~3~

596 28 0
                                    


"Sorun mu var?" Diyen Emre hocaya, 'sorunun Sözlükteki anlamı o!' Demek istedim. Zaten anca isterim. Gözlerimi Sırıktan çekip 'sorun mu var?' Diyen ama 2 metre uzunluğunda ki sorunu fark etmeyen Emre hocaya çevirdim. "Yok, sorun yok." Diye mırıldandım. Gülümseyerek kafasını salladı.
Bu şey oluyor galiba, 'ağlanacak halimize gülüyoruz.' Ama şöyle bir sorun var. Benim ağlanacak halime gülüyorlar.

Emre hocayla Osman hoca gülerek uzaklaşırken arkalarından iç çekerek baktım.

Gittikleri gibi Boğazımı temizleyerek söze girdim. "Öncelikle, bazı kurallarım var gardaş!" Diyerek cümlenin öznesini, anlamını siktim. Olacak o kadar da.
Balgam çıkarır gibi tekrar boğazımı temizleyip devam ettim. Kafamı kaldırdığımda gülerek bana baktığını gördüm. Diyeceğim şeyi eleyip "Benimle konuşurken eğil." Diye çemkirdim. Gülerek çömeldi.  böyle adam ol!

Aynı şekilde balgam çıkarır gibi boğazımı temizledim. Ağzımı açıp konuşacakken, sözümü kesip, "Sıçsana!" Diye çemkirdi. Terbiyesiz! "Kes be, çocuk adam!" Diye bağırdım.  Çömeldiği yerden ayağa kalkınca istemsizce yutkundum. Şimdi ben çocuk adam olmuştum. Kısa boylu değilim, uzunda değilim.

"Hey, çömel!"  Beni bi taraflarına takmadığının tekrar ve tekrar yüzüme vurdu. Sırıtarak Prova yaptığım odaya doğru  gitmeye başladı. Göz devirdim. Bu hep böyle mi? Valla çekilecek çile değil!

Taklidini yaparak gitmeyi amaçladığım yere doğru aynı kararlı adımlarla ilerledim.

Set aşkı |ULREM Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin