Bölüm(6)

12 1 0
                                    

  Doğukan saatlerdir odasında ve tek bir kelime bile etmedi.Benden nefret ediyordu artık.Oysa bilse,onun için intikam aldığımı.

"Doğukan?"Kapalı kapının önünde durdum ve yere çöküp sırtımı kapıya yasladım.Cevap vermiyordu.Beni takmıyordu artık ve her şeyi berbat etmiştim.Hem onu üzmüş,hem de kendi hayatımı riske atmıştım.Saatlerce kapının önünde,öylece oturdum ve düşüncelerimde boğuldum.Bazen boğulmak için suya ihtiyacınız yoktur,kendi düşünceleriniz yeter...

Ayağa kalktım ve derin bir nefes alıp salona yürüdüm.Koltuğa oturdum ve yanımdan gelen"Ne haltlar yedin?"sesi ile irkilip ona baktım.

"Her şeyi berbat ettim Eros.Yardım et lütfen."

"Kendi yaptığın hatayı,bana mı düzelttireceksin?"Küçümseyen gözlerle bana baktığında ofladım ve kafamı ellerimin arasına alıp yere odaklandım.

"Sana dikkat et dedim Damla.İşleri zorlaştıran sensin.Saçma sapan düşüncelere kapılma diye uyardım seni.Doğukan'ın hayatından sana ne?"Gözlerimi devirdim ve"Üzülmesini istemedim.Onun iyiliği için yaptım."diye mırıldandım.

"Bak Damla..."Ofladı ve eliyle saçlarını geriye yaslayıp bana baktı.

"Karışacağın şeyler var,bir de karışmayacağın şeyler var.Karışmaman gereken şeylere karışma.Rica ediyorum senden,lütfen."

"Tamam!Hata yaptım,bir anlık boşluğuma geldi.Bir daha olmaz."Onu terslediğimde sinirle ayağa kalktı ve ben görmeden ortadan kayboldu.

Doğukan salona girdiğinde meraklı gözlerle ona baktım ve kanepeye oturdu.Sesimi çıkartmadım ve sadece yutkundum.Hala kızgın bir ifadesi vardı.Beni gördüğü yer de boğacakmış gibi bakıyordu.Televizyonun kumandasını eline aldı ve rastgele kanallarda dolaştı.

"Burada olduğunu biliyorum.Kasmana gerek yok."Mırıldandığında sıkıntılı bir nefes verdim ve"Hala bana kızgınsın,değil mi?"diye mırıldandım.

Cevap vermedi ve bir süre sadece televizyona baktı.Beni zaten göremiyordu,şimdi tamamen görünmez olmuştum onun için.Dakikalarca bir şey söylemedi ve ayağa kalkıp yürümeye başladı.

Ben merakla arkasından baktığımda duraksadı ve"Ben bir işi yarıda bırakmam.Verdiğim sözleri tutarım.Hala bedenimi kullanabilirsin,bu konuda korkun olmasın.Sana kızdım mı diye sorarsan,evet kızdım.Bunu neden yaptığını bilmiyorum ama,kendince nedenlerin olduğunu düşünüyorum."dedi.Donakaldım çünkü onca şeye rağmen o,hala beni düşünüyordu.Beni yarı yolda bırakmayacağını söylüyordu.Sen hayatımda gördüğüm en iyi kalpli insansın Doğukan...

"Nedenim var Doğukan.O kız seni üzecekti ve ben-"Güldü ve lafımı bölüp bana döndü.

"Nedenini söylemene gerek yok.Olan oldu ve bitti.Hastaneye gideceğim,gelecek misin?"Kafamı iki yana salladım ve"Tamam.Neyin var?"diye mırıldandım.

"Bir şeyim yok.Seni ziyarete gideceğiz.Hem o sırada babandan anahtarı alma fırsatımız olur."Hala bana yardım etmeye çalışıyordu peki ben ona ne vermiştim?Bir avuç hayal kırıklığı ve rezillik...

"Nasıl alacağız?Vermez ki."

"Almayacağız.Çalacaksın.Seni göremiyor zaten."Yine pırıl pırıl olan zekasını çalıştırıyordu ve ben ona imreniyordum.

"Tamam,gidelim."

  Evden az bir uzaklıkta olan hastaneye geldiğimizde derin bir nefes aldım ve odaya doğru yürüdük.Kapı yarı kadar açıktı ve babam başıma dikilmiş elimi tutup bir şeyler mırıldandıyordu.Çökmüştü resmen...Ben de,beni sevmediğini düşünürdüm hep.Doğukan kapıyı ittiğinde babam,meraklı gözlerle ona baktı-beni tabi ki göremiyordu-ve ayağa kalktı.

SESHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin