Bırakmam!

12- kendimi tutamıyorum

Güzelce duşumu aldım. Aynalı dolabı sürgüleyip fuşya tonunda bir elbise çıkardım. Üzerime otırması kendimi rahat hissetmemi sağladı. Saç maşasıda artık ısınmıştır diyerek, saçlarımı yapmaya başladım.

Saçlarım hemen şekil alabilir türden olduğu için iki gün içinde bozulmazdı. Hemde spreysiz.

Sonunda saçlarımda olmuştu. Makyaj masama geldiğimde. Bir ton renk ruj vardı. Kırmızı ruj sürdüm. Gözlerime eyeliner çektim. Gri tonunda bir göz kalemide çektim. allıkda sürdüm. Fondoten falan kullanmam.

Siyah göz kaleminide alttan koyu bir şekilde sürdüm. Peçeteyle dudağımdaki ruju bastırdım ve doğal bir görünüm elde ettim

Saçıma toka ile destek verdim. Elbisem müthiş olmuştu. Gerçekten harika oldum. Elbisemin sağ göğsünde işlemeler vardı.

Elime geçen bir parfümün kokusuna baktım. Müthiş bir kokuydu. Bileklerime boğazıma da sıktım.

Yavaş yavaş odamdan çıktım. Koridordaki tablolarda çok hoştu. Adam resim çizerken. Resmin içindeki adamda resmi çizen adamı çiziyordu. Enteresan ama çok güzeldi.

Beyaz geniş merdivenlerden indim. Koridordan ilerleyip mutfağa girdim. Hemen ketıla su koydum. Buzdolabından da kahvaltılıkları yerleştirdim. Ketıldaki suyla çay yaptım. Kaynamaya bıraktım. Bir yandan da omleti yapmaya başladım. Bu kadar süslendim ama kahvaltıyı ihmal etmeye hakkım yoktu.

Acaba beni yiğit beğenecekmi? Onın gözlemlerini şuan üstümde hissediyordum.

Herşey tamamdı. Bahçeyi izlemeye koyuldum. Güvenlik korumaları ile göz göze geldim.

Hissettiğim kadarı ile sarışın olan bana yiyecek gibi bakıyordu. Gözlerini çekmemesi benim hiç hoşuma gitmedi. Salona doğru adım attım.

Geniş salona gelince kitaplara bakındım. Yiğitin bir kütüphanesi varmış. İlgimi çekenlerden bir kaçını sağa koydum. Zil çalması ile kapıya yöneldimı. Bu evde bir hizmetçi de yoktu.

Ayağımdaki topuklar sendelememe neden olmuştu. Çok heycanlandım. Nasıl gözüküyorum diye aynaya göz ucuyla baktım.

Sanki televizyona çıkan mankenlere fark atardım. Beğenmiştiiim.

Sonunda kapıyı açtım.

Yiğit ile göz göze gelmiştik. Muhteşem gözüküyordu. Hafif dik saçları. üzerindeki takım elbise. Çok etkileyici kokusu ile buram buram hale gelmiştim.

Yiğitten devamı;

Benim nazlım zaten güzel de bu olay resmen beni al yatağa götür diye yalvarıyordu. Kendimi kaybettim. Üzerindeki fuşya elbise beni yırt diye bağırıyordu.

"bayramın kutlu olsun" demesi ile dikkatim dağıldı. sesi çok çekici çıkıyordu. Bugün bayram olmasa

Şuanda seni yiyiyor olurdum Nazlı!

"hayırlı bayramlar " kadınımm..

Nazlıdan devam:

Buz gibi bakışları beni irkitmişti.

Kapının zili ile hareket etmeye başladım.

"dur! Ben bakarım"

"tatamam."

Hızla kapıya yöneldi içeri adamlar ellerinde torbalarla geldi.

"hepsini mutfakta büyük dondurucuya yerleştirin."