Merhaba arkadaşlar, nasılsınız bakalım?
Yeni hikâyemle karşınızdayım bu defa. Yeni yazmaya başladım ama dayanamadım daha fazla planladığım tarihten biraz önce yayımlıyorum.
Şimdi sizden burada adet olduğu üzere önce başlama tarihlerinizi yoruma bırakmanızı sonra da oylarınız ve satır arası yorumlarınızla bölümümü şenlendirmenizi isteyeceğim. Beni kırmazsınız değil mi?
Kahveler ve kurabiyeler de hazırsa Delice Bir Sevda'nın ilk bölümüyle gönüllerinize misafir olmaya geliyoruz.
Keyifli okumalar canlarım. Ben şimdilik aranızdan ayrılıyorum. Sizlere şapşahane bölümler yazmak için. Sizi seviyorum.💚
🍃
🎙Bölüm Şarkısı: Funda Arar-Dert Bende Derman Sende🎙
🍃
1.Bölüm
Dert Bende Derman Sende.
Şubat 2005, Adana
Yıllar önce, henüz on sekiz yaşındayken amcası tarafından bu pavyona getirildiği ilk andan beri, hep içten içe içine düştüğü bu esaretten kurtulmak için planlar yapıyordu. Kaçmak için yaptığı her hamle boşa çıktıkça, o bu pis yerden bir gün kurtulup özgürlüğüne kavuşacağına dair umudu, tükenmek yerine her geçen gün daha da katlanarak artıyordu.
Annesini babasını aynı anda, bir trafik kazasında kaybetmesiyle birlikte hayatta kalan tek varlığı olan amcasına sığınmasıyla birlikte hayatı kâbusa dönerken, bir daha hiçbir erkeğe güvenmeyeceğine dair kendine bir yemin etmişti.
Üzerine giydiği gözleriyle aynı renk olan yeşil elbisesi, saçına taktığı sarı küt model peruğa ve kendisinin hiç tarzı olmayan âdeta bir boya küpüne batırılmışçasına boyanan yüzüne bu gece de tiksintiyle baktı.
Bu yıllardır değişmemişti. Burada yaptığı şeyler aslında hiç içinden gelmese de, sonunda özgürlüğüne kavuşacağı günü düşündükçe bunun için biraz daha sabretmesi gerektiği gerçeğiyle kendini avutuyordu. Elbet bir gün selâmete kavuşup; yepyeni, tertemiz bir hayata yelken açacaktı, buna dair umudunu hiç kaybetmemişti.
Oturduğu yerden yavaşça kalkıp kulisin kapısını açarak sahneye doğru adımlarını hızlandırdı. Sıranın kendisine geldiğinin göstergesi alkışlar ve hep bir ağızdan söylenen ismi; Zümrüt.
Evet ona burada Zümrüt diyorlardı. Kendi adı olan Mercan yerine, tıpkı gözleri gibi parlak yemyeşil çok zarif bir mücevher taşına benzediği için bu ismi kullanıyordu.
🍃
"Hadi kalk! Bu gece için Kamil'in mekânından yer ayırttım."
Önündeki dosyadan başını kaldırıp, gözlerini masanın üstünde tek ayağını boşta bırakıp diğerini hafifçe yukarı doğru kaldırarak oturmuş, kendisine sorular soran, ondan bir yanıt bekleyen en yakın arkadaşı Melih'e doğru sabitleyerek "Hayır," diye yanıtladı oldukça kararlı bir ses tonuyla.
"Hadi ama Hazar, ne olursun beni şu İtalyanlarla yalnız bırakma! Hem ben bu anlaşmayı tek başıma imzalamadım onlarla. Üstelik buraları sen benden daha iyi biliyorsun."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DELİCE BİR SEVDA~İLK BÖLÜM YAYINDA
RomanceÖzgürlüğünü arayan genç bir kadın... Güçlü fakat bugüne dek hiç gerçek aşkın tadına varamamamış olan genç bir adam... Bir gecede değişen iki hayat ve bundan böyle sadece birbirleri için atacak iki kalp, büyük bir aşk. Delice bir sevda... Hazar Ceyha...
