1.BÖLÜM

243 21 2
                                    

Bu sabah iğrenç alarm sesi ile uyandığımı söyleyemem çünkü öyle olmamıştı.Bugün alarm sesi falan olmadan kendim kalkmıştım çünkü bugün cenaze töreni vardı.Şimdi siz merak ediyosunuzdur " acaba kimin cenazesi ?"diye. Hemen söyliyeyim bugün " SEVDİĞİM ÇOCUĞUN " cenazesi vardı. Sevgilimin,hayatımın cenaze töreni.Yaklaşık bir hafta olmuştu o vefat edeli. Bu bir haftadır odamdan çıkmıyordum ve yemek yemiyordum.Annemde zorlamıyordu zaten çünkü ne beni gördüğü vardı ne de umursadığı.Babam bizi bırakıp gittiğinden beri annem yıkılmıştı.Annem , babamı seviyordu ama babam başkasını sevdiğini söyleyince annemle boşanmışlar , babamda gitmişti.Annem eskisi kadar olmasada hala düzelemedi.Onu gerçekten seviyordu halada seviyor ve özlüyor.Peki ben özlüyomuyum veya seviyomuyum ? bilmiyorum.Ona kırgındım ve kızgındım.

Annemde sabah işe gidip akşam geç saatte eve döndüğü için onu da göremiyordum.Eskisi gibi olmak için nelerimi vermezdim... Hep bi arada Ozan da -ölen sevgilimin adı -burada olurdu hem...

Kendimi tanıtayım ; Ben Gökçen Duru Kayran , 17 yaşındayım. Kahverengi saçlarım ve mavi gözlerim var. Ailemdekiler ve arkadaş çevrem bana " Duru " ismimle hitap eder.Ama Ozan bana " Gökçen " derdi.Onun için herkesten farklı olduğumu söylerdi bu yüzden herkesin aksine bana bu ismimle hitap ederdi.Birde Gökçen isminin anlamı mavi gözlü demekmiş benimde mavi gözlerim olduğu için de bu ismimle hitap etmesinin ikinci nedeni.

Dolabımın önünde durmuş kiyafetlerime bakıyordum.Sanki bu iğrenç günde süslenicekmişim gibi kıyafetlerimi inceliyordum.Gerçi ben normalde de o kadar süslenen bir insan değilimdir yerine göre de değişebiliyordu. Elime hemen siyah bir pantolon ve siyah bir bluz aldım.Onları giyindikten sonra ayağıma siyah ayakkabılarımı giyindim.Saate baktığımda 10.15 olduğunu gördüm.Tören 12.00 da başlayacaktı bu yüzden biraz kitap okumaya karar verip yatağıma uzandım ve elime kitabımı alıp okumaya başladım.

Bu kitabı Ozan almıştı.Ozan'ın ölümünden sonrada defalarca okuyup henüz bıkmadığım kitabı tekrar okumaya başlamıştım.Şimdi de aklıma öldüğü gün geldi.Ne kadar anlatmak istesemde sizede anlatayım...

_ÖLDÜĞÜ GÜN_

Okuldan yeni gelmiştim.Hemen çalışma masama geçip ders çalışmaya başlamıştım.Birden telefonum çaldı.Ekrana baktım,Ege arıyordu. Ege ; Ozan ile beni tanıştıran ortak arkadaşımızdı ben onu lise birden tanırdım, Ozan ise küçüklüğünden beri.Telefonu açtım "efendim? " dedim. "Duru sana bir şey söyleyeceğim ama sakin olacaksın tamam mı? " dedi sesi endişeli ve korkmuş bir şekilde geliyordu.Bende " tamam söyle hadi ne oldu? " dedim. O da bana " Ozan kaza yapmış , hastahaneye kaldırmışlar "dedi. O sırada ellerim titredi ve telefon yere düştü.Donup kalmıştım ne denirdi ki şimdi böyle bir şeye, hemen kendime gelmek için kafamı iki yana salladım.Telefonu yerden aldım, hızlıca ayakkabımı giyindim ve dışarı çıktım. Bir taksi durdurdum.Taksideyken Ege'nin hala telefonu kapatmadığını gördüm ve adresi istedim verir vermezde telefonu suratına kapattım.Adresi şoföre verip kafamı cama yasladım ve yolu izledim.Gözlerimdeki yaşlar daha da hızlanıyordu her seferinde.Araba durduğunda adama parasını ödeyip koşarak hastaneye girdim.Orada ki görevliden yerini öğrendim.Ameliyathanenin önüne geldiğimde annesi ve babası - Gül teyze ve Ali amca - ağlıyordu.Ege ayakta duvara yaslanmıştı ağlamamak için kendini zor tutuyordu ama daynamadığı çok belliydi.Cansu ise yere çökmüştü.Belli ki diğerleri daha gelmemişti.Diğerleri dediğim de bizim arkadaş grubuydu -Ben,Ozan,Ege,Cansu,Doruk,Semih ve Aysel - hepimiz kardeş gibiyidik. Beni ilk farkeden Ege oldu, geldi ve bana sıkıca sarıldı.Ben kıpırdayamıyordum bile.Sonra kulağıma " Güçlü ol, Ozan uyanınca seni böyle görmesin yoksa çok üzülür.Ona bir şey olmayacak merak etme."dedi.Bende kollarımı onun beline doladım ve daha çok ağlamaya başladım.Ya ona bir şey olursa tarzındaki sorular aklıma geldikçe gözyaşlarım daha da hızlanıyordu.Hıçkırarak ağlıyordum,kendime hakim olamıyordum bağıra bağıra ağlamak istiyordum.Sonra Ege benden ayrıldı ve yüzümü avuçlarının içine alarak " Şşş,ağlama lütfen.Zaten daha bir şey belli değil ki,kendini üzme." dedi.Ellerini yanaklarımdan çektim ve yere çöktüm.Bacaklarımı kendime çektim,kollarımı bacaklarıma sardım ve kafamı yavaş yavaş duvara vurmaya başladım aynı zamanda da ağlıyordum.Yaklaşık on dakika sonra doktor ameliyattan çıktı.Hepimiz doktorun etrafına toplandık. Doktor " Ozan beyin yakınları mısınız ? " diye sordu. Hemen " Evet ,biziz. Durumu nasıl?" diye sordu Ege benden önce davranarak . Doktor " Ameliyat zordu, biz elimizden geleni yaptık ama kurtaramadık. Başınız sağolsun" dedi ve Ege ile birlikte oradan uzaklaştılar.Bende yere çöktüm ve daha da hızlı ağlamaya başladım.Ciğerlerim parçalanacak diye bi an korkmadım değil.Nefeste alamaz hale geldiğimde Cansu yanıma çöküp bana sıkıca sarıldı artık hıçkırarak ağlamıyordum sadece gözyaşlarım usulca yanaklarımdan süzülüyordu.Cansu sürekli aynı şeyi tekrarlıyordu "Sakin ol canım" . O sıra aklıma gelen soruyu sordum " Onu görebilirmiyim ? Görmek istiyorum."dedim. Ne zaman yanımıza gelmiş olduğunu anlamadığım Ege hemen cevap verdi " Tabiki de bitanem hadi kalk "dedi.Kollarına tutunarak ayağa kalktım ve yürümeye başladım.Ozan'ın odasına girdiğimde bütün bedenini beyaz bir çarşafla örtmüşlerdi.Gözyaşlarım daha hızlı akmaya başlayınca yanına gidip oturdum ve yüzündeki çarşafı açtım.Yüzü solmuştu,bembeyazdı.Dudakları morarmıştı eski rengi yoktu.O sevdiğim gözleri kapalıydı ve altları morarmıştı.Tenine dokunduğumda buz gibiydi.Konuşmaya başladım " Sevgilim ben geldim.Bak,hadi aç gözlerini ben burdayım,hemen yanında.Ölmedin sen şaka yapıyosunuz değilmi ? Bu hiç de güzel bir şaka değil.Zaten sen ölemezsin,beni bırakamazsın,biz birbirimizi bırakamayız.Söz vermiştik ya hep yanında olucam hiç ayrılmayacağız diye.Unuttunmu.Lütfen aç gözlerini,ellerimi tut,sarıl bana sıkıca hiç bırakma sonra kulağıma şaka yaptım de.Hadi aç lütfen ben sensiz yaşayamam.Senden başka kimsem yok ki benim babamdan sonra sende mi bırakıcaksın beni. Ben sensiz yaşayamam." dedim sonlara doğru sesim kısık çıkmıştım. Ağzıma ne geliyorsa söylemek istedim. Sarıldım ona,ağladım,yüzüne baktım ve dudaklarını öptüm eskisi gibi değildi.Sadece kokusu üzerindeydi.Kokusunu doya doya içime çektim.Sonra başımı omuzuna koydum ve " Lütfen uyan bitanem , uyan aşkım , hadi aç gözlerini.Seni seviyorum."dedim.O sırada odanın kapısı açıldı ama kafamı çeviripte bakmadım,bakamadım.Adımlar yaklaşıyordu en sonunda biri omuzuma dokundu. "Hadi gel , çıkalım artık. " dedi.O sıra bu kişinin Ege olduğunu anladım."Hayır ben gelmeyeceğim. " dedim ağladığım için ne kadar anladı bilmiyordum."Hadi kalk Duru ağlamaktan gözlerin kızarmış." dedi. Sonrada omuzlarımdan tutup beni ayağa kaldırdı ve yüzüne bakmamı sağladı.Yüzümü ellerinin arasına aldı ve " Bak bende en az senin kadar üzgünüm ama ayakta durmaya çalışıyorum güçlü olmaya ." dedi.Ona sarıldım ve " ama ben güçlü olamıyorum , nefes alamıyorum.Ben onsuz yapamam ki."dedim. O da " Biz varız yanında , beraber bunun üstesinden geleceğiz. Güçlü olacağız çünkü Ozan da böyle isterdi.Ondan sonra güçlü olamanı ve hayatına devam etmeni isterdi. O senin mutlu olman için elinden geleni yapardı."dedi.Tepki vermedim ve ondan ayrıldım. Son birkez Ozan' a yaklaştım sarıldım,kokusunu son kez içime çektim.Yanaklarına, alnına,dudaklarına uzun uzun içten öpücükler bıraktım. " Seni seviyorum ve seni asla unutmayacağım sevgilim..." dedim.Sonra Egeye döndüm suratına baktım , gözleri kızarmıştı ne kadar belli etmemeye çalışsa da belliki oda çok ağlamıştı.Beraber odadan çıktık.Kapıda bizimkiler vardı,arkadaşlar. Ben çıkınca ayaklandılar.Aysel gelip bana sarıldı sonrada diğerleri.Annesi ve babası yoktu.Gül teyze fenalaşmıştı Ali amcada onun yanındaydı çocukların dediğine göre.Ege hastahenede kalmışdı bizde bizim eve gelmiştik.Sonra da ben yorgun olduğum için izin isteyip odama çıkmıştım hepside anlayışla karşıladılar.Odama çıktım ve bunların hepsinin yarın kalktığımda sadece bir rüya olmasını dileyerek uykuya daldım.

_ÖLDÜĞÜ GÜN SON_

Bir türlü odaklanamadığım kitabı yatağa bıraktım ve saate baktığımda 11.28 olduğunu gördüm.Hemen siyah gözlüklerimi taktım ve siyah ceketimi de giyip aşağı indim. Taksi çevirdim ve mezarlığa gittim.

*******

Cenaze töreni biteli bir saat olmuştu.Bol bol ağlamış,onu sevdiğimi söylemiştim.. Dualar okumuştum. Sonra da en son ben çıkıp eve gelmiştim.Şuanda da yatağıma uzanmış bundan sonra onsuz ne yapacağımı düşünüyordum.Belki de onu unutmalıydım. Hayır bu çok saçma bir düşünce olurdu. Zaten böyle bişeyi yapamazdım onu unutamazdım, insan sevdiğini unutamazdı. Nasıl unuturdum ki onunla geçirdiğimiz güzel günleri...elimi tutuşunu, beni öpüşünü , onun o huzur gibi olan rahatlatıcı kokusunu nasıl unuturdum ki. Öyleyse ben de ölürdüm ,onun yanına giderdim hem. Eğer böyle bişey düşündüğümü duysaydı kesinlikle çok kızardı "Sen salak mısın ? Nasıl böyle bişey düşünürsün, burada yanlız değilsin arkadaşların, dostların var.Ailen var onları düşün.Hayattan vazgeçip de ölüme başvurmak korkaklara göredir güzelim" derdi. Onun güzelim demesini özlemiştim.Onu daha şimdiden çok fazla özlemiştim.

En çok o düşünürdü beni.Sürekli aradı zaten hiç ayrılmazdık ki, işte en son kaza yapmadan önce konuşmuştuk.En son ona onu sevdiğimi ve özlediğimi söylemiştim.Bir an önce dönmesini söylemiştim. Oda bana özlediği ve sevdiğini söyledikten sonrada telefonu kapatmıştık. Ertesi günde bana sürpriz olsun diye haber vermemiş de yola çıkmıştı. Meğersem o onun son yolculuğuymuş.Kahretsin ! nereden geldi ki aklıma...
Başka şeyler düşünmelisin Duru başka şeyler diye düşündüm. Ailem gelmişti birden aklıma. Aslında tam olarak aile sayılmazdık sonuçta annem ile babam ayrıydı. Aynı evde yaşamamıza rağmen annemi göremiyordum. En son bugün cenazeye gelip baş sağlığı dilemiş ve gitmişti. Annemin beni sevdiğini biliyordum ama bu kadar umursamaması canımı acıtıyordu. Daha önemlisi dostlarım vardı. En zor anımda yanıma koşan, üzüldüğümde teselli edip beni güldürmeye çalışan ve mutlu olduğumda da benimle birlikte mutlu olan harika ötesi dostlarım...Ne kadar Ozan olamasa da onlar için ben burda olmalıydım. Biz birbirimizin yanında olmalıydık. Birimizi kaybetsek de birbirimize daha da sıkı kenetlenip, destek çıkmalı ve korumalıydık. Çünkü dostlar böyle yapardı...

...UMUTSUZ...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin