı.
"Tanrı aşkına," Kızın ellerini tutuyordu şimdi.
"Kreme ihtiyacı olan sensin aptal." Yanındaki krem tüpünü kızın kucağına firlatırken kafasını kaldırdı.
"Sende bir şeyler var." Ellerini kısa saçlarında gezdirdi kızın. "Anlatmak istediğinde yanında olacağımı biliyorsun." Kızın yanaklarını sıktı hafifçe. Bomin "Yapma~" dese de ikisinin de yüzü gülmüştü.
Baeseul, ta küçüklüğünden beri yanaklarını sıkmayı seviyordu.
Tek bir fark vardı.
Artık eskisi kadar masum değillerdi.
"İyi geceler."
"Sana da Bae."
