1.BÖLÜM

34 4 3
                                    

"Dünyanın sonu geldi. Profesörler bu hastalığın nedenini henüz bilmiyorlar, araştırmalara aralıksız devam ediliyor." Kanalda ki haber dikkatimi çekince sesini biraz daha açtım. "Amerika'nın New york eyaletinde ortaya çıkan hastalık, son altı gündür hızla yayılmaya başlıyor. Üstelik oldukça tehlikeli ve bulaşıcı bir hastalık olmasının yanı sıra, Amerika'nın Brooklyn eyaleti olmak üzere bütün eyaletlere yavaş yavaş yayılıyor! Bu konunun gündemizde olma nedeni ise Amerika dahilinde Meksika ve Kanada'ya bu bulaşıcı virüsün yayılması. Türkiye de ki insanların beslenmesine dikkat etmesini ve bakterilerden uzak durması gerektiğini büyük bir dikkat ile belirtiyoruz. Aksi takdirde dünyamıza yayılan bu virüs, insanlığın sonu olabilir.Kendinize iyi bakın, iyi akşamlar." Vay be... Dünyanın sonu gelmiş demek. Aman ne güzel! Ayaklarımı, bağdaş kurduğum deriden yapılma mor koltuktan kaldırıp, siyah modern sehpamın üzerine koydum. İşte bu bir rahatlama seansı. Oldukça keyif aldığım bu hareket üzerine, daha bu sene almış olduğum bilgisayarımı bacaklarımın üzerine koyup, googleda gezinmeye başladım. Açıkçası böyle haberler, daha doğrusu Doğaüstü olaylar ilgimi çektiğinden dolayı bu tür şeyleri hep araştırma hevesim olmuştur. Ellerimi klavyenin üzerinde gezdirirken, yavaş yavaş aramak istediğim kelimenin harflerini oluşturuyordum. " VİRÜS ". Yazdığım bu kelimenin karşılığında bir çok söylenti ve açıklamalar buldum. " Virüs, sadece canlı hücreleri enfekte edebilen mikroskobik enfeksiyon etkenleri." "İçlerine girdikleri hücreleri zorlayarak, adeta, yeni virüs üretmek için kurulurlar. Sonrasında da, insan vücudunda hızla çoğalmaya devam eder ve ölümcül hastalıklara neden olurlar." Açtığım sayfaları kapatıp, yeni bir sayfa açtım. "Virüs insan vücuduna bulaşırsa ne olur ?" Diye arattım, ama aldığım cevaplar pekte iç açıcı değildi. "Ruhsal bozukluklar, Alzheimer, davranış bozuklukları ve ufak bir dokunma da bulaşıcı bir hastalık, belki de ilerleyen zamanlarda ölümle sonuçlanabilir. " Bu virüs gerçekten dünyada var mı ? Yoksa Amerikan filmlerinde yer alan konulardan bir tanesi mi ? Şu an pekte endişelenmeme gerek yok gibi. Açtığım sayfayı da kapatıp son bir temiz sayfa açıp "Virüsün sonu nedir ? İlacı var mıdır ? " diye yazdım. " Virüs, bilim insanları tarafından ve profesörler tarafından sebebi ve oluşma etkisinin hala belirlenmemiş olduğuna dair haberler yapıldı. Virüs, neyden yapıldığını ve nasıl ortaya çıktığı henüz bilinmediği için, profesörler ilaç bulamıyorlar. Bu virüsün nedeni bulunduğunda, nasıl meydana geldiğinden sonra ilaç yapımına hemen başlanacaktır! " Hala inanmamamın sebebi; haber sunucularının da çok fazla film izlemesi ve her yalan, yanlış haberi hemen yayınlamaları. Bu tür olaylar aslında çok hoşuma gidiyor. Sanki benide o işin içinde gibi hissettiriyor. Ne zaman sıkılsam, üzülsem, gülsem her dakika başı internete girip araştırmamı yaparım. Her nerede olursam olayım. Merak kanımda var sanırım. Merakım o kadar çoğalmaya başladı ki yeni bir sayfa açmaya yeltendim. Ama sadece yeltendim çünkü güçlü bir çift el bilgisayarımı kapattı. Hemen arkamı döndüm ve kim olduğuna baktım. " Kendini fazla kaptırmış gbisin hayatım, saat epey geç oldu uyu istersen." Kerem gelmiş. " Ne sessiz sessiz geliyorsun ya, hırsız gibi!" Kerem yanıma oturup bana sarıldı, bende ona sarıldım. " Kapıyı çalmadım mı sanıyorsun ? Tam tamına 4 kez çaldım, ama sokağın başından Beri geliyor televizyon sesleri." Kerem'in da dediği gibi kendimi fazla kaptırmışım. Elimde değil çok merak eden bir insanım. "Kahve içer misin canım ?" Sorduğum soru karşılığında bana tebessüm ederek " Hayır bir tanem ben seni görmeye geldim." Dedi." İyi yapmışsın canım benim. " Koltukta biraz daha kayarak dizlerine başımı koydum. Bu da bir terapiydi. " Saçlarımla oynar mısın ? " Yüzüne bakmadan güldüğünü hissedebiliyordum. Hatta beni izlediğini. Benim bir tablo olduğumu söyler hep. "Baktıkça bakası geliyor insanın, nasıl bir güzelliksin!" Diye beni sürekli övüyor. Ve bu şekilde onun olduğumu hissettiriyor. Narin ama bir o kadar da sert elllerini saçımda hissettiğimde, gözlerimin kapanmaması için direndim. Ama başarılı olmam imkansızdı. Elleri çok yumuşak dokunuyordu, çok şefkatli dokunuyordu ." Neden virüsü Aratıyorsun ? " Bu sorunun cevabını bilmesi gerekiyordu. " Meraklı biri olduğumu sende iyi biliyorsun." Elleri ile başımı kendine çevirip gözlerime baktı. Çok derin baktı, sanki... Sanki... " Gerçekten sadece meraktan mı ?" Sorusuna soruyla cevap verdim. "Neden bana böyle bakıyorsun ?" Kaşlarını kızmış gibi yaparak çattı. "İlk önce ben sordum!" İyice delirdim galiba, ben sadece meraktan araştırıyorum. Bana bulaşacakta öleceğim sanki... "Kerem, merakımdan dolayı araştırıyorum sadece. Neden bu kadar büyütüyorsun ?" Saatlerce tutulası elini saçlarıma koyduğunda, iyi ki hayata gelmişim diye şükrettim. İyi ki benim olduğu için. Saatin geç oluşunun verdiği uyku ve Kerem'in saçlarımı okşaması üzerine, rüya aleminin içine balıklama atladım. Kesinlikle mükemmel bir yüzücü olduğumu dile getirmiyorum. Ya da getiriyorum çünkü gerçekten güzel yüzerim. Tabi ki rüya alemine daha balıklama atlayamadım. "Düşünsene evlendiğimizi ?" Sorduğum bu soru karşılığında ufak bir tebessüm yüzüne yerleşti ve kendinden emin bir tavırla " Kız çocuğumuz olacak ve adını şifa koyacağım!" Şifa... Kızım... " Neden peki ?" Ellerimi tutarak " Çünkü o bizi koruyacak." Ahh, böyle güzel bir düşünce beni benden alıyor! "Çok naif bir düşünce canım." Bu adama aşık olduğumu söylemiş miydim ? Söylemedim mi ? O zaman hemen belirteyim. Ben bu adamı seviyorum, düşünce yapısını, karakterini, bana olan değeri ve hislerini... Seviyorum işte. " Bu isim için çok düşündün mü ?" Kahkaha atarak saçımı okşamaya devam etti." Birazcık zamanımı almış olabilir ama buna değerdi." Bir kere daha şükrettim. Yüz binlerce kere daha... Gözlerimi kapattım ve huzur dolu bir uykunun içine düşmeyi hedefledim.

Merhabalar. Hikayemin 2.bölümü sizlerle iyi okumalar. Hikaye hakkında ki yorumlarınızı lütfen yazmayı unutmayın. Sizin düşünceleriniz benim için çok önemli. Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın. 3.bölümde görüşmek üzere. Hepinize iyi günler diliyorum. Kendinize iyi bakın. :)

VİRÜS Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin