Bölüm(1)

9 1 0
                                    

Ellerimde titreyen telefona,gözlerimi aralayarak baktım ve yere doğru fırlatıp ofladım.3 Haziran doğduğum gün ve bugünün tarihi ile aynı...Çalar saatin yerde,hala titremesi ile istemeye istemeye yataktan kalktım ve derin bir nefes alıp yerde ki telefonumu elime aldım.

"İyi ki doğdum lanet olsun..."mırıldandım ve telefonumu yatağa koyarak yürümeye başladım.Saat 10'a geliyordu ve bugün okulu asıyordum.Çünkü bugün,benim doğum günümdü.Dolabımın önüne geldiğimde,boy aynasında ki görüntüme baktım korkuyla.Uyumadan önce ikili ördüğüm,açık kahve saçlarım ve gözaltlarıma akmış rimelim ile,Annabella bebeğinden farksızdım.Gözlerimi devirdim ve hızla dolabın kapağını açıp;doğum günüm için özel olarak aldığım beyaz,kısa kol,naif elbiseyi askıdan alıp kapağı kapattım.Elbiseyi üstüme tuttum ve zorla gülümsedim.

Çok kısa bir gülüşün ardından elbiseyi yatağımın üstüne fırlattım ve üstümde ki askılı tişört ile şortumu çıkartıp,elbiseyi üstüme geçirdim.Elbisemle aynaya baktım ama tekrar korku ile yüzüme baktım ve kafamı hızla iki yana salladım.

"Yok Damla...Senden harbiden olsa olsa Annabella bebeği olur.Bir boku beceremiyorsun..."kendimce söylene söylene örgülerimi çözdüm ve tokaların biri ile tepeden bir atkuyruğu yaptım.Örgü sayesinde kıvırcıklaşmış saçlarım,şimdi bir nebze de olsa güzel ve toplu görünüyordu.Son olarak makyaj masama yürüdüm ve bir pamuğa makyaj temizleyici dökerek,gözlerimi sildim.Aynaya baktım,şu an kesinlikle ve kesinlikle gayet iyi görünüyordum.Beyaz günlük elbise,saçım ile güzel bir uyum yakalamıştı ve şimdi küçük doğum günü kutlamama gidebilirdim.

Odamın kapısını açtım ve koridorda ilerleyerek,oturma odasına girdim.Babam yine koltukta sızmıştı.Ses çıkartmadan parmak uçlarımda yürüdüm ve evden çıkarak kapıyı yavaşça çektim.Şimdi siz diyorsunuz ki,bu şırfıntı kız babasına haber vermeden hangi eğlencelere gidiyor kim bilir?Tabi ki de öyle demek isterdim ama olay sandığınızdan çok farklı bir boyutta...

Annem beni doğururken vefat etmiş,sadece fotoğraflardan tanıyorum kendisini.Babam bana karşı hep bir soğukluk beslemiştir,çünkü annemi çok seviyormuş.Bana göstermese de ben suçluydum onun gözünde.Annemin ölmesinde ki suç...Kısaca ben bu hikayenin Küçük Emrah'ıyım arkadaşlar.

Yürüme mesafesinde ki pastanenin önüne geldiğimde,küçük omuz çantamın fermuarını açtım ve cüzdanımı elime alarak pastaneye girdim.

"Kolay gelsin."diyerek gülümsediğimde,dört senedir burada çalışan Emre isimli adam gülümsedi ve göz kırptı.

Dört senedir düzenli olarak bu pastaneye gelir,kendime bir pasta alır ve kendi çapımda doğum günümü kutlardım.Bunun nedeni;babamım doğum günümden bahsedince fıttırması,sonra odasına çekilip ağlaması ve benim de doğum günümü boş geçirmek istemememdi.Kısaca yokluk çekiyordum...

Vitrine göz gezdirdim ve mini pastalardan birine parmağımı uzattım.

"Bunu paketler misiniz lütfen."

"Hemen."diye mırıldanarak pastayı vitrinden çıkarttı ve paketledi.Elime küçük,beyaz bir karton parçası uzattığında cüzdanımdan kafamı kaldırdım ve kartona baktım.

"Bu ne için?"dedim kısık bir ses ile.Anlamamışcasına güldü ve"Pastayı aldığınız kişiye not yazıyorsunuz.Biz de üstüne sabitliyoruz pastanın."diye yanıt verdi.Dört senedir pasta alıyordum ama yemin ederim ilk defa bu not olayından haberdar olmuştum.Adama da rezil olduk...

Elinde ki kartonu gülümseyerek aldım ve uzattığı kalemi de alıp düşünmeye başladım.İyi ama ben pastayı başkasına almıyordum ki,kendime alıyordum...

SESHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin