3- Sen Kimsin Clary?

2 0 0
                                    

  Clary gözlerini cama vuran küçük bir el ile açtı. Sıçrayarak o tarafa döndüğünde küçük bir çocuk olduğunu gördü. 6-7 yaşlarında bir oğlandı. Arabanın kapısını açarak çocuğun derdini öğrenmek istedi ama kapı açılır açılmaz çocuk elinden tutarak onu arabanın dışına çekti. Clary ona direnmeden takip etti. Çocuk tedirgin bir şekilde önden giderken, genç kız Jung Woo'nun nerede olduğunu düşünüyordu.
  Hava tamamen  kararmıştı. Çocuk ise onu ağaçlık bahçesi olan bir evin çevresine getirdi ve hemen ağaçların arkasına saklandı. Clary de aynısını yaptı ve çevresine baktı. Çocuk minik parmağıyla yanlızca evi gösteriyordu
  Kapıda dört silahlı adam vardı. İçeride de bir o kadar daha olması ihtimali ise kuvvetliydi. Jung Woo'nun buralarda olma ihtimali de çok yüksekti.
Bu yüzden çocuğa git işareti yaptı ve ağaçların arkasına saklanarak evin arkasına geçti. Evin puslu camından çaktırmadan içeriye baktığında elleri bağlanmış çevreye sinirle bakan Jung Woo'yu gördü. İçinde nedensiz bir korku çöreklenirken, bunun genç adamı   kaybetme korkusu olduğunu kabullenmeyecekti. Tek bildiği şey onu kurtarmalıydı.
   Jung Woo göremeyeceğine göre dışarıdaki adamları halletmesi kolay olacaktı. Adamların bulunduğu tarafa doğru sessizce ilerleyip, sırtını duvara yasladı. Adamların konumlarına çaktırmadan bakıp zihnini boşalttı. Ve bulunduğu yerden çıktı. Bir adamın onu farkedip bağırmasıyla , dört silah ona dönmüş. İçeriden de üç kişi daha çıkmıştı. Sinsice gülümsedi Clary. Ellerindeki silahlara odaklanırken, tüm silahlar adamların ellerinden kurtuldu ve yükseldi. Herkes şaşkınca havada duran silahlara bakarken, Clary havadaki silahları onlara doğru çevirdi ve tetiklere bastı. Yedi kişiyi de öldürmeyecek şekilde vurduktan sonra silahları fırlatabileceği en uzak mesafeye savurdu ve ev kapısından içeri girdi. Karşısına çıkan ilk adama sağlam bir yumruk atarken aynı anda da bacaklarının arasına sert bir tekme geçirdi. İkinci tekmesini de karnına geçirdiğinde adam yerde kıvranmaya başlamıştı. Clary ise boynuna ayağını bastırıp bayılana kadar bekledi. Sonra Jung Woo'nun olduğu odaya daldı. İçeriye girer girmez atılan kurşunu kenara savurduğunda adam silahını düşürmüş şaşkınlıkla kendisine bakıyordu. Jung Woo kendisine dönerken kurşunu engellediğini görmediği için dua etmiş sonra karşısındaki adama doğru koşmaya başlamıştı. Adam tekrar silaha uzanamadan sert bir yumruk geçirdi ve kenarda duran metal boruyu alarak sırtına vurdu. Adam yere yığılırken silahı ayağıyla uzak bir köşeye itip Jung Woo'ya doğru ilerledi. Genç adam çekik gözlerini büyütmüş şaşkınlıkla kendisine bakıyordu.

"İyi misin Komutan?"

"Sen içeriye kadar nasıl girdin?"

"Ben bir savaşçı olmak için deneylere maruz kaldım Jung Woo. Bu konuda zannettiğinden çok daha iyiyim."

Clary, genç adamın ellerini çözerken adama yaklaştı. Nefesi yüzüne vurduğunda iki gencin de hissettiği elektrik dalgası oldukça güçlüydü. Ama henüz bunu kabullenmeye hazır değillerdi. Bu yüzden genç kız ipi çözer çözmez elleri ateşe değmişcesine geri çekildi.

   Sonunda o izbe evden çıktıklarında Jung Woo etrafa hayretle baktı. Yere yığılmış bir çok adam vardı ve yanındaki kız en fazla elli kilogramken bu durum tüm fizik kurallarına aykırıydı.
   Clary'nin güçsüz olmadığını ilk gördüğü andan beri biliyordu genç  adam. Daha yeni hasta yatağından kalkmış olsa da dik duruşu ve alev alev yanan gri gözleri ile karşısına geçtiğinde anlamıştı. Öte yandan bu düşündüğünden fazlasıydı. İçindeki şüphe artmıştı. Ama bir şey söyleyemedi. Çünkü arabayı alıp gidebilecekken, her ne olursa olsun onun için gelmiş ve bu düşünce hoşuna gitmese de kendisini kurtarmıştı. Arabaya doğru ilerlerken Clary genç adamın kolunu tuttu.

" Bugün seni kurtardığımı kimsenin bilmesini istemiyorum Jung Woo."

"Neden?"

TORMENTO 1- Kızıl KahramanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin