15 Ocak 2017
14:53
Ya ben safın tekiydim ya da o adam bir sahtekardı.
İki gün önce hormonlarımı altüst eden adam bana bir söz vermişti. Ertesi gün sevişeceğimize dair. İki gündür kendisinden hiçbir haber alamamam dışında sorun yok. Zaten haberini alabilmemin tek imkanı beni araması veya mesaj atmasıydı. Numaramı evinden çıkmadan önce bir peçeteye yazıp masanın üstüne bırakmıştım. Ancak o bunların hiçbirini yapmamıştı.
"Niye salak salak etrafa bakınıyorsun?" Hareminden ayrılan Yoongi elinde viski bardağıyla yanıma oturdu.
"Cidden hiçbir zaman düzgün iletişim kuramayacaksın değil mi?" Ters ters sordum.
Omuz silkip güldü. "Mizacım bu dostum, biliyorsun erkekler bu huylarıma bayılıyor." Hoseok ve Jimin -Yoongi'nin haremi- bu adama fazla yüz veriyorlardı.
"Sana bir şey danışacağım. Ama aramızda kalacak hyung."
"Uzatma Gguk." Bardağından bir yudum aldı.
"Geçmiş günlerden birinde," Heyecanlanıp cümlelerimi toparlayamayınca derin bir nefes alıp sırtımı koltuğa yasladım. "İki gün önce bir adamla tanıştım ve onun evine gittik. Anlayacağın baya yakınlaştık ancak bir daha beni aramadı. Üstelik ertesi gün buluşacağımıza dair sözleşmiştik."
Gözlerim elindeki viski bardağına kaydı. Dayanamayıp elinden aldım ve kafaya diktim. Pekala, boğazlarım iyi durumda.
"Evine gitmeli miyim?"
"Ne bekliyorsun ki?" dediğinde şaşkın şaşkın suratına baktım. "Ne bekliyorsun Jeongguk. İçinden ne geliyorsa onu yap. Madem onu bu kadar arzuluyorsun, git ona. En fazla ne olabilir ki?"
Çok mantıklıydı. Çok. Neden bu kadar düşünmüştüm ki?
Hiçbir şey söylemeden kalkıp ceketimi aldım ve yola koyuldum. Heyecanlanmamam gerekiyordu. Yani, umarım.
•
1...
2...
3...
Zili üçüncü çalışım. Kimse kapıyı açmıyordu. Aferin Jeon. Bir günde adamın tekine kapılırsan sonunda olacağı bu. Pes edip evime gitmek üzere arkamı dönecekken kapı açıldı.
Saçları dağınık, üstü çıplak, yüzü şiş, gözlerini açamayan bir Taehyung vardı karşımda. Yani Doktor Kim. Uykudan kalktığı o kadar belliydi ki bu haline gülmek istedim. O seksi adam şu an tam bir küçük çocuktu.
"Selam." diye mırıldandım. Bir süre suratıma baktı.
"Sen kimsin?" İlk sözleri bunlar oldu.
"Jeon Jeongguk. Daha geçen gün beraberdik Doktor Kim. Şaka yapıyor olmalısınız." Cidden hatırlamıyor muydu?
Elini kafasına götürüp zaten dağınık olan saçlarını tekrar dağıttı. Düşünür gibi hali vardı.
"Pekala, içeri geç. Beş dakika içinde geliyorum."
Dediği gibi de oldu. Ben daha önceden geldiğimden dolayı aşina olduğum oturma odasına geçtim. Öylece etrafı izlediğim beş dakika içerisinde yanıma geldi. Şimdi daha enerjikti. Tıpkı önceki gün tanıştığımız gibi. Uyku sersemi beni hatırlamamış olabileceğini düşündüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
STIGMA ⁷ Taekook
Fanfiction"Antik Yunanlılar'ın bir inancı varmış." Elleriyle oynamaya başladı. Masum. "Onlara göre, kuğular hayatları boyunca şarkı söyleseler de en güzel şarkılarını ölümlerinden hemen öncesine saklarlarmış." Aynı masumlukla yüzüme baktı. O masum bakışların...