| 5 |

47 6 6
                                    

"Yapmamam gereken şeyler yaptım. İyi birini kendime benzetmeye çalışmak gibi. Sonuçlarını nereden bilebilirdim ki?"

...

Yaşadıkları minik öpücükten sonra utançla başını eğmiş olan çocuk, sessiz kalmayı tercih etmişti. Yaptığı şey kötü ama bir o kadar da güzeldi. Yeni tanıştığı biriyle ilk günden böyle olmasıydı kötü olan.

Ona aşık olduğunu hissetmeye başlamıştı yavaş yavaş. Kimseye karşı bu şekilde atmayan kalbi ilk defa deli gibi çarpıyordu Jiyeon'un yanında. JungKook öyle biri değildi ki, derslerine gidip gelen; gerekmedikçe dışarı çıkmayan ve "inek" olarak tabir ettiğimiz şahıslardandı.

Birdenbire bir cesaret beliriverdi içinde. "Seni seviyorum." dedi korkmadan. Fakat sonrasında yüzünü elleriyle kapattı. Karşılığında bir gülücük almıştı.

"Ben de seni seviyorum Kookie."

Birbirlerine kollarını doladılar. Kook gerçekten kötü hissediyordu. Annesi duysa ne derdi ona?

Ama boş vermişti. Olan olmuştu ne de olsa. Birbirlerine açılmıştılar. Artık sevgiliydiler.

Jiyeon yine JungKook'u bir yere götürmek için çekiştirmişti. Fakat Kook onu durdurmuştu.

"Artık okula gitmeliyiz. Çok geç oldu ve eşyalarım hala orada."

Göz devirdi Jiyeon. "Bir yere gittikleri yok ya, eğlenelim işte gezip."

Nefes veren JungKook karşı gelmedi. Renkli ışıklarla süslenmiş bir binaya girdiklerinde tuhaf tuhaf etrafa bakıyordu. Hiç görmemişti böyle bir yer.

"Burası neresi?"

"Bar. Hiç gelmemiş olmalısın." Güldü. "Genellikle buraya gelirim. Eğlenceli oluyor. Ve beni alan tek yer burası."

Kafasını salladı. O kadar yol yürüdükten sonra susamıştı. "Garson var mı? Susadım."

Jiyeon gülüp iki içki aldı. Önüne koyduğunda JungKook bardakla bakışıyordu.

"Hiç böyle meyve suyu görmemiştim." dedi ve bir yudum alıp tükürdü. Kahkahalar atan sevgilisi de onun gibi bir yudum aldı. "Şapşal şey, bardan içki alınır; meyve suyu değil."

Dehşetle gözlerini büyüten Kook cebinden çıkardığı kağıt mendille dilini sildi hemen. İçki içmişti. Annesinin yüzüne bir daha nasıl bakardı?

"Hadi ama, birkaç yudum daha al; alışırsın."

L koltukta biraz geriledi oğlan, "Sen neden böyle kötü şeyler yapıyorsun sevgilim?". Dudak büken sevgilisi onu kendine çekti ve saçlarını okşadı. "Bunlar kötü şeyler değil. Sadece biraz pahalı oldukları için aileler masraftan kaçınıp bunların kötü olduğunu söylüyorlar bebeğim. Ne oldu, korktun mu yoksa benden?" Başını hızla iki yana salladı. "Hayır, hayır! Sadece bunu bilmiyordum. Nasıl da kandırmışlar beni bunca yıl." deyip koca bir yudum daha aldı.

Saflığına ve şirinliğine gülen Jiyeon sevgilisinin omzuna başını koydu. JungKook artık onundu. Yaptıklarını yargılamayıp ona eşlik edecek birini sonunda elde edebilmişti.

Bardağını dipledikten sonra hafif sarhoş bir şekilde cebinden minik bir kutu çıkardı. Çiçek ve çilekli desenleriyle bir şeker kutusunu andırıyordu. İçinden çıkardığı şeylerden birini JungKook'a uzattı.

"Denemek ister misin?"

"Bunlar ne ki?"

"İnsanı mutlu ediyorlar ve kesinlikle zararsızlar."

Oy verin lütfen. Eğer hikayeyi seviyorsanız.



Drugster | JJKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin