Bölüm-3

52 7 8
                                    

 Multimedia da Buse var. İyi okumalar :)

Hayatta olmak umrumda mı sanıyorsunuz. Her zaman acı çekmek,yalnız kalmak ve en kötüsüde ne biliyor musunuz ; Yanınızda , baş ucunuzda oturan insanların size boş bakışlar atması, öylece orda oturmaları ve ölecek olsanız bile oradan kıpırdamayacaklarını bilmek ne kadar acı verici deyil mi? Bu yaşadıklarımı düşünmek ve fikirler üretmek daha da acı katıyor hayatınıza. Gün geçtikçe çürüyüp öleceğimizi bilsek bile bu sebeplerden ötürü daha ne kadar ömrümüzün kaldığı hakkında bile hic bir fikrimiz yok.

Küçükken en korktuğum şey yalnız kalmaktı. Odamda tek başıma kaldığım zaman büyülü düşler kurmaya çalışırdım. Onların beni götürüp başka gezegenlere uçacağımı düşünürdüm ve belki de hiç yalnız kalamayacağım dostlar edinirdim. Ve hala daha yalnızlığımdan çekinilmez bir şekilde odamın dolabına kapanıp yüzüm kızarıp benek benek olana kadar ağlarım. Ve hala daha korkuyorum bir kez daha yalnız kalmaktan bir kez daha istenilmemekten...

   Anaokulunun önündeki bankta saatlerce oturuyordum. Bir dakika olsun bile gözümü ayırmıyordum anaokulundan.  Seviyordum burayı. Bana huzur veriyordu. Her geldiğimde onu düşlüyordum burada. Hep buraya gelirdi. O da bakardı. Belki o da severdi onca gülüşmeler arasında oturmayı. Hiç gülmezdi belki fakat içindeki sevgi tüm kahkahaları atardı dışarıya. Onsuz bir hayat düşünemezken, onsuz kaldım bir anda. İşte hayat denilen şey bu olmalıydı. Hayal ederken o geliyordu hemen aklıma. Sessiz ve gizemli bir şekilde orada, tam orada oturup anaokuluna saatlerce bakan gözleri anımsatıyordu. O sevgiyi burada bulmuş olmalı ki içindeki küçük tebessümü görmemek mümkün değildi. Başladığı gibi de bitiyordu hemen hayat..

Montumun cebinden mavi kulaklıklarımı çıkardım. Telefonumdan Model- Ağlamam zaman aldı şarkısını açtım. Bu şarkı beni anımsatıyordu belki de bu şarkıda huzur bulduğum içindir.

‘’ Hayır Gitme! Beni bırakamasın. Beni, seviyorsun biliyorum anne. Gidemessin öylece. Beni, çocuğunu bırakmadan olmaz. O da gitti. Sen gidemessin Sana ihtiyacı var anne lütfen. Ah hayır gitmiyorsun.’’                                                                                                          

‘’ Sen iyi misin?’’ Omzuma dokunan elleri gördüm. Galiba yine o lanet rüyalardan birini görüyordum. Bu sefer fazla uzamamıştı. Gözümden akan yaşları sildim. ‘’ Ah, evet iyiyim. Sadece uyuyakalmışım.’’ Yanımdaki banka oturmuş öylece bana bakıyordu. Bense boş bakışlarla ona doğru gözlerimi siliyordum.

‘’ Uyurken fena halde sayıklıyorsun’’  Ah lanet olsun. Uyurken beni mi izlemiş bu?

‘’Anlamassın.’’  Demek yeterliydi bazen. Uzatmak istemiyordum. Sadece buradan uzaklaşmak iyi olur diye düşünmüştüm.

‘’ Senin bir sorunun mu var?’’ Bu soru, ah bu sorudan nefret ediyordum. Bu soru beni daha da sinirlendiriyordu. Küçüklüğümden beri bu soru bana sorulup duruyordu ve ben bu soruyu hiç cevaplamamıştım sadece boş bakışlarımla oradan uzaklaşmayı tercih ediyordum. Ve bu seferde böyle olacaktı. Çantamı toparlayıp ayağa kalktım. Onun yanına doğru adım attım onun umursamaz bakışları beni daha da sinirlendiriyordu. ‘’ Evet bir sorunum var. Fakat bu seni ilgilendirmez pislik.’’ Dememle kalmayıp ‘’ Ahh!!’’ düşmüştüm. Düşmüştüm. Çamura !  O ise orada sadece gülüyordu. Kahkaha atıyordu. Bu hiç komik değildi. ‘’ Naptığını sanıyorsun sen?’’ Yüzüme bulaşmış çamurları sildim. Ayağa kalktığımda hala daha gülüyordu. ‘’ Ya sen kimsin de bana bunu yapıyorsun. Belli ki sarhoşsun. Seni,  seni pislik herif.’’  Yüzündeki gülümseme aniden bitmiş yerine katı bir yüz ifadesi çökmüştü.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Oct 14, 2014 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Benim AşkımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin