0- TIRTIL

27 0 0
                                    

03:57 Nisan

Genç kız, tam iki saat elli bir dakikadır yatağında uyumak üzerine verdiği mücadeleyi elli ikinci dakikada kazanarak yorulmuş bedeninin dinlenmesine olanak sağladı. Kafasındaki seslerin uğultusu onu gecenin bu saatine kadar uyutmamıştı. 3 saat sonra uyanmak zorunda olması da artık sorun değildi, zaten keyifsizdi ve geceden alamadığı uykusunu gündüz okul sırasında pek tabii alabilirdi.

Kafasının gürültüsünü ne bastırabilirdi?
Bu gürültüyü bastırmak mümkün müydü?

16:48

İnsanların hissettiği karanlıktan, karanlıktan
Gül bana bir kez daha kırılmayacağım, kırılmayacağım..

Şarkıya içimden eşlik ederken otobüs camından yağan yağmuru izliyor ve duraktan eve kadar gideceğim mesafeyi nasıl en az zararla atlatacağımı düşünüyordum. Çok şiddetli yağıyordu ve duracak gibi de gözükmüyordu çünkü başlayalı neredeyse 20 dakika olmuştu ve hâlâ aynı şiddetle yağmaya devam ediyordu. Yağmuru severdim fakat çantamın içinde yeni aldığım okuma kitabımla her gün kullandığım okul defterim vardı ve ne yazık ki çantamın su geçirmediğinden emin değildim. İneceğim durağa az bir mesafe kalmıştı ve aklıma gelen tek çözüm yolunu hayata geçirdim, üstümdeki kapşonlu ceketi çıkardım ve çantamın içinde savunmasız duran eşyaların üstüne siper ettim. Şimdi üstümde yalnızca ince bir tişört vardı ama sorun değildi, zaten üşüyecektim. Kafamı rahatlatmanın verdiği huzurla yola devam ettim. Dışarısı çok güzel görünüyordu, hızla telefonumu açıp kameraya girdim ve bir fotoğraf çektim. Sonra da düşünmeden Instagram'da hikaye olarak paylaştım.

İnstagram kullanmayı seviyordum. Kafama esen şeyi kafama estiği şekilde paylaşıyor ve iyi hissediyordum. Kendime ait bir sayfam olması güzeldi, canım sıkılırsa geziniyordum, yorumları okuyordum ve içimdekini bir şekilde dışa vurmuş oluyordum. Kendimi gösterdiğim kadardım, asla fazlası değil. Bu tarz platformları bu yüzden seviyordum.

Telefonumla ilgilendiğim süre boyunca kalan yolu aşmış, ineceğim durağa varmıştık. Otobüsten indiğimde aniden gelen rüzgar suratıma bir tokat gibi çarparken evden çıkmadan önce hava durumuna bakmadığım için kendime kızdım. Neyse ki çok bir mesafe yoktu. Koşarak gidersem beş dakikada eve varabilirdim. Çantam ve ağırlaşmış kıyafetlerim hızımı düşürse de yüzümde tutamadığım bir gülümsemeyle durmadan koştum.

Nihayet eve varmıştım. Saçlarımdan sırtıma sürekli soğuk damlalar süzülüyordu ve kot pantolonumun paçaları feci şekilde ıslanmıştı. Bir daha hava durumuna bakmadan evden çıkmamam gerektiğine dair içten içe kendime anne nasihatleri verdiğim süre boyunca üstümdekileri çamaşır makinesine atmış ve hızlı bir duşa girmiştim. Nihayet kuru bir şekilde mutfağa girdiğimde kendime sütlü kahve yapmak için cezveye süt koydum ve kaynamasını beklerken telefonumla ilgilenmeye başladım. Kilidi açar açmaz tepede bir Instagram bildirimi gözüktü. Bu bir mesaj isteğiydi. Kullanıcı adını okumaya vakit ayırmadan ekrana dokundum ve karşıma çıkan sayfada iki adet konuşma balonu belirdi.

enesmertakaslan: tırtıl
enesmertakaslan: pencereden yağan yağmuru seyrederken seni gördüm, salak gibiydin.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 03, 2022 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

DİRİ İNSAN MEZARLIĞIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin