.''Sarpla aranızda geçen olay ne ?'' Bahadırın yüzü sinirle gerildi sanki ruhunu çekiyorlardı. Telefonu bırakıp bana döndü ''Bunu bilmen gerektiğini düşünmüyorum Zeynep'' kırgınlık ile 'peki' dercesine kafamı salladım önüme dönüp kafamı sıraya koydum bu işi ne olursa olsun örenicektim biliyorum..
................
Öğle arasında kafeteryaya indim boş bulduğum cam kenarı olan masaya çökerken arkadan gelen sesle durdum ''Hey orası benim yerimdi'' diye gelen sesin sahibi kim diye arkama döndüm En az benim gibi boyu olan şeker bi kız ona gülümseyip devam ettim ''özür dilerim kalkıyorum''deyip harekete geçtim bana saçmalama dercesine bakıp kolumu tuttu yerime tekrar otururken ''Ben Nisan'' dedi. Gülümsemeye çalışarak ''kaçıncı sınıfsın'' diyebildim sonunda dilim dönerken. ''iki'' diye net bir cevap verdi peki dercesine başımı salladım.Bu kızın iyi biri olduğu herhalinden belliydi.''Buraya genelde kimse oturmaz'' dedi ''Galiba ilk benim'' diye geveledim. heyecanla başını salladı.''Kafeteryaya gidiyorum birşey ister misin?'' ''Tost ve kahve lütfen'' para çıkarıp vereceğim sırada elimi tuttu ''İlk defa bi misafirim var bırak ben alayım'' tam itiraz edicekken hızla koşup gitti. Bir dakika olmadan geri döndüğünde elinde tost ve iki kahve vardı. Gülümseyip bana verdiği tosttan bi ısırık aldım. Tam oturacağı sırada Bahadır onun yerine oturup ''Selam güzellikler'' deyip göz kırptı. ben anlamamışcasına bakarken ''Kuzenim Bahadır'' dedi Nisan. Şaşkınlıkla ''Siz kuzen misin dövseler inanmam'' diyiverdim. Bahadır gülerken bi yandanda ''Ne dersin kuzi? bi sopa çekelim mi?'' dedi. Nisan gülümseyip yan tarafda ki sandalyeye geçti ''Yok aman kalsın'' deyip güldü. Bende gülünce ortam şenlendi. ''Bahadır Sarpı gördün mü?'' diye soran Nisana tuhaf bi bakış attım, ne işi vardı ki Sarpla öyle bi çocukla neden arkadaş olsun ki böyle bi kız. Bahadırın kaşları çatıldı mavi gözleri koyulaştı. ''yine mi?'' diye sordu Nisan Bahadıra. ''Ne yapayım sinir etti beni'' ''Sarp hep böyle biliyorsun Bahadır o senin kuzenin benimde kardeşim böyle yapma'' Ben ikinci şokla onlara bakarken ikiside bana döndü ''Ne Sarp sizin akrabanız mı?'' diye bağırarak sorarken. Bahadır ağzımı kapatıp yerime otturtu ''Akrabalığı batsın piçin'' derken Nisan onu çimdikledi ben buna gülerim normalde ama şoktan olmuyor heralde kaslar çalışmıyo kaldım böyle diye düşünürken ''Bak Zeynep onla kuzen olmamız senle arkadaş olamayız demek değil'' ben hemen kafamı kaldırıp onlara baktım. ''Ya banane ondan saçmalamayın'' hızla ayağa kalkıp giderken ''Nereye'' diye sordular kitabımı unutmuşum bahanesi ile kaçtım. Böyle iyi insanların Sarp gibi bi çocukla akraba olmaları beni çok şaşırtmıştı.
Zihnim bunları düşünürken birine çarptım. Kafamı kaldırıp çarpıtığım kişiye baktım ve Sarp'ı görmemle geriye bir adım attım. hızla kenardan gidecekken ''Afedersin'' demeyi unutmadım. ''Dikkat et seni minik'' ona sert bakışımı atıcakken şaşkınlıkla ona baktım ''Hey senle aynı sınıftayız'' dedim kendimi korumuşcasına.''Benimle aynı sınıfta olman benle aynı yaşta olman demek değil'' dedi alayla ''Evet aramızda bi yaş var ve sen bana minik diyorsun''. Histerik bir kahkaha attı tamamen ruhsuz bir şekilde. ''Hmm. bir düşünelim üniversite iki yani 20 oluyor öyle değilmi ?'' cevap vermemi beklemeden ''ama ben 24 yaşındayım '' dedi ve beni orada mal gibi bırakıp gitti.
SELAAAAM :D..DD. +2 VOTEYE YB GELİR GENÇLER SEVİLİONUZ A:sdfgH
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZEY
Teen FictionNe yapacağını bilmiyordu Papatya.Ne düşüneceğini ne hissedeceğini.Tek bildiği birşey bilmediğiydi aslında.Ya Papatya olacaktı ya da Siyaha karışıcaktı.O da Siyah Papatya olmaya karar verdi.