2. Bölüm

29 2 0
                                    

   Yol boyunca Ezgi'nin bakışları beni delip geçiyordu.  Her ne kadar aldırmamaya çalışsam da yine de en yakın arkadaşıma anlatmamak içime kurt düşürmüştü. Hem bunda ne vardı ki? Sadece küçük bir kaza değil mi yani?

   

     Ben bunları aklımda döndürüp dururken Ezgi'nin beni dürttüğünü ve bu dürtmenin kısa süre sonra şiddetli bir sallamaya döndüğünü fark eder etmez gözlerimi kırpıp ve başımı kendime gelmek için salladıktan sonra tek kaşımı kaldırıp 'Efendim?' dermişcesine Ezgi'ye baktım. Beni her an dovecekmis gibi bakiyordu ve bunu gülümsemesi ile saklamaya çalışıyordu fakat olmuyordu..

"Canim arkadaşım, okula geldik. ŞİMDİ İN ŞU OTOBÜSTEN!" diyerek bütün herkesin bize bakmasına sebep olmuştu. Ezgi'ye ters bir bakış atarak otobüsten indim ve arkamdan Ezgi indi..

 

     Okulun içine girdiğimizde ilk olarak düğün topuzu yaptırmış, abiye giymiş kızlar bizi karşıladı. Sabah sabah göz zevkimi bozmuşlardı. Artık lise 4'desiniz, bu neyin kafası diye bağırmak gelmişti içimden. Ezgi "Sınıfa çıkalım,  yeni çocuklar gelmiş mi merak ettim!" diye sevinçle cırladı ve kolumdan sürüklenerek sınıfa çıkmak zorunda kaldım.. Sınıfa girer girmez "Okul başladı!" diye bağıran çocuğu boğasım geldi. "Sensin okul başladı, okul başladı çocuğu" diye soylenerek sınıftaki yerimi aldım ve ezgi de benim yanıma oturdu. 

   

      Sınıfta yeni birileri var mı diye göz ucuyla sınıfa baktım 2-3 kız 5-6 erkek.. Neee?! O da burdaydı. Mert.. küçük çaplı bur kalp krizi geçirdikten sonra tekrar kendime gelip bir daha baktım. Hayır, hayır rüya değildi. Gerçekten burdaydı. Mert ile ayni siniftaydik..

      Benim ona baktığımı fark etmiş olacak ki bi anda başını bana çevirdi ve göz göze geldik. Mert çarpık bir gülüş attı ve yanıma doğru yürüdü. Tüm vücudumu saran endişe kızarmama neden olmuştu.

    O anda önümde birden Emre belirdi ve bana "Naber uyuz" dedi ve göz kırptı. -Emre, ikinci kankam.- Bu yaptığı beni güldürmüstü. "Iyidir, senden?" diye ekledim.  "Iyi." dedi.

 

      Omzumda hissettiğim el ile irkildim. Bu Mert'di. Ona şaşırmışcasına bir bakış attım ama nafile. Hala o yamuk sırıtışıyla bana bakıyordu ve söze başladı "Oooo, kimleri görüyorum. Ceren?" dedi ve masaya sırtını yasladı. "Evet?" dedim fazla göz teması kurmamaya çalışarak. Bu arada Emre'nin ölümcül bakışları beni yerin dibine sokuyordu. Emre hesap sorarmıscasina kollarını birbirine doladı ve tek kaşını kaldirarak bana dik dik bakmaya başladı.  Sanırım şu an çok büyük bir karmaşanın içindeyidim..

      Emre'ye bir açıklama yapmam gerekiyordu ve söze girdim "Şeyy.. Bugün sabah yolda önüme bakmadan yürüdügüm için ona çarparak yere düştüm.  Böylece tanışmış olduk." dedim utanmış bir ifade ile. Emre öfkesini bastırmak istercesine derin bir nefes aldı ve "Peki." derken Mert'e gözlerini kısmıs, sert bir biçimde bakıyordu. Buna bir son vermeliydim.

      "Emreeee! Bahçeye inelim mi?" dedim elimden geldiğince neşeli bir halde. Emre'nin yüzünde küçük bir sırıtma yakaladım ve gözlerini devirdikten sonra "Siz nasıl isterseniz Ceren Hanım. " dedi. Emre'nin koluna girdikten sonra birlikte kapıya doğru ilerlerken Mert'e kaçamak bir bakış attım ve sinirli bir şekilde bizi izlediğini gördüm. Doğrusu bu beni biraz korkutmuştu ya da fazlasıyla..

     Bahçeye indiğimizde bir banka oturduk. 5 dakika gibi bir sürede ikimizinde ağzını bıçak açmadı ve sessizliği bozan Emre olmuştu. Ellerimi tuttu ve söze girdi " Bak Ceren, Mert'i uzun zamandır tanıyorum. Hiç de tekin birisi değildir. Her gün başka bir kızladır ve benim nefret ettiğim birisi.  Lütfen, onunla konuşma. Sana zarar vermesini istemiyorum." Dedi ve gözlerimin içine bakarak benden bir cevap istediğini anladım. "Emre, beni tanımıyor musun?? Sence ben öyle tiplerle konuşur muyum? Tamam benden her şey beklenir ama beni tanımıyormuş gibi konuşma. Benim hayatımdaki konuşabileceğim tek erkek sensin." dedim ve ben de onun ellerini sıktım. Son ses çalan zil ikimizinde yerinden sıçramasına neden oldu. Sınıfın yolunu tuttuk..

* * * * * * * * * * *

  Biliyorum bölümler çok kısa oluyor. Fakat okul olduğu için pek yazamıyorum ve zaten güzel yazdığımı da düşünmüyorum. Ama okuduğunuz için çok teşekkür ederim. Iyi okumalar :*

HAYATHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin