-Bölüm 1

235 12 5
                                    

 Multimedia da Buse'nin abisi Berk var. İyi okumalar :)

Arkadaşlar ilk kitabım destek olursanız sevinirim. Teşekkurler. Tabi aralarda komedi olacak biraz. Ama genellikle duygusal ve kalbi kırılmış rolunu oynayacak Busecik :) İyi okumalar..

Eskiden hayatı sadece mutluluk sanardım. Halbuki farkedemediğim onlarca duygu varmış ki.

"Hayata karşı bir anlaşma yapmışım sanki. Ben ebe, oda benden kaçan oyuncu. Sesler çıkarıyor. Evet evet onu duyabiliyordum. Fakat kördüm. Sesin gittiği yere ne zaman elimi uzatsam, kaçıyordu âdeta benden. Korkuyordum. Etrafımda gezen kişilerden. Duyuyordum ama göremiyordum. Ellerimi indirdim. Kulağım kıkırdama seslerini duyuyordu. Gülüşmeler, onlarca ayak sesi ve bir fısıldama. Tuhafıma kaçmıştı. Nasıl olurda onca gülüşme seslerinin içinde o küçük ve derinden gelen fısıldamayı duymuştum? "Duyduklarına ve duymak istemediklerine niçin kulak vermiyorsun? Sana deyipte kaçanlara neden hesap sormuyorsun?" Anlayamamıştım. Korkum bilinç altımı yok ediyordu. Yumuşak, pamuksu bir el , bir elimi tutuyordu. Aniden çekmiştim elimi. Korkmuştum.

Yine o kücük fısıldamaydı. "Korkuyorsun. Yüzleşmeye cesaret edemediklerinden. Korkuyorsun elinin başkasının eline değmesinden." Artık dayanamıyordum. Ellerimi saçlarıma götürdüm. "Belkide bu oyuna son vermeliyim." Yüzümdeki siyah bezi fırlatıcaktım. Ki o sırada ne olduysa bir ses "Uyan artık!"dedi. Kızgın ve oldukça olgun bir sesti. önümden küçük bir çocuğun siyah bezimi çalıp götürdüğünü hissettim. Yüzümdeki olağan üstü acı , bir çocuğun kafama terlik atması gibiydi. Burda daha garip bir olay vardı. Yüzümdeki bez gitmişti. Ama ben yine kördüm.

Aniden soğuk bir rüzgar geçti önümden. Sonra ise vücudumda acıdan başka hiç bir şey hissedemez oldum. Canım çok yanıyordu. "Uyan artık. Aç gözlerini" Bir şifre gibiydi. Tuhaf olanda buydu ya. Aniden o siyah ekran mora , ondan sonra bulanık renge dönüşmüStü."

Herkesin bir an için öldüğünü düşünmüştüm. Ellerim tir tir titriyordu ve nefesimi duyacak kadar tedirginleşmiştim. Nasıl olurda bu hissettiklerim karşısında bir şey diyemezlerdi. Ellerimi baş ucumda duran suya uzattım. Bir,iki yudumda soluklanmıştım. Arkamdaki yastığa dayandım. "Beni biraz dinleseniz ne olurdu ki?"

Abim eline bir yastık daha alarak arkama koydu. "Yine o saçma rüyalardan biri. Sadece rüya Buse"

"Haklısın.Artık bana deli mualemesi bile yapıyorsunuz. Anne, baba ve abi. Kendi öz ailemden bu sözleri duyuyorum." Annem "Öz" kelimesini duyunca tedirgenleşmişti.

Beni bir tek babamın anladığını sanıyordum. Şu sözden sonra "Buse, geçirdiğin kaza sonrası hep bu saçma rüyaları görüyorsun. Kaza sırasında ne olduğu hakkında hiçbir fikrim yok ama ne olduysa unut artık, unut!!"

Babam o sinirle hastaneden gitmişti. Anlatmamalıydım. Ağlamamak için kendimi zor tutuyordum. Titriyordum. Sonra bana sarılan elleri hissettim. Abim bana sarılmış, avutuyordu âdeta beni. "Tık tık tık!"

"Girin lütfen." Hemşire kapıdan içeriye girdi. Gülüyordu ve kesinlikle iyi haberleri vardı. "Kızınız yarın, taburcu olacak.Tekrardan geçmiş olsun."

Annem sevinç çığlıklarına bürünmüştü -desem yalan olur- Oturup bi bok dediği bile yoktu.

Abim bana baktı.Gamzesini belli ederken.Yüzümdeki küçük tebessümün mutluluğuydu.

Benim AşkımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin