"Wufan?" Luhan tıklattığı kapıdan başını uzattığında tavanla bakışan Wufan karşılamıştı onu.
"Wufan..." Odaya girerek kapıyı ardından kapadı ve yatağın kenarına oturarak diğerinin yorgun suratına baktı.
"Bana cevap vermeyecek misin?" Ne olursa olsun arkadaşının onu görmezden gelmesine sinirlenmişti ve aynı zamanda bu haline acıyordu. Çünkü Wufan neredeyse bir haftadır gerekmedikçe konuşmuyor ve odasından çıkmıyordu.
"Odanda geçirdiğin bitkisel hayatı ne zaman sonlandıracaksın?" cevap olarak Wufan gözlerini devirmişti.
"En azından şu sakallar...eww daha fazla uzamalarına izin vermemelisin." Wufan 'umrumda değil' bakışını atarak gözlerini tekrar boş tavana çevirdi.
"Tanrım! Neyi bekliyorsun Yixing'in sana gelmesini mi?" Wufan Yixing'in adını duyunca başını ona çevirmişti. Bunu tabii ki oda beklemiyordu ama ne yapabilirdiki?
"Pekala onun sana gelmesini beklemeye devam et!...Yixing'in nerde olduğundan bile haberin yok." sonuncuyu fısıldayarak eklemişti ve bu Wufan'ın ilgisini çeken bir konuydu.
"Yixing nerede?" aslında öğrenmek istemiyordu ama içindeki meraka engel olamamıştı.
"Uhm..Sehun'un evinde ve evet bir haftadır orada." Luhan'ın planına göre Wufan şuan çıldırarak evden fırlayıp Yixing'i zorla geri getirecekti. Ama beklentileri boşa çıkmıştı.
"Beni yalnız bırak Luhan!" arkasına dönmeden önce Wufan sadece bunu söylemişti. Odadan çıktığında Sehun'u aradı.
"Sanırım onu kurtarmak yerine dahada mahvettik."
***
"Pekala...Luhan senden başarılı olmanı beklemiyordum zaten." Sehun kızmamıştı Luhan'a ancak ne yapması gerektiğini oda bilmiyordu.
'Başka bir planım var aslında´
"Pekala nedir 'planın'?" Sehun bıkkınlıkla nefes vererek sorduğunda odasından inmiş ve Yixing'in bulunduğu salona geçmişti.
'Sen bunu bana bırak sadece yarın söylediğim saatte o evi terk etmiş ol.´ Luhan'ın sesi heyecanlı geliyordu ama buna karşı Sehun onun yeni saçma planının işe yaramayacağından emindi.
"Pekala" basitçe cevapladı ve telefonu kapamadan önce aklına gelen şeyle duraksadı.
"Luhan...teşekkür ederim." sesi yavaşça kısılmıştı.
'Oh...önemli değil´ Luhan'ın sesi şimi daha neşeli geliyordu ve bunu duymak Sehun'u gülümsetmişti.
"Yixing?" Sehun telefonunu arka cebine koyduktan sonra koltukta uzanan bedene yöneldi.
"Sen iyi misin?" Yixing'e bir haftadır aynı soruyu her gün defalarca kez soruyordu.
"İ-iyiyim sadece biraz...bende bilmiyorum." Yixing yorgunca nefes vererek başının ardındaki yastığa dahada gömüldü.
"Dışarı çıkmaya ne dersin?" Sehun söylediğinde Yixing başıyla reddetti.
"Uyumak istiyorum." Aniden ayağa kalktığında bgaşına saplanan ağrıyla tekrar yerine çöktü.
"Yixing ne oldu? İyi misin?" Sehun ayaklanarak onun önüne dikilmişti .
"S-sadece başım döndü biraz...iyiyim." Sehun onun son zamanlardaki bu yorgun davranışlarından korkmaya başlamıştı.
"Doktora gitmek ister misin?" Sehun'un sorusuna karşılık diğeri şiddetle başını sallamıştı.
"Hayır hayır, sadece biraz dinlensem geçer." diğerinin cevabına karşılık Sehun dudak bükerek itiraz etti.
"Yaptığın tek şey uyumak, odanda uyumak, koltukta uyumak ve arada pozisyon değiştiriyorsun o kadar. Sencede yeteri kadar dinlenmiyor musun?"
"Sehun lütfen..." Yixing koltuğun kenarından tutunarak yavaşça ayaklandığında Sehun hemen koluna girmişti. Yixing hiçbirşey yapmak istemiyordu. Kendini kötü hissediyordu ve Wufan'ı görmek için uyuyordu sadece. Çünkü o zaman diğeri rüyalarında onu ziyaret edebiliyordu. Ve rüyalarındaki Wufan gerçeğe oranla fazlasıyla kibar ve ona aşıktı.
***
"Wufan kalk!" Luhan diğer seferlere oranla oldukça sert bir sesle bağırarak diğerini dürtüklemişti.
"Kalk Wufan!" diğeri itiraz ederek koca bedenini yatağın diğer tarafına sürüklediğinde Luhan bıkmadan yatağın etrafından dolanıp tekrar uyandırma işlemine devam etti.
"Pekala sana güzel haberlerim var." Wufan'ın tepki vermemesine karşılık gözlerini devirerek sihirli sözcükleri söyledi.
"Yixingle alakalı." bunu duyduğunda Wufan öncek güne oranla daha yavaş bir şekilde ona döndü ve soluk yüzüyle bakındı.
"Kalk, oraya git ve sevgilini kucakla. Artık bir baba adayısın Wufan!"
