BÖLÜM 3

145 16 5
                                    

1 hafta sonra...
Omuzu düşük uzun kollu siyah kazağımı giyip haki rengi kotumu bacaklarıma geçirdim. Bir tane siyah spor çantasına iç çamaşırları, altı kot, 8 kapüşonlu sweati ve ihtiyacım olabilecek diğer şeyleri; diğer çantama da bora-12'mi ve diğer silahlarımı koyup fermuarı çekip çantaları kapattım. 1 hafta boyunca neredeyse hiç uyumadan hazırladığım kara kaplı, siyah dosyamı aldım. Yiğit komutanla son konuştuğumda bana çantalarımı hazırlamamı söylemişti. Melisa yüzünden evim her an deşifre olabilirdi. Çarşıya çıkıp tüm herkese üşenmeden fotoğrafımı gösterip beni sormuştu. Bunu 5 gün önce çarşıya çıktığımda görmüştüm. Alelacele 1 haftalık yiyecek alıp arabaya binerken. Bir daha çarşıya çıkamamış evde kalmıştım. Ama bi nevi iyi olmuştu.
*********

"5 gün önce küçük marketten çıkmış yürüyordum. Sonra Melisa'nın sesini duydum.
-Amcacım bir bakar mısınız, bu kızı gördünüz mü?
- Teyzecim ya siz?
-Merhaba bayan bu kızı gördünüz mü?
Göz ucuyla baktım elinde resim vardı ve herkese soruyordu. Yanına Doğukan vardı. Resimdeki kişiyi görmüyordum ama ben olduğuma %90 emindim. Hızlıca 2 metre önümdeki arabama yürüyüp bagaja aldıklarımı yerleştirdim. Arabaya binip hızlıca oradan uzaklaştım."

************
Gelen sms sesi ile anılardan çıktım. Telefonu aldığımda 3G grubundan mesaj geldiğini gördüm. El Bab'a gelmişlerdi. Gül ve Sevil yani Gök ve Gölge. Gök Rusya'da ve Gölge İngiltere'den geliyordu. Üçümüz aynı görevdeydik. Ben burada, onlar da orada bulunan terörin adamlarının arasına sızmıştır. Görevimizin ortak konusu Irak Kut'ül Ammare idi. 29 Nisan 1916'da Kut'ül Ammare de İngiliz komutanı General Townshend, diğer 13 general. 481 subay ve 13.300 esir alınmıştı.

Ağır yenilgiden sonra tam donanımlı yeni birlikler gönderilen İngiltere askerlerini geri almış ve zengin petrol kaynakları bulunan Musul'u işgal etmişti

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Ağır yenilgiden sonra tam donanımlı yeni birlikler gönderilen İngiltere askerlerini geri almış ve zengin petrol kaynakları bulunan Musul'u işgal etmişti. Bu ağır yenilgi o zaman konusu açılmamışken yeni yeni açıklanıyor. İngiltere eski zamanın kuyruk acısı için yeni bir olay düşünüyordu. Genel Kurmay da bunu öğrenince bizi 3G'yi 3 farklı yeri göndermişlerdi. Şu ana kadar öğrendiğimiz bilgileri ve belgeleri bir dosyada toplayacak tık: Kara Dosya. Benim bulduğum belgeler şifreliydi ve içlerinde kala kala şifreleme sistemlerini biliyordum. O 'büyük' planlarını kıçlarında patlatmazsam adım Esra değildi. Gök ve Gölge'nin karakola gitmeleri iki saatlerini alırdı. Çantalarımı bagaja, laptopumu ve dosyayı bir de belgeleri yan koltuğa koyup, eve kilitleyip arabaya bindim. Arabada bulunan flash'tan müzik açıp yola koyuldum.

*****
Karakolun kapısına gelince kapüşonlu ceketimi giyip başımı yüzümün de yarısını kapattım. Camı açıp nöbetçi askere kapıyı açmasını söyledim. Asker 'kimlik' deyince, 'Gece' dedim. Anlamadan baktı. "Ben Gece şimdi aç yolu asker" dedim. Askerin gözleri kısıldı, inanmadı. Telsizi alıp
-Anka, Gece. Komutanım geldim. Yalnız asker yolu açmıyor.
Asker duyuyordu. Askerin telsizinden komutan konuştu:
- Bırak geçsin. Beklenen misafirlerden biri, dedi.
-Emredersiniz Komutanım, deyip engeli kaldırdı. Baş selamı verip park alanına gittim. Karakolun ön bahçesinde eğitim alanlarının bazıları vardı. Ön bahçe çok genişti arka bahçede öyle. Bahçenin en köşesinde tankların falan bulunduğu park yeri vardı. Aracımı park ettim ama inmedim. Kızlara mesaj attım.

Gönderen: Ben
Neredesiniz? Ben geldim. 👻
Gönderen: Sevil
5 dk'ya oradayım.
Gönderen: Gül
Ayn.

Kulaklığımı kulağıma takıp 'Ezhel-İmkansızım' açtım. Etrafı inceledim. Dışarı incelerken Şark Yıldırım Timi ve Keskin Timi çıktı. Biri sağa bir sola yan yana dizildiler. O oradaydı kız ise yürüyebiliyordu. Hafif aksasada güzel. Orgeneral Yiğit ve Binbaşı Seyit ile Binbaşı Faruk dışarı çıkıp 2 timin ortasında durdular. Hepsi bana baksa da umursamadım. Arabanın camları filmiydi. Gelen araçlarla yana baktım. Aynı model iki jeep durdular. Kızlar mesaj attılar "aynı anda" "tamam" deyip üçe kadar saydım. Kara dosyayı alıp "şimdi" yazıp kapıyı açtım. Kızlarla aynı anda indik. Şu anda onlara sarılmak istesem de yalnız kaldığımda ilk işim olacaktı. Sevil 1.74'tü Gül ise 1.78.
Sevil topuklu bot giyip siyahlara bürünmüş, Gül normal bot giyip haki renge bürünmüştü. Ben ise tam orta. Üçümüzünde yüzleri kapüşonla kapalıydı. Yiğit Komutana doğru yürür tam karşısında durup baş selamı verdik. 3'ümüzde de dosya vardı. Askerler üçümüzün de kız olmasından dolayı şaşkınlardı birazcık. Yiğit komutan:
-Size verdiğimiz her görev gibi bunu da başarı ile bitirdiniz Aferin kızlar ş-

-Komutanım! Planlarını onların kıçla- yani bi taraflarında biz patlatmadığımız sürece bu görev bizim için bitmez. (Gece)

- Sözümü kesme asker sıpası. Şimdi fazla mı rahatsınız siz.! Dik dur asker!

Anında dikleştik.

-Ne bu yüzler kapalı?!. Aç yüzleri!

Komutanımız bizi tanıyordu. Keskin timinin komutanı Savaş ile Gül, Şark Yıldırım timi komutanı Berk ile ben nişanlıydık. Ve aşıktık . Yüzümüzü açmayacağımızı biliyordu komutanımız.
- Aç asker, ne ara korkaklaştınız siz!!
Derin bir nefes alıp Gül ile bakışıp aynı anda üçümüz kapüşonu kafamızdan çıkardık. Yeni gelen kız "Oha" dedi. Kıza ters ters baktım. Sustu. Tüm herkes şaşkınlıktan konuşamıyor. Biz ise direkt başımız dik şekilde komutanımız a baktık. Emir vermesi ile diğerlerini takmayıp toplantı odasına girdik.

By;Yazarınız

Bölüm nasıldı alabilir miyim görüşlerinizi??

3GHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin